Kimisini hiç rahatsız etmese de kimisini kara kara düşündürür. Özellikle kızın eski sevgilisi ile nerede ise yapmadığı halt kalmamış ise içinizde buna karşı engelleyemediğiniz bir duygusal nefret oluşumu başlayabilir. Dışarıya çokta bir şey belli etmeden kendi içinizden acaba bu kız ile evlendikten sonra yapacaklarınızı daha önce de yapmışmıydı sorusunu hep sorarsınız kendinize. ister istemez bir karşılaştırma süreci başlar ve bunun ilişkinin ileri bölümlerinde de hatırlanıp hatırlanmayacağını ya da sorun oluşturup oluşturmadığını merak edersiniz. Bu konuda diğer yazarların diyeceklerine muhtacım be sözlük, düştüğüm duruma bir yorum yapın nolur!
tek kelimeyle boku yemektir. ilk sevgilinin sendromu üstten atılamaz. müzikler ne kadar o nu hatırlatmıyor dense de, gözleri dolu hale getirir. ayrıca ikinci sevgili olup olmadığı saçmalığı da buna tuz biber olur;
- ali samiii, sen benim ikinci sevgilimsin.
* biliyorum meleğim ondan seviyorum seni?
- mal mısın sen ali sami?!
* o ne demek bebeğim?
- insan ikinci sevgili olmaktan mutluluk mu duyar...?
* hımmmm, ben bunu düşünmemiştim.
- düşünemeyeceğinden ikincisin zaten ali sami!!!!
* ?%&/
1) kızın mevcut bir sevgilisi vardır. siz de ikinci olursunuz kuma gidersiniz.. metresi olursunuz. burada problem yoktur, şahsen ben 1. adamdan haberdarsam ve kandırılmaya çalışılmıyorsam ikinci sevgili olurum, maksat eğlenmek. tabi ikinci sevgilisi olmaya değecek eglenceli bi insansa..
2)mevcutdurumda kızın tek sevgilisisinizdir ama geçmişte sizden once bir sevgilisi olmuştur, o yönden ikincisinizdir.
O zaman yaşınız 14 değilse şanslısınız demektir, o kadar zamanda tek bir kişiyle birlikte olmuş dersiniz mutlu olursunuz. Tabii yerseniz* ama yemeyin. neden? çunku karşınızdaki çok aşırı ötesi aşırı dürüst biri değilse siz bundan sonraki bütün sevgililerinizin de ikinci sevgilisi olacaksınız. bir kız sizden once bir veya birden fazla kişiyle birlikte olmuşsa onları parantez içerisine alır parantez toplamına "1" der.
geçmişini değil yanında olduğu zamanı umursamak gerekir şeklinde düşündüren durumdur.kadın geçmişinde orospu dahi olsa sadık kalmak istedikten sonra kalır,ya da geçmişinde tertemiz el değmemiş bir insan olsa bile senle olduktan sonra ne olacağı bilinmez,tüm bunları düşünmemek lazımdır,bu düşünceler ilişkileri zedeler,saygıya zarar verir.
bazı insanlarla geç karşılaşırız. kalplerimiz aynı şey için atar ancak bunu onların elini tutana dek bilmeyiz. dolayısıyla, kalplerin aynı duyguyu paylaşmasıdır önemli olan, ilk sevgili olmamak değildir.
büyük ihtimalle değeri bilinmeyecek kızdır. dürüst olduğunu varsayarak konuşuyorum ki, bu kız karşısındakine ne kadar 2.sin de dese, yılların geyiği "haa tabi inanıyorum 2.yim" laflarıyla karşılaşacak, geçmişindeki o tek ilişki parça pincik edilecektir. kız ne dese 2. sevgiliyi inandıramayacaktır.
o yüzdendir ki anlaşılamayan, bu bilmem kaç tane sevgilisi olan kızları kimler almaktadır. kimlere yar olmaktadirlar.
yıllar önce bir arkadaşımın sözü aklıma geldi.
"her zaman kaşar kızlar iyi adamlarla evlenir, o aile kızı diye tabir ettiğimiz kızlar kısmetleri ile yetinmek zorunda kalır." demişti.
yazdıklarımın tersi de olabilir. 2. sevgili seven ve inanan kişi de çıkabilir.
bu yazıdaki ihtimaller kızın dürüst olması kaydıyla kaleme alınmıştır.
bu olayı yaşamış biriyim. geçen yıl 15 temmuz. evet yaklaşık 4 gün sonra. bir kızla tanıştım. isim de veriyim hiç sorun değil. selin. bu kızla geçen yıl 4 gün sonra tanıştık. benim bu kızla tanışmam büyük tesadüftür. anlatılsa inanılmaz bir şey neyse. işte ben bununla 1 hafta hiç durmaksızın mesajlaştım konuştum falan. sonunda bu kıza hafiften gönlüm kaydı. ne hafifmiş ama bir baktım kızla hayaller kuruyoruz. neys bildiğiniz aşık oldum. hadi ahmet* dedim. tam açılma zamanı. tam açılcam bir baktım ilişkisi var! lanet olsun tüm gün boyunca her boka lanet ettim. bu kız biraz solcu bit tipti. sosyalist falan. neyse bununla muhabbet ediyoruz açılmak istemeden önce. bir ülkücü ile solcu asla olamaz ayakları falan neyse buda gitti sağcıyla çıkmaya başladı. ben buna kızıyorum. bana ne dedin ne yaptın diye! ama acım başka!! neyse bu kızın sevgilisi beni facebooktan falan sildi. selinle sadece telefonla mesajlaşıyorduk. diğer türlü bağlantımız kopmuştu. neyse derken bu kıza facebooktan fake hesap açtım ben. o istedi bende açtım işte. neyse oradan konuşuyorduk falan 1-2 hafta konuştuk sonra bu feyk ilişki yaptı. dayanamadım. kızdım falan. sonra ne yaptım ne ettim ben selinle çıkmaya başladım. bir yanda da o çocuktan ayrılması için baskı yapıyordum. neyse bu ayrılamam car curt yapıyordu. neyse ben belkide 2 ay uğraştım bunu ayırmak için. ama sonunda unuttum gittim. bu arada reel hesabının da şifresi falan var girip bakıyorum. zaten pek girmiyor o feyse. tabi bu beni mutlu ediyor. sonra bunlar bir kez ayrıldı falan ben bayram yapıyorum resmen.
çünkü bu kıza acayip aşıktım ben. neyse 3-4-5 ay derken biz birbirimize iyice aşık olmuştuk. ama çokta seviyorduk. sonra bir gece olanlar oldu. bana her şeyi anlattı. başından geçenleri vs. ama duyduktan sonra şok oldum hak verdim vs.neyse ben bu kıza geceden sonra daha fazla aşık oldum. onun için ölebilirdim. onunla ciddi ciddi evlenmek istiyordum.
sonra işte artık kavgalar başlamıştı ama biz 9 aydır birlikteydik. benim hayatım son aylarımızda ciddi anlamda çöküşe geçmişti. zevk alamıyordum hiçbir şeyden. o bana bazen kötü davranıyordu. canım çok yanıyordu. çok aşıktım. kendimden nefret etmeye başlamıştım. bir çok kez ayrıldık. sonra tekrar barıştık. ama ben hızlı bir şekilde kilo vermeye başlamıştım. bir şey yemiyordum.
neyse işte yine bir gün çok fena kavga etmiştik. ben bunun başkasıyla özel mesajlarını okudum. çok koymuştu. resmen. o günler aramız kötüydü zaten. benden epey soğumuştu. başkalarını bulmuş. benle hala ilişkisi var tabi. ben dayanamadım buna. çok içlendim. ilişki falan yok yaptım. siktiri çektim. ama canım nasıl yanıyor ondan ayrı kalmak bana nası koyuyor anlatamam. o gece dışarı çıktım. çok fena kar yağıyordu. karın altında epeyce yürüdüm. hep ağladım ama hiç susmadım. küfürler savurdum. etrafım bomboştu. yollarda kimseler yoktu. ben kaldırımda sessizce ağlayarak ve küfürler savurarak yürüyordum. sesimi ben bile duymuyordum. çok fazla yürümüşüm. gece epey geç oldu. üşüyor gibi oldum. üstümde kalın bir şey yoktu. ben hasta olacaktım zaten o kesindi.
eve girdim. herkes uyumuş. odama çekilip bilgisayarın başına oturdum. mesaj atmış. affet beni seni seviyorum diye. aptalım ya dayanamadım işte. anında affettim. o kadar ağır şeye rağmen olmadı yapamadım. onsuz olamazdım. onu da yalnız bırakamazdım. neyse yine başladım. ama mutlu değildim. niye yalan söylim. onun içindi her şey. ama ben mutlu değildim. hatta gün geçtikçe daha da kötüleşiyordum. hayattan hiç ama hiç zevk alamıyordum.
sonra sona yaklaşıyorduk sanırım. bir gece. tam hatırlamıyorum. ikimizinde çok yakını olan bir arkadaşım bana bir şeyler söyledi. onun öyle demesiyle zaten bildiğim şey daha ağır geldi bana.gözlerim doldu. ağlayacaktım. ama yapmadım. sessizce. her şeyi sildim. önce telefon numarasını. sonra bilgisayarım daki ve telefondaki tüm fotoğraflarını. sonra kendisini. ve uyudum. sabah kalktım. evet hayat bambaşkaydı. artık onu asla. mutlu değildim. biliyorum artık asla mutlu olamayacaktım...
bana bir kaç mesaj attı. git dedim selin. lüften git. sennin sevgilin var. gerçek bir sevgilin. onunla fotoğrafların var. onunla anların var. sen onun yanında gülüyorsun. bu bana nasıl koyuyor biliyor musun sen selin? onunla kol kola resimleriniz? ona sarılman? sen bana hiç sordun mu be "kadın" sen bana hiç sordun mu kolay mı bunları kaldırmak diye? senin başkasının elini tuttuğunu bilmek, onu öptüğünü bilmek kolay mı sandın sen ? hiçbir şey kolay değildi. bir insana 10 ay boyunca aşıksınız. ve onun başkasıyla birlikte olduğunu biliyorsunuz. ama köpek gibi aşıksınız. işte...
ve 4 gün sonra onunla bir yıl olacak tanışalı. ve ben şu 4-5 gündür acayip ruh hastası tavırlardayım. o gece bana mesaj atacak ve ben yine hayattan soğumaya devam edeceğim. *
edit
devam edelim bu entryi temmuz da yazmıştım. 2012'ye geldik. ben onu hala bekliyorum. özlemiyorum. sevmiyorum. artık içimde ona ait hiçbir şey kalmadı desem yalan olur ancak. şuan tek istediğim onunla biraz vakit geçirmek. çok az bir şey. bir gün 2 saat 3 saat. ona dokunabilmek. belki bekleyişlerim biterse bu umutsuzluk da biter.
son edit 2 yıl olacak az kaldı. içimdeki aşk o kadar yoğun olmasa da unuttum sayılmaz. seviyor muyum. evet seviyorum. ama asla benim olmayacak.
en son edit: oha lan 2 yıl daha geçmiş ve kız sikimde değil artık 4 sene falan oldu anca be abimm :)
ilkiyle kıyaslanmanıza neden olur. bu yüzden farklı olmanız gerekir.
belkide eskisinin kıymetini bilmesine yardımcı olursun. sevenler kavuşur en azından.
- aşkım şurada güzel bir kafe var gidelim mi ne dersin?
- ya biz muratla gitmiştik oraya, boşver gitmeyelim.
- tamam hayatım şurda pasta falan yiyelim ozaman, güzel buranın pastası.
- yok ya oraya da murat götürmüştü. orayı da boşver.
- sinemaya falan mı gitsek peki tatlım?
- yakınlarda sinema yok ya, muratla çok giderdik biz. buralarda yok hiç.
- ne yapalım aşkım o zaman?
- bilmiyorum. of muratın evi vardı, keşke senin de evin olsaydı gider televizyon izlerdik.
- iyi ozaman çağır da muratı sikeyim aşkım.
- ne?
- ebenin amı!
daha önce aşkı başkasında yaşamışsa ondan hayır gelmez. he ama ilk aşkıysanız devam. ilk sevgili değil önemli olan ilk aşktır. şuan her ne kadar seni seviyorum aşkım gibi laflar 3.günde söylensede bir zamanlar aşk diye birşey vardı.
bir de kızın ilk sevgilisi cok yakın arkadasınızsa vay halinize! ama sen onlarla tanışmadan önce sevgili olabilirler onlar ne var ki bunda canım? dimi.
her erkeğin en az bir kere yaşadığı durumdur. "şimdi ilk aşkımsın desem inanmaz en iyisi ikincisin diyeyim" düşüncesinin uygulamaya geçirilmiş halidir. bunu söyleyen hatun ya gerçekten doğru söylüyordur (çocuktur) ya da hala insanları böyle bir klişeye inandırabileceğini düşünecek kadar saftır.
-senden önce sadece bir kişiyle çıktım o da sadece bir hafta sürdü aşkım.
-senden önce sadece bir kişiyle çıktım o da tee ilkokuldaydı aşkım.
-senden önce sadece bir kişiyle çıktım o da amelenin tekiydi aşkım.
işte bu sebebten insanlar dürüstlüklerini ve kendi kimliklerini kaybeder oldular. bu yüzden karşısındaki insanın gözlerinin içine baka baka yalan söylemeye alıştılar. kendileri de inanır oldular üstelik. çünkü bir kadın yalan söylerse ve sizi inandırmak isterse bundan emin olunmalıdır ki ne kadar bitirim ya da hayatın kaşarı kulağı kesik bir adam olsanızda inanırsınız... hele ki bu yalanı atan gözlerine baktığınızda derdinizi size unutturan kafanızdaki o saf temiz kız ise...
ayrıca ilk sevgilisi olan ya da başından bir ilişki geçmiş bir kız için;
--spoiler--
la mutlaka yiğişmiştir o lavukla
--spoiler--
genellemesi kullanılamaz. en şükela olanı dürüstçe geçmişi anlatmaktır, ondan sonra yola devam etme amacı varsa ve herşeye rağmen sen benimsin... herşeye rağmen diyebiliyorsanız -eğer ki sizin normlarınıza uygun olmayan bir durum var ise- bir daha o konu açılmamak üzere kapanmalıdır ve ileriye bakılmalıdır.
yok eğer tersi olacaksa, karşınızdaki insanı incitmeden ve mutlaka helalliğini alarak yollar ayrılmalıdır. ancak bu konunun merkezine oturtulması gereken sorunsal dürüstlüktür. o yoksa, hiçbirşey yoktur...