bugün

yalnız yaşayamamakla sonuçlanacaktır. bilinenin aksine erkek kadına göre daha çok yalnız yaşamaya dayanıklıdır. her nekadar yemek, temizlik gibi şeyleri çok beceremese de düzensizlik içinde kendi düzenini oluşturur. kadın daha hassastır; korku faktörü, sahiplenilme duygusu, konuşma isteği açısından birilerini ister yanında. o yüzden maksimum 1-2 yıl dayanabilirsin buna. ya bir erkek arkadaşınla yaşarsın yada aile ortamına dönüş yaparsın.

not: 10 yıldır yalnız yaşayan birisinin görüşüdür.
Bulunduğu şehire okumak için gelmiştir. 2 3 yıl asmıştır okulu. Kira yeme içme ve diğer giderler üstüne üstüne gelince aileden gelen para yetersiz olduğu için çalışmaya başlamış olması kaçınılmaz.
Eee para bu çalışmaya başladığında para tatlı geliyor . Okulu biraz daha asar . Ya iş sahibi olur ya okulu bırakır yada ikisini birden yapar. Yani işi oldukça zor.
olağan bir sıradanlık.
Bir erkeğin yalnız yaşamasından bir farkı yoktur. Neticede yalnız yaşamak sıkıcıdır hem de fazlasıyla.
Her insan hayatının bir döneminde ama mümkünse daha aklı başında olduğu bir dönemde yalnız yaşayıp ayaklarının üzerinde durabilmeli. Daha yolun başındayken acele etmeye de gerek yok.
benim lise 1deki ingilizce hocam da kocasından ayrılmış yalnız yaşayan bir kadındı, lise 3teki coğrafya hocam da. sonradan birinin ikinci kez evlendiğini duydum.
bir erkeğin yalnız yaşamasından bariz bir farkı yoktur. sadece kendinizin sorumluluğuna sahip olmanız gibi bir avantajı da vardır; desteksizlik, her şeyini temin edebilme, başının çaresine tek başına bakma zorunluluğu gibi dezavantajları da.
12 değişkenli denklem...
Ne güzel bişey, kadını güçlü kılan şeylerden.
Yalnız yaşamak en iyi şeydir şu hayatta... bu işin kadını erkeği yok bence, insan huzuru buluyor resmen...

Özellikle üniversitede alıştıysanız aileden ayrı yaşamaya, iş hayatında atıveriyosunuz kendinizi ayrı bi eve...

ilk iş hayatında ev arkadaşlarım vardı, üniversitede ki gibiydik ama çok pisti ibneler. işi değiştirince kimseyi almamaya karar verdim, bir yıldır yalnız yaşıyorum, huzur yalnız yaşamakta...
bağımsız ve bağlantısız bir kadının mecburiyetten değil, kendi istediği için seçtiği yaşam tarzıdır.
Zor ama güzel.
gördüğü her teyzeden "evlensene kızım, olur mu böyle bi başına" tavsiye ve tembihini alacaktır.
içinde bulunduğum durum.

ek iş olarak haftanın bir iki günü orda burda şarkı söylüyorum. apartmandaki kadınlar arkamdan bir sürü şey söylüyorlarmış.

gece yarısı nerden geliyormuşum.
evli miymişim bekâr mıymışım.

pavyonda çalıştığımı sananlar bile var hatta belalım falan olabilirmiş. Hah Daha neler. Yemin ederim gülmekten sinirlenemiyorum bile işsizlikten yeşilçam filmlerini fazla kaçırmışlar belli. *

Şurda namusumuzla para kazanıyoruz yani Eve Gece 12 den sonra gelen bütün kadınları aşüfte sanan bir apartman yığını, sığ görüşlü varoş ev kadını komşulara sahibim. o kirayı ben nasıl ödüyorum sanıyorlardı acaba? koca parası yiyerek dedikodu yapmak rahat tabi. Hepsinin canı cehenneme.
Bir erkeğin yalnız yaşaması kadar normaldir. Halkımızın bu ‘kadın erkeğe muhtaçtır’ düşüncesinden kurtulması gerekmektedir,cahil toplum olmaktan kurtulmanın ilk yolu Atatürk’ün de üzerinde durduğu kadın-erkek eşitliğini benimsemektir.
yalnızlık Allah'a mahsustur diyerek arttırıyorum ; gel kim olursan ol yine gel. oyş.
utandım bak şimdi, swh.
mantıklı kadınların yapacağı eylemdir.

ben kadın olsam öyle yapardım.
Yalnızlık insanın kendine yapabileceği en iyi terapi.
otele para vermeyeceginiz anlamına gelir.
Gayet normal olan durumdur. Mutlaka birlikte olacak diye bir şey yok.
Kaşarlaşmasına yol açar.
Toplum tarafından hoş karşılanmayan,dedikodulara sebebiyet veren ve aile yapınıza uygun değilse asla olmayacak durumdur.
Bir kadının kendine yapabileceği en büyük güzelliklerden biridir. Hesap vermeden, başkasının sorumluluğunu almadan huzur içinde yaşamaktır.