Suyun kesilmesi, sizin bir peçeteyle kapı kounu tutmaya çalışmanız ama kapı kolunun da kırılması ve elleriniz kirli, üstünüz başınız dağınık ve kilitli halde tuvalette kalmanız.
Sifonu çeke çeke yorulmuşsunuzdur.Bide çektikten sonra suyun dolmasını beklemek vardır.Bu iyice çıldırtır.Ama inatçıdır b.k gitmez nuh der peygamber demez.Şekline bakar şaşırırsınız o şeyin nasıl g.tünüzden çıktıgına hayret eder ulan madem bu kadar şekilli işler yapacaktık niye yapa yapa b.k yaptık dersiniz.Artık bir 15 defa sifon macerasından sonra ortamda büyük çe bir kova veya tanzikli su verecek bir araç aranırsınız.Daha pislik insanlar fırça ile filan bu yola başvurur.Tabi eğer misafirlikteyseniz durum çok vahim.Kan ter içindesinizdir.içeridekilerin 1 saat oldu çıkmadı diye meraklanmasıda cabasıdır.Valla Allah düşürmeye.
en kötüsü depremdir sanırım. suların kesik olması da çok çaresiz bırakır ancak, deprem olması öylece dışarıya çıkmaya sebep olur ve deprem etkisi geçince milletin karşısında öylece kalmak zorunda kalmak... fenadır herhalde.
aniden ölmesi ya da kalp krizi filan geçirmesi. o ortamda kapıyı açıp seni alıyorlar ama sen de bıraktığın pisliğin içine bulanmışsın temizleyecekler filan of of çok zor.
kapıyı kitledikten sonra iki parmak genişliği ve uzunluğunda bir hamamböceğinin menteşenin yanında kıpraştığını farketmek. şimdi çıksa bir türlü, çıkmasa başka. tuvalete geliş amacını bile unutturur adama.
bir anda suların kesilmesi, tuvalet kağıdının bitmesi, rezervuarın bozulması, elektriklerin gitmesi, umumi tuvaletlerde eli silahlı adamların tuvalette adam öldürmesi vs.
büyük bir mutlulukla boşaltmışındır içini, temizlik işlemi için alttaki küçük musluğu çevirirsin ve su akmaz. ardından kağıtla idare edeyim derken, o yumuşak kağıtların kalmadığını görürsün. Ne yapacağını kara kara düşünürken elektrikler kesilir ve gerçek mutsuzluğu yaşarsın.