sevgilinin evindeyken sıçtığın bokun inatçı bok olmasıdır. ne gelecek kaygısı ne parasızlıktır dert dediğin şey. budur arkadaşım. klozete sarılıp hönküre hönküre ağlayası gelir insanın.
büyük bir mutlulukla boşaltmışındır içini, temizlik işlemi için alttaki küçük musluğu çevirirsin ve su akmaz. ardından kağıtla idare edeyim derken, o yumuşak kağıtların kalmadığını görürsün. Ne yapacağını kara kara düşünürken elektrikler kesilir ve gerçek mutsuzluğu yaşarsın.
bir anda suların kesilmesi, tuvalet kağıdının bitmesi, rezervuarın bozulması, elektriklerin gitmesi, umumi tuvaletlerde eli silahlı adamların tuvalette adam öldürmesi vs.
kapıyı kitledikten sonra iki parmak genişliği ve uzunluğunda bir hamamböceğinin menteşenin yanında kıpraştığını farketmek. şimdi çıksa bir türlü, çıkmasa başka. tuvalete geliş amacını bile unutturur adama.
aniden ölmesi ya da kalp krizi filan geçirmesi. o ortamda kapıyı açıp seni alıyorlar ama sen de bıraktığın pisliğin içine bulanmışsın temizleyecekler filan of of çok zor.