eğer kesinlikle, bir karşı cinse açılma konusunda, bir düşünceyi paylaşma konusunda, bir olaya atılma konusunda , hissettikleri konusunda vs vs, için içini yiyip, içine atmasıdır. içine atmayıp, bir şekilde paylaştığında, o konu daha iyi çözülecektir demiyorum ama, hani artık iş senden çıktı, kendini saldın olayı var ya, o rahatlatıyor işte. en önemli rahatlama vicdan rahatlamasıdır. bunu başarmak en zor olanı ama, bir o kadar da en huzurlu olanı.
kendisini sevmemesidir. bu insanlar varlar ve sayıları oldukça fazla. sadece farkında değil muhtemelen bir çoğu. insanlar başkalarını sevmek ile o kadar meşgul oluyorlar ki kendilerini sevmeyi unutuyorlar. sonra bir bakıyorlar o çok sevdikleri insanların en sevdikleri kişi aslında kendileri ( sevilen kişi ) imiş. sonra gelsin kederler gelsin hayal kırıklıkları..
geçmişe takılı kalmak, kendini sevmemek, kendini affetmemek, kendine inanmamak...
bakın hepsi bizimle ilgili. aslında iyi olmak elimizdeyken kendimize acı çektiriyor, kendi önümüzü kendimiz tıkıyor, başarıyı, mutluluğu ıskalıyoruz. engel biziz.
hayatını başkalarına göre yaşamak bunlar arasında ilk üçe girer sanırım. zaman çok kıymetlidir. yazık olan ise her kıymetli şey gibi tükenmeden bir çok insan bunun da farkına varmayacak.