Hayatımdan kolayca insan çıkaran biri değilim, ama herkesi de hayatıma kolay sokan biri de değilim.Ayrıca beni sudan sebeplerle hayatından çıkaranı da affetmem.
hayatınıza zarar veren, yaşam kalitenizi düşüren kişiler ömür kotanızdan yer. o yüzden çok da zaman geçirmeden öyle kişiyi ya da kişileri hayatınızdan çıkarmak en mantıklı eylemdir. Bunu 10 yılını aslında bir hiç kadar değeri olmayan birine harcamış biri olarak söylüyorum; ona harcanan zamana ileride çok pişman oluyor insan. Bence ayrılık acısı diye adlandırılan o gelip geçici acı, onu ısrarla hayatında tutarak ileride yaşanan pişmanlığın yanında çok hafif kalıyor. unutmayalım; kimse kimsenin oksijeni değildir, onsuz kalınca havasız kalıp ölmez insan, yaşam devam eder.
Aslında tamamen insanın kafasında olan bir şey. Duygusallık denen illet yakanızı bir an bırakıp mantık çercevesinde bir şeyler ölçüp biçtiğinizde başarabiliyorsunuz. "Bu kişi bana zarar veriyor. Hayatımda olmamalı." ilk bunu kabul edip köşeye çekilip daha sonra hislerin sönmesine müsade etmek gerekiyor. Zaten çoğu duygusal oldukça yoğun da olsa suni olabiliyor. Bir bakıyorsun hayalini kurmaktan kaçındığın şey seni artık ilgilendirmiyor.
insan bence bazı konularda bencil olmalı. Yoksa gerçekten kendine değer vermez ve değer görmez. Ben çok sık yapıyorum bunu. Bir anda öyle keskin çıkarıyorum ki eğer beni ileri de daha üzeceği sezisine kapılmışsam. Asla kendimi ama olmaz ama düzelir vs lerle kandırmıyorum. En sevdiğim huylarımdan biri hihihiihihi.
Zor olmamalı evet ama bazen gönüle laf geçmiyor kral
Size zarar verip vermediğini öğrenmek için nasıl biri olduğunu, hal ve hareketlerini bir başkasına sorun. Onlar genelde sizin göremediklerini veya görmek istemediklerinizi size anlatacaklardır. O saatten sonra eğer objektif olarak dinliyorsanız artık o kişi(lere) aynı gözle bakamayacaksınız
Günlük hayatta her ne kadar karşılaşıyor olabilseniz de eğer gerçekten kendinizi ondan soğutur kafadan silmeye çalışırsanız inanın ki yukarda anlattığımla beraber bunu başaracaksınız
çıkarılması gereken kişinin gerçekten hayatınızda olduğu dönemlerde size hiçbir şekilde artısı olmamışsa, herhangi bir şey öğretmediyse hayatınızdan çıkarması cok basit olmalı. kendi değerinizi düşünün lütfen.
Dünyanın en zor şeylerinden biridir. insanlar giderken sizden bir parça götürürler bu parçaların yeri doldurulamaz ama o parçalarınız olmadan yaşamaya alışırsınız.
Küçük bir ilçede veya kasabada yaşıyorsanız imkansız olandır. Belki komşun belki iş arkadaşın, belki düzenli müşterin belki de en sevdiğin kişinin ortak arkadaşıdır. Hayat müşterek, istesek de bazı insanları silemeyiz. Çok denedim olmadı.
Benim için çok zor, ben sevdiğim insanları kaybetmemek için elimden gelen her şeyi yaparım. Ama hayatımda olmak istemiyorsa veya çabamı tamamen karşılıksız bırakıyorsa işte o zaman geri dönüşü olmayacak şekilde hayatımdan çıkarırım.
o insanın kim olduğuna bağlı. çok çok sevdiğin, 'kız kardeşin gibi' gördüğün biriyse çok zor oluyor yahu. alışmışsınız, birçok anı birikmiş, üni. yılları beraber geçmiş, aynı tabakta yemek yiyip, aynı bardakta su içmişsiniz, annesine anne diyecek vaziyete gelmişsiniz...et ve tırnak gibi olmuşsunuz adeta...
ama artık bir aşamadan sonra olmadığını, onunla yürümediğini anlamaya başlarsınız. bir iki üç beş on yıl sabredersiniz... belki belki , bir şans bir şans daha dersiniz. sevginiz ne kadar çoksa ona verdiğiniz şanslar ve sabır düzeyiniz de yüksek olur... ama nafile... nafile... artık hayatınızdan çıkarmanız gerekiyordur.. yavaş yavaş onunla ilgili yeni ve farklı bir örüntü oluşmaya başlar zihninizde. artık ona güvenilemeyeceğini, sırrınızı paylaşmamanız gerektiğini, her fırsatı sizin aleyhinizde koz olarak kullandığını...böyle bir örüntü. susma devresine, aramama sormama devresine geçersiniz... sırlarınızı anlatmazsınız...samimiyeti azaltırsınız...
ve birgün başka birinden sizin hayatınızı öğrenir... her zaman ona anlatıp paylaştığınız sırları... ve o an anlar.. artık onu arkadaşlıktan çıkardığınızı... öfkelenir, kızar, kendini paralar, araya arkadaşlar sokar, barışmak ister...ama nafile...geri dönüşü yoktur bu yolun... kredisi bitmiştir, kara listeye girmiştir. sessiz bir şekilde, kimseyi kırmadan, üzmeden ipleri koparırsınız...
koparırsınız da ipler kopar mı? uzun süre kopmaz, kopamaz... rüyalar, hatırlar, anılar... mezara gömülür ama mezardan sürekli sesler gelmektedir...mezar bir türlü susmamaktadır. arada sırada hortlamaktadır. elinizde bir kürek mezarın başında beklersiniz, çıkanı tekrar gömmek için. onu gömerken kendini tekrar tamir edebilmek için. bir insanı hayatınızdan çıkarmak işte böyle acılı ve zordur. yıpratıcıdır... onu hayatınızdan çıkarırken aslında siz de biraz hayattan çıkmış olursunuz, birazınız da o mezara gömülür.