o ay bölündüğünde neden dünyanın başka bir yerinde yaşayanlar böyle bir şeye tanık olmamışlarda kayıta geçirmemişler? sorusunu akıllara getiren kişisel mevzu.
ayı ikiye bölmesi değildir mevzu, taa derinlerden o'na ve yapabileceklerine inanmaktır, imandır. bu ister metafizik kurallarına karşı olsun, ister olmasın, gönülden seven herkesin o'na inanmasıdır.
aklı olanın inanacağı hadisedir. neden aklı olanın inanacağını aklı olan bilir. başka keratalar da ayın yoktan var olduğuna inansınlar da ikiye bölündüğüne inanmasınlar. nasreddin hoca gibi olduk be yav!
o insan insanların en hayırlısı en iyisi en mübareği ise neden olmasındır.tabi ki inanıyoruzdur.bahsedilen bir insandan öte alemlere rahmet olarak gelen peygamberimizdir.bazı minik akıllılar o kıt akılları ile her şeyi algılamaya çalışıyor ama yetmez buna siz boşa yormayın anca evrime felan inanın.
--spoiler--
nasreddin hoca durur mu, yapıştırmış cevabı;
-insanların maymundan geldiğine inanıyorsun da bir insanın ay'ı böldüğüne neden inanmıyorsun?
--spoiler--
peygamber efendimiz'in (sav) mucizesine inanmaktır. her mucize gibi akla kapı aralar ama iradeyi elinden almaz ki iman etme meselesinin imtihan özelliği kaybolmasın, ebu bekir (ra) gibi elmas ruhlularla ebu cehil gibi kömür ruhlular birbirinden ayrılsın. asıl işin ilginci klavyeyi paravan yapıp durduk yere insanların inançlarını tiye almaya çalışmaktır.
"Döllenmiş tek bir hücrenin parçalanarak 60 trilyona ulaşması ve beden üzerinde kusursuz bir şekilde birleşmesiyle vücud bulan insanoğlunun, Ay gibi şuursuz bir kütlenin parçalanıp tekrar birleşmesini inkâr etmesi, gerçekten gülünç ve acınacak bir tablodur"
Kanıt isteyenlere:
1) Hindistan'da bulunan bir heykel üzerinde "Ay'in ikiye ayrıldığı sene yapılmıştır" yazısının bulunmasi (bkz. Ö.N. Bilmen, Müvezzah Ilm-i Kelâm, 3. baski, s.161) bu delillerden biriydi.
2) 1967 yılında fırlatılan Orbiter-4 uydusundan alınan 67-1805 seri numaralı fotoğraflarda, Ay'ın dünyadan görünmeyen ara yüzeyinin, uzunluğu 240, kalınlığı ise 8 km olan bir yarık tarafından kuşatıldığı belirtilmişti. Bu yarığın bariz bir şekilde yükselmiş yan kenarları, Ay'ın ayrıldıktan sonra tekrar birlesmesi sirasinda olustuğuna bir delildi.Çünkü meteor çarpasıyla böylesine düzgün bir yarığın olması mümkün değildir.
Ancak malumdurki basında böyle şeyler sansürlüdür hemen üzeri örtülür. Ama nereye kadar gözlerini kapayabilirler, karanlık ancak inkarcıların karanlığıdır, eller göze kapanınca görmeyen sadece kendileri oluyor Allahın kudretini görmek isteyenlere milyonlarca delil var...
3) Aynı yazıda ilk defa ortaya atılan bir delil de, Modern Astronomi ile uğraşan bütün ilim adamlarınca fevkalâde önemli bir kaynak olarak kabul edilen ve ilmi yönü tartışılmayan birçok kitapta yer alan 311 yıllık Ay haritasıydı. italyan gök bilimcisi Cassini tarafından çizilen bu ay haritasinda, dünyamızdan görülen ay yüzeyinin tamamını kuşatan tesadüflerle * meydana gelemeyecek kadar muntazam olan bir çizginin varlığı, son derece net bir şekilde müsahede edilmekteydi. bu çizginin ay'in ikiye ayrılıp tekrar birleşmesiyle meydana gelebileceğini belirttiği yorumunda, zamanla yapısında degişikliklerin olabileceğini ortaya koydu. Çünkü ay, her an yoğun bir meteor bombardımanına tutuluyor ve 1 gramlık göktaslari bile, en sert kayalarda 30 cm derinliginde, 60 cm çapinda bir çukur açiyordu. Bilindigi gibi bu meteorlardan bazılari koruyucu atmosfer tabakasına rağmen dünyamiza düşmüş, Arizona çölüne düşen bir tanesi çevresi 5 km'ye ulaşan 174 m derinliğinde bir çukur açmıştı...
nasa da çalışan astronotlar ile ilgili okuduğum bir yazıda bir çoğunun müslüman olduğunu öğrendim, ayrıca ay daki bölünme izinin abd tarafından bilindiğini ve insanlara açıklanmadığını okudum, astronotlarında müslüman olma sebebi bu bölünmeyi bilmeleriymiş efendim.
bahsi geçen kişi, yüce allah' ın ' sen olmasaydın kainatı yaratmazdım' dediği kişiyse eğer, mümkün olan durumdur. Sapkınlığın alemi yok. Tamam sakinim.
Bir insanın oyun hamurundan yaptığın topu ikiye bölmesine inanmak gibi bir şeydir. Hatta daha fazlasıdır ki insan o oyun hamurunu maddeleri birleştirerek yapmıştır, halbuki Allah yoktan var etmiştir. *
