yaptığı iş değil, ruhu fahişelik olan ve bunu doğurduğu çocuğa da sirayet ettirmiş kadının çocuğu olmaktır.memklekete ve akıllara zarar, herkesi tanrı onlardan korusundur.
doğarken ebeveynlerimizin mesleğini seçemediğimize göre çocuk olmaktır temelde,ama toplum günahsızlığı anneden babadan geçen bir şey olarak kabul edeli dünyanın en zor çocukluğudur.
annenin yaptığı mesLeğin çocuğa oLan etkisinden çok, annenin ruhunun etkiLeri çok daha büyük önem taşır. bunu mecburiyetten yapmış ve temiz bir ruha sahip bir annenin çocuğu, hafız oLup pazarcıya, bakkaLa, ve hatta imama domaLan kadının çocuğundan hayırLı çocuktur.
insan dünyaya gelirken business class ya da bagaj bölümüne diye bilet seçeneği yapamadığı için yargılanmaması, aşağılanmaması gereken çocuktur. bizi ilgilendiren çocuğun yaptıkları,davranışları olmalı.
Sıcak bir el değmeden henüz ilk gözyaşına
Kundağını serdiler bir musalla taşına
Gözlerin bir caminin eşiğinde açıldı
Atıldın doğduğun gün hayata tek başına
Yanında anan olsa gene ömrün bahardı
Sana dar günlerinde açık bir kucak vardı
Bağrına "oğlum" diye bastı isa’yı Meryem
Bir babasız yavrudan bir peygamber çıkardı.
Sana soylu olanlar der ki "soysuz kişi bu"
Onların belli çünkü gelmişi geçmişi bu
Biz neden soyluyuz da, sana soysuz diyorlar?
Aslını hiç arama, tesadüfün işi bu.
Haydi adsız doğmanın derdini duya duya
Yat ölüme benzeyen bir uğursuz uykuya
Yazık ki boğazına bir ip geçirmediler
Yazık ki atmadılar seni bir kör kuyuya.
Tanır gibi yüzüne bakınca her geçici
Yarın öksüz kalbinin burkulacaktır içi
iki kattır azabın günahı işleyenden
Anana "kahpe" derler, sana "kahpenin piçi"...
bir baskasinin emegini sömürerek para kazanan birinin cocugu olmaktansa, belki kendi hatalariyla ama cogu zaman hayat sartlari ile fahise sifati almis birinin cocugu olmaktir.