inanılmaz bir mantık hatası vardır. erkek zaten kafasına koymuştur evlenmeyi. ikna etmek de neymiş. kafasını evlilik fikrinden uzak tutan erkeği evlendirebilirseniz, gerdek gecesi gider bi de ben veririm o erkeğe.
sakincalidir. diyelim basarili oldu evlilik oldu adam surekli kendini nimetten sayarak sen benimle evlenmek istedin naz niyazimi cekeceksin havalarinda dolasarak hanim kizimizi uzebilir. ki bu pozitif ihtimaldir. negatif olarak da imzayi atinca ben ne yaptim, kandirildim, hep senin yuzunden, ayrilalim vb. uzucu durumlar ortaya cikabilir. en iyisi ikna etmemektir.
yazarların triplere bak dedirten durumdur. şahsen kendimce evlenmeyi öcü olarak görüyorum. ikna edebilen bir hatun kişide olursa atarım boş kağıda imzayı arkama da bakmam.
evliliğe ikna edilmesi gereken taraf kadındır, erkek değil. kadın kovalanması gerekendir çünkü, köpeği olunması gereken de kadındır. bir erkeği evliliğe ikna etmek çok basittir o yüzden, sadece kadının aklını kullanması gerekir ve sevdiği erkeğe körü körüne bağlanmaması.. ayrıl gitsin ona mı kaldın. seni ikna etsinler.
''Her şeyi denediğin halde adam sana evlilik teklif etmiyorsa ondan pek de fayda yok demektir. Ama yine de son bir kez şansını dene ve "Beni oyalama, ben bir aile kurmak istiyorum. Ama sanırım seninle aynı fikri paylaşmıyoruz" de. Karşındaki erkek silkinip kendine gelecek, ya artık bıçağın kemiğe dayandığını ve evlilik teklifini etmesi gerektiğini anlayacak ya da "Haklısın, ben evlenmek istemiyorum" deyip kendi yoluna gidecek. Her iki durumda da sen kârlısın'' bu kısımlarına katılmadığım önermedir. zira restine rest çektik, kolay mı lan o kadar evlenmek, bir boktan haberi yok bu dergiler bu fikirleri amerikan dünyasına göre yapıyor ibneler. mobilyalar, aileler, gelin, akrabalar, sanki biz değil millet evleniyor, kaçarız arkadaş kaçarız, ekonomik olarak kendimizi hazır hissetmiyorsak hatta ebemizin mına kadar kaçarız.
mümkün olmayan durumdur. bir erkek asla evlenmeye ikna edilemez ne annesi ne sevgilisi tarafından. kadın doğru kadınsa erkek için onsuz geçen her gece gündüz anı zaten bir kayıp hissi yaratacağından evliliği her an isteyecektir. o kadına dek hayatına giren kadınlar ise ikna çabasıyla boşa zaman harcayanlar olarak kalacaktır. ancak onlar da iyi ki varlardır ki asıl o kadınlar hazırlar erkeği doğru kadına doğru erkek olmaya.
erkekler kadınlardan çok şey öğrenip çok biriktirirler. bunları önce yatağa atmak için kullanarak kadınlara kur yaparlar aslolan amaç sadece bu olur. ama esas kadın girince hayatına amaçları artık yarinin gözlerinin ta içinin gülmesidir sadece. ve soğuk terler dökerken evlilik teklifinin planlarını yaparlar.
erkek aptal değildir sonuç olarak. o evlenmek istediği kadını bulduğunda iknaya gerek kalmayandır.
edit o dur ki; yahu merakımdır eksileyen aptal olduğunu düşünen bir erkek mi yoksa hiç bir erkeğe doğru kadın olamamış turşusu kurulası kadın mıdır.
bir erkeği özgürlüğünü elinden almaya, yaşamını kısıtlamaya, cebindeki tüm parayı eşek gibi almaya, işi gücü bırakıp çoluk çocukla uğraştırmaya, sabah akşam alemlere akmaktan vazgeçmeye ikna etmektir.