bir dünya yalanı olarak işsizlik sorunu

entry4 galeri0
    1.
  1. başa ek: işsizlik vardır, büyüktür, fakat sorun insanların çalışamaması değildir, çalışmadan bolluğa kavuşabilmesinin önlenmesidir.

    işsizliği sorun olarak gören, herkesin çalışmasıyla dertlerin biteceğini düşünen eski görüş ekonomi akımlarının dünyaya lanse ettiği durum.

    insanın doğasına ters bir durum, insanların zihinlerine dayatılmasını nasıl açıklamak gerekir? tabi ki kalıplaşmış sosyo-politik ve ekonomik sağ-sol görüşlerin ortak söylemi olduğundan yola çıkmak gerekir.

    sanayi olsun istihdam olsun diyen bir sağ görüş ile, her insana iş imkanı söylemini kullanan sol görüşün buna katkıları büyüktür.

    asıl olarak iş nedir? iş deyince akla ne gelmektedir?
    aklıma ilk gelenleri sıralıyorum; angarya, stres, zorunluluk, yorgunluk.

    peki teknolojinin gelmesiyle ortada işlerin kalkması güzel birşey değil mi? evet çok güzel.
    dünyanın taşıma kapasitesi çok büyük iken, daha hala dünya üzerinde keşfedilmemiş noktalar varken ve bolluk içinde yaşarken, bu kadar işsizlikle bu dünya dönerken, bu sorunu ortaya çıkaran görüşleri reddetmek gerekiyor. herkesin bolluk içinde yaşayabileceği gerçektir.

    herhangi bir ürün ile ilgili üretim yapan büyük bir firmaya yeterli derecede maddi olanağı sağlarsak, bütün insanlara o ürünü yeterli doyumu sağlayacak şekilde üreteceğini görürüz.

    yani burada sorun işsizlik değildir. işsizlik özgürlüktür ve insanları köle olmaktan kurtarır. asıl sorun, dünyanın yeni bir sisteme gebe olduğunu yeni görmesidir, acil olarak uygulanması gereken sisteme: (bkz: zeitgeist the movie) (bkz: zeitgeist addendum)
    2 ...
  2. 2.
  3. iyi bir üniversite mezunu işsiz otururken liseden mezun bir arkadaşın iyi bir maaşla bir işte çalışması sonucu diploma ile değil vizyon ve beceri ile çözülebileceği sorundur..
    1 ...
  4. 3.
  5. Evet,şuan işsiz arkadaşlardan birisi bilgisayar başından kalkıp iş aramaya kalksa kesinlikle bir şekilde bir iş bulacaktır,ama bu durum işsizliğe çaremidir asla değildir.Bikere işsizliği sadece para kazanılan bir meşgale olarak görmeyelim,bu ülkede asıl olan ve psikolojiyide tetikleyen sorun işsizliğin olması değil insanların hayallerindeki işe ulaşamaması istedikleri işleri yapamaması sorunudur,yoksa çok kolay ben şimdi burdan kalksam gitsem biryere ya çuval taşırım,ya harç karıştırırım ya da bakkalda sorumlu olarak durur para kazanırım,bu meslekleri asla küçümsemiyorum yanlış anlamayın ama hani benim hayalim,nerde benim istediğim işi öyle kolay olarak bulmak,bu ülkede biz karın tokluğuna çalışmak zorundamıyız,neden lüks yaşayamıyoruz,işsizlik sorununu çözmek sevmediğin ne zaman çıkacağının belli olmadığı bir yerde çalışmakmıdır,bu mudur yani işsizlik sorununun çözümü.20 yaşında hayata atılmak varken neden istediğimiz iş imkanlarını bulamayıpta 30 umuzda bu yanlış sisteme bizde ayak uydurmuş vaziyette olup eşimizin,çoluğumuzun çocuğumuzun ve kendimizin karnını doyurmaktan başka bir duruma neden gelemiyoruz,10 yaşındaki pembe rüyalar 20 yaşında gerçek hayallere dönüştüğünde ve yeşerdiğinde 30 una gelince hep neden sönüyor,30'unda kim görüyor allah aşkına kendisini,20 yaşında hayal edebildiği gibi,sokayım ben istemediğim işe.
    1 ...
  6. 4.
  7. britanyalı iktisatçı john maynard keynes'in bu konu hakkında söyledikleri düşündürücüdür.

    "bir ülkenin başına gelebilecek en büyük bela işsizliğin artmasıdır. insanları işe alın. gerekirse çukur kazdırıp daha sonra geri doldurtun ama mutlaka işsizliğin önüne geçin."

    yani öncelik insanları tembellikten kurtarmak, onlara bir işe yaradıklarını hissettirmek, sorumluluk bilinçlerinin körelmesini önlemek olmalıdır; üretimin ve iş döngüsünün devamlılığı gibi teknik konular ikinci planda olmaktadır gelişmiş ülkelerde.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük