bugün

Mehteran tayfasinin gecmis zaman ustlendigi savas psikolojisini tayin etme hadisesinin, gunumuzde kullanilabilir olan versiyonudur.

Dun aksam, orta sinif bir barda, orta sinif insanlarla, kafamda sikisen fillerle, ensemde sel olan ter damlalarimla, yan masadaki orospu kahkahalarla oturmus biraz iciyor, icimde de hayatima dair dunden, bugune yasananlari gozden geciriyor ve her defasinda sonunda "aman neyse" diyerek bir yudum daha yuvarliyordum.

Iste tam o sirada radiohead street spirit girdi playlistten, ta ebemizin amina kadar.

O anda tum konusanlar kademeli olarak sustu, icimden "aman neyse" diyerek beni dalmaktan alikoyan o ses sustu, yan masadaki orospu gulusu bile sustu hani. Garson kiza, alt kattan destek garson takviyesi yapildi.

Simdi saglikli dusunme firsatim oldu da bir savasta dusman askerlerine radiohead sarkilari(ozellikle fikir babasi fade out ve yan oyuncu creep gibi sarkilar) dinletilerek taarruz edilse kazanilmayacak sarki olmaz sanirim. Sarkidan sonra her "ister misiniz" sorusuna suursuzca "evet" diyenleri gormek bile bunu denemek icin gayet gecerli bir sebep olurdu itikadimce.

Tabi "sikeyim lan ben boyle dunyayi" diyerek ters etki olusturma ihtimali de yuksektir, ayri konu.
(bkz: paranoid android)
(bkz: 2+2 =5)
(bkz: just)
(bkz: fake plastic trees)
(bkz: karma police)
alır götürür bu şarkıları, bir archive bir sigur ros da en az radiohead kadar iyidir.
(bkz: thom yorke)