ülkemizin geçmişten gelen devlet geleneğidir. türkçe dışında tüm dillerde bu siyaset uygulanmıştır.
kürtçe'den bahsedecem, çünkü türkçe'den sonra en çok kullanılan dillerden ülkemizde. ayrıca kürtçe özelinde yazmamın diğer sebebi asimilasyon politikasının tutmamış olmasındandır. ne yazık ki diğer diller ve kültürler zaten çok büyük oranda azalmıştır.
kürtçe'nin hala dil olmadığını iddia eden kimseler var. hoş geçmişte kürt yok diyorlardı, şimdi kürt var, kürtçe yok seviyesindeyiz. tamam hadi diyelim ki belki bilimsel olarak dil değil. tüm dünyada dilbilimciler bu dil değil diyor. eyvallah.
ama arkadaş o kadar insan konuşuyor, çocuğuna ninni söylüyor, ağıtlar yakıyor bu dilde. sevgisini kürtçeyle ifade ediyor yavuklusuna, kürtçe sövüyor tuttuğu takım yenilince.
hala yok ordan bozma, burdan kelime araklama karışık bir şey diyorsunuz. kardeşim insanlar kendi arasında bunla anlaşıyor, bunu kullanıyorlar. bu dille sanat eserlerini yaratıyorlar.
edebiyatı, müziği yokmuş! kardeşim senin türkçe sanattan, müzikten bile haberin yok ki kürtçe edebiyatıdan nerde haberin olsun. hayatında şiir okudun mu? sen mevlana'yı bilir misin? senin bildiğin petek dinçöz'dür, ibrahim tatlıses'dir, güllü'dür.
türkçe'ye geldim şimdi. bugün azeri türkçe'siyle t*şak geçiyorsun kardeşim sonra çıkıp vaaay bizim türkçe'miz şöyledir, türkçe'miz böyledir. ulan türkçe kelime mi bıraktın, kullanılan kelime sayısı her geçen gün azalıyor. milletin dilinden sana ne? sen kendi dilini koru, adam gibi yaşat! sevgiline i love you demeyi, abuk sabuk yhok yazmayı bırak önce.
ingilizce nick'lerinizle, faşist bilinçsiz beyinlerinizle geleceğe bi b*k bırakamayacaksınız. tarihte hiçbirinizin adı herhangi bir sanatsal, bilimsel etkinlikte geçmeyecek. ama hangi dilde olursa olsun sanat eserleri, edebi eserler unutulmayacak.
lazca'ya geldim. lazca konuşan bugün çok az insan kalmıştır. horon tepmek de lazca konuşmak da kültürdür, değerdir korunmalıdır. [kolbastıyı geç sımaylisi]
bugün ülkede ermeni, rum kalmamıştır. nerde hak getire.. müslüman da değiller büyük oranda, 'kast sisteminde' en aşağıdalar yani...
bırakın artık lan, bırakın şu insanların kültürünü, dilini! o savurduğunuz küfürleriniz de gelecekte insanlığa hiçbir şey katmayacak. ancak küfür ediyorsunuz, insanların konuşarak anlaştığını unutmayın.
yok öyle bir inkar, herkes dilini konuşuyor, kimse karışmıyor, öyle olmasaydı bu yazıyı yazamazdın bidi bidi...diye geyiğe başlamayın, sıktı artık.
önce kendi ülkenizin siyasi tarihini bilin. sonra özendiğiniz hitler'in ve faşizmin ne olduğunu öğrenin.
en son da bitirirken: geçmişle yüzleşmek ve devlet politikalarını eleştirmek vatansever olmaya engel değildir!
türklerin aborjinlerin dilini ve kültürünü görmemekten gelmesidir, oysa aborjinler milyonlarca yıl anadoluda yaşamış, sonra da avusturalya'ya göç etmiştir. aborjin dilinde yakılan ağıtlar, yazılı olarak aktırlamasa da dilden dile anlatılan destanlar günümüze kadar ulaşmıştır.
faşist devletin bu inkar politikası, cumhuriyet öncesi devirlere dayanmaktadır. türkler malazgirt meydan muharebesini kazanana kadar, anadolu da bizans himayesinde dilediğince özgür yaşayan aborjinler, türklerin anadoluya hakim olmasıyla beraber özgürlükleri kaybetmiş, baskı altına alınmış ve osmanli devleti'nin baskılarına daha fazla dayanamayarak göç etmiştir. tarihte kavimler göçü olarak anılan olayın kısaca özeti budur.
bahsi geçen dilin başlı başına bir dil olmaması nedeniyledir. dilbilimci ünvanını taşıyan biri olarka basit ve net söylüyorum dil olmak için çok zayıf kalıyor kürtçe. kendi öz varlığı yok denecek kadar az.
organ isimleri ve akrabalık sıfatlarının bile yabancı kökenli oluşu nedeniyle dil hatta lehçe bile değildir.
kültür konusuna gelince kürt nüfusunun yoğun yaşadığı yerler olarak gösterilen yerler hep sınır bölgeleridir ki hep birden fazla kültürün karışımı olmuştur kültürleri.
konu üzerine geniş ve ayrıntılı bir çalışma yapmamış olsam da hocalarımdan işittiğime göre ve eindiğim izlenimler çerçevesinde bu sonuca varabiliyorken bu kadar farazi davranmamak lazımdır.
her ulus-devlette olduğu gibi türk devleti tarafındanda bilinçli ve sistematik şekilde uygulanan asimilasyon yöntemlerinden biridir.
türkiye özelinde ise söylenmesi gereken temel nokta, bu politikanın artık iflas ettiğidir. zaten başarı şansı imkansızdı çünkü türk devleti, burjuvalaşma sürecinde oluşturduğu ortak pazara diğer etnik kimlikleri ortak edememiştir. fakay bu başarısızlığa mahkum asimilasyon politikasının başarısızlığı 80 yıl sonra anlaşılmıştır.