orhan hakalmaz'dan dinlemeyi sevdiğim, "dinlemeyi sevdiğim", insanın en mtulu anında bile içinde hüzün birikmesine sebep olan türküdür.
malatya'ya ait olması daha da bir hoş yapar türküyü.
malatya'nın arguvan yöresine ait güzel bir türkü. kizilirmak yorumuyla dinlemek ayrı bir keyif.
Bir ay doğar ilk akşamdan geceden neydem neydem geceden
Şavkı vurur pencereden bacadan
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Uykusuz mu kaldın dünkü geceden neydem neydem geceden
Uyan uyan yâr sinene sar beni
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Uyan uyan yâr sinene sar beni
Dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben
Yüce dağ başından aşırdın beni neydem neydem yâr beni
Tükenmez dertlere düşürdün beni
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Madem soysuz göynün bende yoğudu neydem neydem yoğudu
Niye doğru yoldan şaşırdın beni
Dağlar kışımış yolcum üşümüş perişânım ben
Niye doğru yoldan şaşırdın beni
Dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben
Aşağıdan gelir eli boş değil neydem neydem boş değil
Söylerim söylerim göynüm hoş değil
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Bir güzeli bir çirkine vermişler neydem neydem vermişler
Baş yastığı gendisine eş değil
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Baş yastığı gendisine eş değil
Dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben
cengiz özkan ve mustafa özarslan yorumu harika olan türkü. orhan hakalmaz daha düz kalır diğer ikisinin yanında ama o da kusursuzdur. sadece baharat eksiği var abimizin.
16 yaşımda süt kokarken cenazemde çalınsın diye vasiyet ettiğim türküdür bu, elbet cengiz özkan söyleyecekse.
tanımım da subjektiftir evet, ama yaram da derdim de subjektiftir. el kadar çocuk ne anlar böylesi türküden de vasiyet eder, istanbul piçiyken hem de. oluyor, oldu; ben istedim anam ağladı, dayağını yiyecektim bunu istedim diye o yaşta. öğrendim ki türkü malatya türküsüymüş, istanbul çamurunda büyümek kanında gezeni değiştirmiyor demek.
yaş oldu neredeyse 30, bugüne kadar ettiğim tek kayda değer sözün bu vasiyet olduğunu farkediyorum ufaktan. yaş oldu 30, madem soysuz bende gönlün yoktu da niye doğru yoldan şaşırttın beni diyorum, ah diyorum.
burnunun direği sızladığında kafamın içinde çaldı, ciğerim söküldüğünde duydum, fon müziği oldu hayatıma bugünlerde. dağdır dediğim sevda bir poşete sığdı, dizime serip bakakaldım, 20 sene sonra aynı türküyü dinleyip önüme bakacağım günü düşündüm, tabi o günü görmek nasipse.
bu türküye tanımım sözlüğün kuralına aykırıdır. subjektiftir eyvallah, ama sırtımda mezarıma kadar taşıyorsam hakkımdır.
Cengiz Özkan, ilkay Akkaya, Mustafa Özarslan ve daha niceleri... Yorumlayan her sanatçı kendinden bir şeyler katmış ve her biri ayrı bir güzel okumuş. Bana göre bir erkek ağzından okunması daha mantıklı...
Bununla beraber şarkıyı güzel yapan sözleri.
"Bir güzeli bir çirkine vermişler, baş yastığı kendisine eş değil"
ya da
"Madem soysuz bende gönlün yoğudu niye doğru yoldan şaşırdın beni" gibi dizeler etkileyici...
Sözleri insanın tüylerini diken diken eden türküdür. Mustafa özarslan' ın sesinden bir başka güzeldir. En güzel kısmı da şurasıdır :
madem soysuz bende gönlün yoktu,
niye doğru yoldan şaşırttın beni?