şu dolmuşlar kadar öğrenciyi yoran başka bir ulaşım aracı var mıdır diye düşünüyorum bazen. tamam otobüs veya metro için de çeşitli zorluklar sayılabilir ama inanın bana ankarada en nefret ettiğim şey dolmuşa binmek.
çoğu öğrencinin yaşadığı ancak kendi sorunları için birşeyler yapmadığı çiledir. örnek verilen hacettepe üniversitesi'nde bahsi geçen ücretsiz ring araçlarının dahi 2006'da*hacettepe üniversitesi öğrenci derneği tarafından yapılan eylemliliklerin kazanımı olduğunu bilmek ve yetersiz sayıdaki ve 90'lı yıllardan kalma ikarus marka otobüslerle yapılan iğrenç yolculuğa karşı otobüs seferlerinin arttırılması ve daha iyi otobüslerde insanca yolculuk yapmak için mücadele etmek gereklidir.
eğer selçuk üniversitesi'nde okuyup da zafer'de * kalıyorsanız 1 saat süren tramvay yolculuğuna hazır olun ya da bir yolunu bulup ya bosna'da eve çıkın ya da atatürk yurduna.
evet evet vardır böyle bir şey , hatta öğrencilik yıllarının en boktan olayıdır kanımca. sabahın köründe otobüsün pis kokusu midenizi bulandırır. orospu çocuğu muavin kanlı dişleriyle paso ister amına koyum çantam var lan diyemezsiniz. haftada en az 10 kere otobüsle gidip gelinir her gidiş ''ankarada'' 1.85 dir. bu da sırf ulaşıma haftada 18.5 lira demek. sikerim lan öyle işi. şerefsizler.
bir başkadır izmit'te hat4 yolculuğu. otobüse bindiğiniz anda kesinlikle bir yere tutunma ihtiyacı duymazsınız, o derece güven verir ambiyansını deldiğimin ortamı.
bir büyükşehrin en merkezi noktasından kampüse giden otobüsün sıklığını arttırmamakta inat eden ama öğrenci çekilmeye başladığı anda sefer sayısını azaltan sistem yüzünden çekilen çiledir. madem ki yolcuya endeksli sefer sayısı belirleniyor çok yolcu olduğunda neden arttırılmıyor diye yöneticilere sormaya kalkarsanız adamların öyle bir dertlerinin olamayacağını anlarsınız. zira zat-ı âlileri son model makam arabalarında eskort eşliğinde şehir içi seyahaylerini yaparken durumunuzdan anlamaları mümkün değildir. toplu taşımayı cazip hale getirmediğin takdirde arabası olan kimse de trafik sıkışmasın diye otobüse binmez.
toplu taşımacılık modern çağın şapıdır.
--spoiler--
benim teorime göre başımızdakiler öğrencileri ya da genelleştirirsek halkı fiziksel ve ruhsal açıdan yorarak türlü sapkınlıklara(evlilik öncesi cinsel birleşme,alkol,pogo vs.) yönelmelerini bu yolla bir nebzede olsa engelliyorlar.
şapın işlevide bu değilmidir zaten? öğrenci yurtlarında yemeklere katılarak cinsel isteği azaltır. toplu taşıma ise hem daha çok insana ulaşıyor hem de şapla benzer işlevi görüyor. bu yolla kitlelerin enerjileri alınıyor. pammık gibi bireyler meydana geliyor.
suç oranları düşüyor. dini bütün gençler yetişiyor. halkın yüzü gülüyor.
--spoiler--