bergüzar korel'i hep kasıntı karakter "şehrazat" olarak hatırlamamıza sebep olacak dizi. tabii, olur da bir gün bergüzar hanım şehrazat'ın şöhretini sollayacak daha sempatik bir karakterle karşımıza çıkmazsa. dilerim çıkar. zira böyle bir rolün üzerine yapışmasını istemem. yazık olur kendisine vallahi.
halit ergenç'in bergüzar korel'e aşık olmasının nedenidir. onların sürekli inkar etmesi, ama ilişkilerinin herkes tarafından bilinmesidir. ayrıca benim hoşlanmadığım gereksiz bir dizidir.
bir süre '' çocuklarım olmadan asla diyorsanız ''aliye'' çocuklarım için veririm diyorsanız ''binbirgece'' '' tipi geyiklerin dönmesine sebep olmuş bayık dizidir efenim.
arka arkaya kötülükler ve felaketler silsilesinin yaşandığı ve ardı arkası sanırım 5677 bölüme kadar da kesilmeyecek olan ikinci dizi. ilki yaprak dökümü.
(bkz: aşk-ı memnu)
(bkz: binbir gece)
(bkz: dudaktan kalbe) vb gibi diziler, evet sektör de istihdam yaratıyor, benim de çoğu arkadaşım, bizim, sözlük ortamlarında fütursuzca eleştirdiğimiz bu dizilerden kazanıyor ekmeğini ama be kardeşim bu kadar mı kötülük olur, bu kadar mı entrika, bu kadar mı kumpas kurulur üstelik birbirlerine ve aile içersinde. *
art arda 2 bölümünü izleyemediğim bir dizi. bildiğim kadarıyla 150000 dolar karşılığı bir gece yaşanıyor ve sonrasında 1001 entrika dönüyor. aslında dizinin ismi "1 gece sonrası 1001 entrika olabilirdi" ama saçmalamış olurlardı. zaten dizi yeteri kadar saçma, bir de ismi saçma olmasın. ya diziye b*k attım ama çok izleyeni var. neyse kusura bakmasınlar. saçma işte.
ne zamanki konu bitse en başta kullanılan şu 150.000 dolarlık silahı kullanan dizi. şehrazat'ın kulağına gelince onur'a daldı , onur gazı aldı kerem'e , kerem Bennu'ya derken ... hayır tamam dizi artık bitti bence ama neden bunu kabul etmiyorlar ki? ne zaman bir şey olsa hemen 150.000 dolar için yattım ama diye ağlayan bir şehrazat görüyoruz , onur kırık dökük. ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar. yani yeminle izleyecek başka bir şey yok!
reklamlarını bile izlerken bayıldığım bir dizi ama ümitlenmeyin yapımcılar ve senaristler bu baygınlık bıkkınlıktan dizi başladığından beri aynı konu üzerine kurulu 150.000 dolara kadınının adamla oğlunu kurtarmak için yatması..
ya arkadaş bir dizide her bölüm aynı klişe laflar geçermi..
bennu ilk üç bölüm hariç her bölümde "kerem beni sevmiyor kerem beni sevmiyor" tutturdu gitti sonra "olsun ama ben onu seviyorum" oldu şimdilerde de yine başladı "kerem beni sevmiyor ayrılmamız gerek" yahu be kadın adamın seveceği varsada çenenle biirdin o keremede hayranım bu kadına nasıl katlanıyor merak ediyorum..
gelelim şehrazata ; şehrazat senki ilk bölümden beri gururlu kadın oldun senki çocuğunu tek başına büyüttün senki ünlü bir mimarsın doğrumu doğru o zaman ne diye bu kadını muhtaç ezik kadın fügürüne soktunuz bea kadın kocasından ayrıldı hop yeni bir adam hop evlenme teklifi hop yüzükler arkadaş sittinsene geçse biz bir dizinin cılkını çıkarmadan yapamayız (bkz: yaprak dökümü) ha başarılı olan dizlier yok mu var.
(bkz: asmalı konak)
(bkz: hatırla sevgili)
(bkz: çemberimde gül oya)
not:diziyi izlediğimi sanmayın nasıl biliyorsun derseniz bilmemek mümkün mü bas bas bağırıyorlar diziyi tanıtmak için.. allahtan bitiyorda kurtuluyoruz şu şehrazattan (bkz: hem o nemenem soğuk bir kadındır ya)
türk dizi tarihinin bokunu çıkarmak deyimini en iyi ifade eden dizi. tamam anladık paragöz bir yapımcısı var ama işkencede bir yere kadar be? çok şükür bitiyor artık.
ahlaksız teklifle başlayan,final olmasına rağmen aynı konu devam eden,
onurla şehrazat birlikte olacak mı olmayacak mı diye bir soru ortaya koyan amaçsız dizi.
allahıma şükürler olsun ki sonunda finali olmuş dizi.aralıksız, her salı günü kanal taraması* yaparken denk geldiğim ve 3 yıldır ilerleme kaydedemediğini gözlemlediğim berbat dizi.
son yarim saattir cok saglam bir sekilde gülmeme sebep olmus dizidir kendisi. o yüzden ayri bir tesekkürü kendisine borc bilirim. hayir o degil de ara sira sali aksamlari iyi güldürürdü. simdi nolcak?
ps: sehrazat'in uzayliya benzeyen cocugunun aklina nikah gecesi o fikir geldi ve de taksiye atlayip onur'a gitti ya, hah orda bittim ben iste!