bilmemek

entry30 galeri1
    30.
  1. 29.
  2. Bilmektir; en azından bilmediğini. Ve bu itibarla yani “bilmediğini bilmemek”lebu ilk bilgi ile bilinecek olanlara varmanın biricik şartıdır.

    Sokrates reis bu işin pîridir.
    0 ...
  3. 28.
  4. 27.
  5. 26.
  6. 25.
  7. şüpheye, kararsızlığa, duraksamaya, meraka sebep olabilecek şeydir. bilmemek, bilmek fiilinin olumsuz biçimidir.
    0 ...
  8. 24.
  9. Cogu zaman bilmemek tahammul edilemezdir, endise yaratandir. Tabiri caizse bilinmeyen cozulmesi gerekendir benim icin.
    Ama bazi anlar var ki keske bunu bilmesem, keske fark etmesem,gormesem diyorum.
    Bilmemek mutluluktur, bakalim bunu ne zaman ogrenecegim.
    0 ...
  10. 23.
  11. belki söylemeyi unuttuğun kelimeler var ya, hani şu içten içe yiyip bitiren ruhunu ve seni araştırmaya iten ..

    nasıl desem , gönülden istediğinde her daim erişebildiğin bir hazine, içinde kaba kuvvetten öte saf güç saklı..

    hani kanıtları bir bir önüne döktüren bir bilmece misali, ardı arkası kesilmeden yenilenen..

    tamam tamam bildin,
    bilgi..

    peki onun yokluğu neye neden olur ..
    12 ...
  12. 22.
  13. Fenadır.
    Hele haddinizi bilmiyorsanız, edep, adap, zerafet bilmiyorsanız en fenasıdır.

    Oksijen tüketmeseniz keşke!
    Evreni kirletmeseniz.
    11 ...
  14. 21.
  15. Bir konu hakkında fikir sahibi olmamak.

    Kötü gibi görünse de, değildir.
    6 ...
  16. 20.
  17. Çoğu zaman cahilliğin diğer adı olduğundan mutluluktur ancak şu günlerde "ya çok şey kaçırıyorsam" diye endişelenmeden duramıyorum. ilim koca bir nehir. hepsini içmek mümkün değil. Hangi kısımın bizim en çok işimize yarayacağını nasıl bilebiliriz ki ona göre bir eleme yapalım.
    1 ...
  18. 19.
  19. Birçok zaman rahatlıktır. Mesela bugün bir abimiz dedi ki rusya'da radyoaktif bir sızıntı olmuş, aman yağmurun altında çok dolaşmayın, radyosyon etkisi 100 kat artmış. Bunu duyan ben "ee o zaman denizlerin üstü açık, balık yemeyelim; toprağın üstü açık, sebze yemeyelim" diye düşünmeye başladım. Şuanda da yağmur yağıyor, kafam sürekli buna meşgul. Rahat değilim.

    Bu entryi okuyan şüpheci arkadaşlar özür dilerim. Böyle bir bilgi geldi.

    Rusya'da radyoaktif bir sızıntı varmış.
    1 ...
  20. 18.
  21. Bilmemek ayıp değildir. Hele insan bilmediğinin farkındaysa ve bunu önlemeye çalışıyorsa hiç ayıp değildir, aksine takdir edilesidir.
    Bir de bazı insanlarımız bilmediği konular hakkında o güzel dilini yormasa keşke...
    3 ...
  22. 17.
  23. Bilmediğin bir meselede konuşmak, saygınlık değil, nefret getirir.
    5 ...
  24. 16.
  25. Bilmediğini söylemek her zaman kazandırır. Bilmediğini saklayarak yapılan her eylemin sonu hüsran olacaktır.
    1 ...
  26. 15.
  27. Çoğu zaman mutluluktur.
    Kurcaladıkça, öğrendikçe mutsuz oluyor insan.
    8 ...
  28. 14.
  29. insanların korkularının başlıca sebeplerinden. Bilmemek insan doğasının baskın duygularını açığa çıkartan çözücülerden biri bence. bazılarında merak uyandırır ve bilmediğini kabullenip öğrenme çabasına girer veya susmayı tercih eder.
    Ama bazıları Bilinmeyenden korkar ve hırçınlaşır.Korkunun temeli bilmemek. Korku filmlerinin karanlık ortamı da bu yüzden olabilir. Karanlık bilineni gizlediği için korkulacak unsurlar da çoğalır.
    Geleceği bilmemek de gelecek korkusuna ve sonunda sefilliğe sebep. Bunun ucu cinayete ve hatta toplumsal kıyımlara bile gider. Her zaman bilmeyi istemek gerek.
    1 ...
  30. 13.
  31. Ayıp değil öğrenmemek ayıp.
    0 ...
  32. 12.
  33. en büyük problemlerden birisi de bilmediğini bilmemektir. bu bilinç seviyesiyle yapılan atılan her adım, yapılan her yorum sonucundan hüsran doğurur.
    1 ...
  34. 11.
  35. Milan Kundera'nın yazdığı bir nevi romanda kendisinide anlattığı göçmenlik, kişinin kendisiyle savaşını ve belleğini anlattığı roman.

    Kendisinin neden Çağımızın en başarılı düşünsel roman yazarı ve varoluşçuların sonuncusu olarak nitelendirildiğinin kanıtıdır bu kitap.

    kundera'nın konusu 68 rus işgali baş rolde burda da. bu işgalden ve çeklerin "insancıl komünizm" hareketinden kaçıp, avrupanın farklı ülkelerine iltica eden çeklerden ikisi romanımızın baş kişileri oluverirler: irena ve josef.

    duygusal yönler barındırmasına ek olarak döneminin siyasi ve politik yönlerini ve bu olaylarin insanlar ve toplumlar üzerindeki yansımalarınıda anlattıgı için başarılı bir roman.Kısacası insanın kendi varoluşunu anlamamıza yardımcı oluyor.Ayrıca çek tarihide çok güzel özetlenmiş.Adamlar bir huzuru bulamamışlar.

    Karakterlerimizin iç dünyasını çok güzel bir şekilde yazmış ayrıca bir göçmenin belli bir süre dışarıda kalıp kimliğini kaybettikten sonra geri geldiğinde ne hissettiğinide çok iyi betimlemiş .

    Sonlara doğru kitabın saçmaladığını söyleyenler olmuş bende biraz öyle düşünsemde sonuçta varoluştan gelen şeyler yapılanlar.

    Çok kısa sürede okuyabileceğiniz bir kitap Zaten 130 sayfa bir oturuşta bitiyor.

    "insanları gerçekten bu kadar sefil duruma getiren hayatlarındaki acılar değil, geleceğin boşluğuydu".

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1162187/+
    4 ...
  36. 10.
  37. Aslında farkına varılması gereken bir olgudur.
    Dün babamla tartıştım biraz. Bundan önce de belli tartışmalarımız olmuştu. Adamın genel kanısı "her şeyi ben bilirim, siz hiçbir şey bilemezsiniz" . Ve bunu islami olarak yapıyor. Benim öğrendiklerimi küçümsüyor ve her şeyi bilemeyeceğinin farkına varmıyor.
    Neyse bunun üzerine hz. Ebu bekir'in sözü çınladı kulaklarımda: "ilmin sonu cehalettir" bununla ne demek istediğini sokrates daha iyi açıklıyor aslında "tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir"

    Bilmediğini kabullenmek insan nefsinin en azılı özelliklerinden biri. Kişi yapısı itibariyle bilmemeyi kendine yakıştıramaz. Burada nefsin ilahlık iddiası ve kendine noksanlığı yakıştıramaması var tabi ki. Bu durum bir çoğumuzda mevcut. Yok diyemem. insan insanın aynasıdır demişti derviş. iyi de ben bu durumu başkasında izlediğimde midem bulanıyor. Sanırım artık bünye kaldırmıyor.

    Gittiğim derslerde ilk öğretilen peygamber efendimiz sav'in şu sözü olmuştu: " ya rabbi! Biz seni hakkıyla bilemedik"
    Bak bunu peygamber söylüyor. Yani bilme iddiası ortada yok. En iyi bilen olmasına rağmen bilmediğinin farkına varmak mesele. Şuanda Müslümanlara bakıyorum her şeyi biliyorlar. Herkes her şey hakkında hüküm veriyor. Kimse de demiyor ki: " benim şu konuda fikrim yok". Asla!
    Bilmediğini de çaktırmayacaksın.
    Başarının sırrı oradan geçiyormuş cici.

    Derslere ilk başladığımız zaman derviş dedi ki: "bildiklerinizi unutun, hiçbir şey bildiğiniz gibi değil. Çünkü hiçbir şeyi bilemezsiniz." Şimdi o aç oturduğum derslere. Ne bilirsem kardır dediklerime..
    Bilmiyorum. Bilseydim yapmazdım. Öğrenseydim bu amelime yansırdı diyorum. Bilmişlik iddia edip cahilce davranmak bizdeki.
    Her alanda uzman olayım hırsı var bir de. Evlerden ırak..
    Olma kardeşim ömrün yetmez. insan ol, kul ol ve bu alanda uzman ol.
    Kul ol deyince de namaz, oruç falan zannediyorsunuz. Nalakası var! Kul olmak önce insan olmakla başlıyor. Önce bu nefsi terbiye ile başlıyor.
    Hastalıkların tedavisi ile başlıyor. Tedavi biraz zorlu olabiliyor elbette. Ama sonu vuslatsa değer diyebiliyorsunuz.

    Anladım ki bilmemek erdemmiş, işi "bilene" bırakmak ise gerekli olan hatta zorunlu hatta kural olan.
    Allah' a bırakmak yani.
    Bir kitabı bile okurken, o kitaptan alacağını allah' a bırakabilme meselesi bu.
    Yani "hasbinallahu ve nimel vekil"i anlayıp, uygulamaya koyma meselesi.
    Yaptığın işi başından sonu rabb'e teslim edebilme kabiliyeti bilmemektir.
    Bilmemek yetenek istiyor gerçekten. Teslimiyet ve sadakat istiyor. Yoksa ortaya bildiğini iddia eden bir yapı çıkıyor. Bilmemek erdem, bilmediğini bilmek akıllı adamların işi.
    Bu yüzdendir avam her şeyi bildiğini iddia ederken, arifler, erenler, filozoflar bilmediklerini iddia ederler.
    Çünkü aklı kullanan adam bilinmeyenin peşindedir.

    Sonuçta diyebiliriz ki; her şeyi bilmeyin, zaten hiçbir şey bilmiyorsunuz.
    0 ...
  38. 9.
  39. türkiye'de sağ kalmak için en etkili silahtır.
    0 ...
  40. 8.
  41. bazı şeylerin bilinmemesi garipsenebilir; ama bu garipsenmeleri gerektiği anlamına gelmez.
    1 ...
  42. 7.
  43. öğrenme yeteneğinin eksikliği, isteksizliği ve eksikliğiyle çağımızın canavarı cahilliği doğurur.
    ama hiçbirşey bilmediğini bilmek aydınlığın yoludur.
    0 ...
  44. 6.
  45. (Sır: Birbirini dinlemeyen kadınlar nasıl oluyor da birbirlerinin söylediklerine gülebiliyorlar?)

    Milan Kundera- Bilmemek- Can Yayınları- sayfa:34.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük