bilimde imkansız diye birşey yoktur dolayısıyla sıfır olmayan bir ihtimaldir.
bugün kalbi duran bir kişi 500 yıl nce ölü sayılırken şimdi elektroşokla hayata dönebilmektedir. insanın klonlanmasına çok az kalmıştır. darwinin evrim teorisi az gelişmiş ülkelerin bilimsel çevrelerde saygı görmeyen yazarları dışında heryerde kabul görmektedir. ama bunlar inançlı insanlara allahın olmadığını kanıtlamadığından, yarın bir gün cryogenic bilimi sayesinde ölen birisi öldükten 100 yıl sonra bile diriltilse 'allah ın izniyle oldu' diyenler çıkacaktır. yine de allah ın olmadığı kanıtlanamaz demek bilimsel bir yaklaşım değildir.
bilim, Tanrı'nın varlığını yok sayacak kesin kanıtlara, din ise Tanrı'nın varlığını ispatlayacak kesin kanıtlara sahip değildir. emprizm ve rasyonalizmin çatıştığı yüzyıllardan biraz sonra tarih sahnesine immanuel kant çıkar, ve Tanrı'nın varlığının deney-gözlem veya akılla kanıtlanamayacağını savunur. işte bu konuda yani Tanrı'nın olup olmadığı konusunda aklımızın boşa çalıştığını söyler. emprizm ve rasyonalizmin doduramadığı o ufak boşluğa da inancı yerleştirir ve bunu kişinin özgür iradesine bırakır. o yüzden Tanrı'yı dinen kanıtlamak ve bu kanıtı bilimsel verilerle yok saymak, aklımızı boşa çalıştırıp gereksiz çaba harcamak demektir. din bir polüstattır, kişiye özgü bir olgudur ve inanıp inanmamak kişinin ahlaki değerleriyle paralellik gösterir. bu yüzden bu olguları bilimin yıkması veya tam tersi bir durum sözkonusu değildir.
bilimin ön kabulü: "hiç bir şey yoktan varolmaz, varolan da yok olmaz" dır. yani görüyoruz ki bilim zaten tanrıyı kabul etmiyor zira tanrı yoktan varolduğunu, yoktan varettiğini söylüyor bu bilime aykırı bu nedenle bilimin konuları içinde dahi yer almaz tanrının varlığı veya yokluğu.
bilim hurafeyle uğraşmayacağı için sıfır olan ihtimaldir.
bu arada, darwin'in evrim teorisi çöktü diyen arkadaşlar, sciencedirect'e girip arama kutusuna evolution yazıp aratsın bakalım, çökmüş mü çökertmiş mi bu teori birilerini...****