Protestocuları arasında, evrim teorisine inanmayanalarında bulunmasını umut ettiğim rezalet. Ne zaman ki buna benzer gelişmeler sansür bir rezillik olarak Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde okuyucuya duyurulur, o zaman ben Türkiye'nin geleceğine umutla bakarım.*
tam bir gerici, geri kafalı, örümcek beyinli zihniyet timsali alınmış karar. bu tür kurumların dışarıdan müdahalerle yönetilmesi ülkeden demokrasinin yerini diktatörlüğe bıraktığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
bir zamanlar bilimin, ilimin ışığı olan islam'ın şimdiki dar kafalıların götten anlaması sonucu, zikirci, karanlıkçı bir anlayışın çıkması sonucu oluşan reaksiyonlardan biri. bu gibi düşünceler, o zamanlarda olsaydı ne ibni sina tanırdık ne biruni. *
Bilenler bilir eskiden ufacık tefecik bir dergiydi bilim ve teknik, eve alınır fakat bizim ilgimizi pek çekmezdi zira sıkıcı gelirdi. Daha sonra lise yıllarında yeni yeni bilim ile tanıştığımız dönemde, boyutu büyüdü, kuşe kağıda büründü, daha albenisi yüksek bir dergi haline geldi. Kendisiyle tanışıklığımız o yıllara rastlar. Lisede ve üniversitedeyken de gerçekten iyi bir arkadaş oldu hep, her ay başında onun sayfalarından pek çok şey öğrendik, en önemlisi bilimsel bakış açısını, sorgulamayı, araştırmayı, olaylara farklı yönlerden yaklaşmayı öğrendik. Misyonu bu mudur bilmiyorum, ama tanıdığım bilim ve teknik müptelası herkes bilim alanında teknoloji alanında güzel yerlere geldi, ve türkiye'de olsalar da, olmasalar da ülkelerine alanlarında hizmet eden, bilgi getiren, ülkelerini başarıyla temsil eden insanlar oldular.
Şimdi bu haberi yeni öğrendim, üzüldüm ve gerçekten çok içten üzüldüm. Bana ne beni neden geriyor, sonuçta iş güç nedeniyle artık daha seyrek alır hale gelmiştim bu dergiyi, hem zaten belgesel izleyen bir insan olmadım hiç. Galiba üzüntümün nedeni şu, bizim beyinlerimizde zamanında bir devrim gerçekleştiren böylesi güzel bir derginin sansürlenmesi, şu an ufak bir şey gibi gözükse de, ileride yetişecek nesilde bilim ile teknoloji ile uğraşan kişi sayısını azaltacaktır. Belki amaç da budur, ama amaç bu olmamalı, civilization oynayan biri bile bilir ki, bir ülkenin gelişmişlik seviyesi ve gücü, yetiştirdiği mühendislerle, doktorlarla, bilim adamlarıyla doğru orantılıdır. Umarım bu tekrarı olmayan bir uygulama olarak arşivlerde yerini alır. Darwin doğrudur, yanlıştır bu önemli değil ama bilimin özgürlüğü, misyonu açısından önemlidir. Bilim özgür olmalı ki gelişebilsin.
Sen bugün burada, bilimi, araştıran, sorgulayan, bu sayede buluşlar yapabilen insanları engellersen, sonra tabi ameliyat olmaya yurtdışına gidersin.
dün geceden beri bünyenin tüm huzurunu kaçırmış, rahat uyku uyutmamış, hala bu satırları bile yazarken tüylerimi diken diken eden, bilime sürülmüş kocaman kara bir leke. lanet olsun.
akp'nin ve sansür politikasının türkiye bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu'na bile "din" çerçevesinde ulaştığı olaydır. daha din ile bilimi birbirinden ayıramayanların din ile siyaseti birbirinden nasıl ayıracakları sorunsalının kuşkularını yaratan hadisedir. haberi okuduğumda "bu kadar olmaz" dedim. varın tehlikeyi siz düşünün.
sansürcü, karanlık kafalı bu adamların ülke yönetiminde kalmasını sağlayan, bütün devlet kadrolarını şakşakçı, geri kafalı, badem bıyık dincilerin doldurmasını neden olan, her seçimde oylarıyla bu ülkenin daha da karanlığa batmasına yol açan canım halkımızın, ne kadar övünse az olacak olaydır..
bilimle alakası olmayan insanların, dünyaca ünlü bir bilim adamının ortaya atmış olduğu teoriyi sırf dini inançlarına uymadığı gerekçesiyle halktan gizlemeye çalışması durumu.
bilimi işine geldiği gibi götünden anlamaya güzel bir örnektir.
karanlığın artık bilim yuvalarımıza da çöktüğünün göstergelerinden biridir. o bulutlardır ki; sicim gibi gericilik, cahillik ve düşüncesizlik yağmurları bırakır tesiri altına aldığı her noktaya. karanlık uykuların sorgusuz sualsiz teslim alma çabasıdır en güzel hayallerimizi, umutlarımızı. bu çaba, bir dergi kapağıyla başlar, medeniyet kapısının kilitlenmesiyle amacına ulaşır.
(bkz: tehlikenin farkında mısınız)
bilimin bilim olmaktan çıkıp siyasetin bir aracı haline geldiğini rahatlıkla görebiliyoruz. bilim nedir? bunu bilimin başında olanlar bilmeyecekte sokaktaki zibidi mi bilecek? bilimin gereklerini bildiğiniz halde gereklerini yapmıyorsanız size bilim adamı sıfatını yakıştırmak abesle iştigal. yazıklar olsun!.
türkiye' de bilimin dahi özgür olmadığını gösteren olaydır. ayıptır. akp' nin din dışında bilim tanımadığını gösterir. onuda bilim olarak değil ezber olarak kabul ediyorlar zaten.
sözlük ahalisi tarafından çok yanlış anlaşılmıştır.. sansürün nedeni darwin'in fikirleri değildir, sadece kapakta biraz fazla açık giyinmiş resmedilmiştir darwin.. öyle dekolteli bilim insanı olmaz.. isabet olmuş..
edit: lütfen dikkat.. bu bir tatbikat değildir, rapper ninja hakkaten ironi sanatına başvurmuştur.. lütfen ikinci bir ironiye en olmadı bir tecahül-ü arif'e kadar sokağa çıkmayın..
o değil de genelde böyle başlıklarda bir tane akıncı ruhlu dinci çıkar bir yerlerden tutup savunmaya çalışırdı hadiseyi, biz de anti-islamcı olurduk.. bu sefer onlar bile siktir etmiş.. oluru yok diyip bırakmışlar..
pek umurlarında olduğunu da sanmıyorum gerçi.. istedikleri oluyor işte teker teker..
gözüme inanamadığım, okuduklarımı idrak edemediğim. akp zihniyeti sansürcüdür dendiği zaman ne sansürü ne baskısı efendim diyenler vardı. şimdi neyi nasıl savunacaklar merak ediyorum.
ha nolcak? ben şimdi evrim teorisinin ana ilkelerini falan kağıtlara bastırıcam sticker yaptırıcam her yere asıcam olan benim parama olcak yani, yapmayın şöyle şeyler, oturuyoruz uslu uslu, niye gelip çomak sokuyosun, kazandığım 3 kuruşu da senin salaklıklarını ört bas etmem için harcatıyosunkii...
hayır ve şer allahtandır düşüncesiyle hiç bir şeyin kurcalanmaması sadece inanılması düşüncesinin bilim düşmanlığı boyutlarına gelmesi durumudur.
islam dünyası bilimle kavgalı oldukça bilgi+teknoloji üretemez, üreten istediği fiyattan malını kaktırır , sömürge olmaya devam ederiz
Hillary Clinton'un bakanlığının hazırladığı raporu kendisine şikayet etmişti başbakanımız. Çünkü bu raporda kendisinin, partisinin ve iktidarının basın özgürlüğüne yönelik tehditlerde bulunduğu ve bazı medya grupları üzerindeki baskı yapması nedeniyle eleştiriliyordu. Şimdi diyecek lafı mı kaldı? Bir bilim dergisine sansür uygulamak ta bize nasip oldu. Neyini inkar ediyorsunuz ayrıca. Var işte evrim, kanıtlar bulunuyor, fosiller inceleniyor, DNA'lara bakılıyor. Bilimsel bir kavram bu ve senin kafan basmıyorsa karışma, Anlamaya da çalışma. Yobaz insana göre "Allah ol dedi ve o şey oldu". iyi de yobaz insan senin ol demenle tanrının ol demesi aynı şey mi? Tanrıyı kişiselleştirerek mi koruyorsun? Eğer dini bütün bir insansan başı ve sonu olmayan Tanrı'yı nasıl olur da kendi minicik ömrünle özdeşleştirirsin ? En büyük günahlardan biri değil mi Tanrı'ya şirk koşmak. Senin yaşadığın anla onun yaşadığı an nasıl bir olur. Bir meyve sineği 3 gün yaşıyor. Bu üç günü ona sorsan koskoca bir ömür. Doğuyor,büyüyor,pupa yapıyor, sinek olarak çıkıyor, besleniyor, ürüyor ve ölüyor. insan aynı şeyi 60 yılda yapıyor, bir sinek bunu 7 günde. işe biraz da bu tarafından bakmak lazım. işin kötü tarafı bu işi yapanlar da eğitim görmüş insanlar. 21 yüzyıl Türkiye'sinde ortaçağ engizisyon tavırları görmek gerçekten de bu ülkeyi samimi olarak seven insanların içini acıtıyor. Ayrıca şunu da düşün yobaz insan, ufacık bir yumurtadan kurtçuk çıkarak, onu sürüm sürüm süründürdükten sonra 10 günde kelebek gibi güzel bir canlıya çeviren Allah'ın diğer canlılarda bunu yapmaya gücü yetmez mi sanırsın ki karşı çıkarsın? Kaldı ki Darwin'de insan maymundan geldi dememiştir. insan ve maymunun aynı soyağacında yer aldığını söylemiştir.
niyeyse hiç şaşırtmayan bir harekettir; devamı da gelecektir. kockoca bir ülkeyi harun yahyacılara teslim ettiğini hala farkedemeyenler de çook geç olduktan sonra gerçeği farkedeceklerdir ama ne fayda? atı alan çooktan üsküdarı gerisinde bırakmıştır.
tübitak'ın başbakanlığa bağlanmasından sonra burada bile iğrenç kadarolaşma hareketini yapan bu ak zihnitetin son bombasıdır.
bu hızla giderlerse bilimide yasaklar bunlar.
tubitak'ı da dergaha falan çevirirler artık.
-ooh, altı harfli pis sapık din dusmanı adamın yayınlarını bir kez daha engelledik.
+bugun, bir kac insanı daha cehenneme gitmekten kurtardık. bir güüün, bir güün...
( bu sahnede iki sansurcu de hungur hungur aglamaktadır, bu gozyasları bir kac insanı daha cehennemde yanmaktan kurtarmalarından dolayı doktukleri sevinc gozyaslarıdır)
hem şeriat hem de bilim yolunda gidilemeyeceğinin açık bir örneği.
evrimin yüzlerce kez ispatlanmasından ödleri kopanların, her gün bilimsel gerçekleri yalanlarla, bilgi kirliliği ile karıştıranların, kurdukları iğrenç saltanatta insanları koyun yerine koyanların, gerçekleri insanlar anlarsa bu yoz düzenlerinin yıkılacağını bilenlerin bilimden de sanattan da korkmaları normal gibi gözüküyor.
sansür bir sefere mahsus değildir! yarın bir gün sansür sırası ateistlere; 'einstein''a, marx'a, freud'a, sartre'a gelecek, bundan hiç şüphem yok. onlar da sansürlenince sırayı sanatçılar, yazarlar, karikatüristler alacaklar. bunlar belki 2 senede olmayacak, belki 50 senede olacak. ama toplumlar tarihinde 50 sene hiç de uzun bir zaman dilimi değildir.
- sen kahin misin ne alaka bu adamlar? ne alakası var firoydun, aynştaynın?
+ kahin değilim çok havuç yiyorum, gözlerim iyi görüyor. bu adamların gayet de örgütlü bir şekilde fişlendiklerini de biliyorum. ama bunu yapanların yaptıklarını açık açık yapacak kadar yürekleri olmadığını da biliyorum. özgürlük, demokrasi kılıfı altında bilimi, sanatı ne hallere sokuyorlar, bu ülkeye yavaş yavaş neler yapıyorlar, bunları çok iyi biliyorum.
ülke sevgisinden bahsediyorsak önce sansürle savaşmalıyız. sansür bilimi geriye götürür, bilim olmazsa eğitim geriye gider. eğitim bozulursa bütün ülkeyi idare etmek kolaylaşır. idaresi kolay toplum ise her şeye din adı altında eyvallah demeye zorlanır ki bu da şeriata kadar bile gidebilecek bir süreçtir.
yani işin en kötü ve üzücü tarafı bunun yukardan gelmemesi, halkın kendi kendisini medyanın, bozuk bir demokrasi ve eğitim anlayışının etkisiyle isteyerek gerici bir düzene götürmesi.
ama hala gerçekleri görebilen iyi insanlar da var, tek yapmamız gereken kıçlarımızı kaldırmak ve artık yeter demek. 'artık yeter ulan! siz de benim gibi bu cümleyi kurabiliyorsanız bilimin, ilerlemenin gücüne inanıyorsunuz, bu bence son derece yeterli. hangi düşünceyi savunduğunuz umurumda bile değil, isterseniz peynire tapın, isterseniz kaşara. kimse dininizi sorgulamıyor. hiç kimse eğer yalıda yaşamıyorsanız sizi bugünkünden fazla da soyamaz. ama sadece bir tepki verin! bilime inanıyorsanız bu gericiliğe karşı bir tepki! kendi yolunuzda, en iyi nasıl biliyorsanız, sadece küçük bir hareket.
