çelişmediği yeri gösterin bana altı günde evreni yaratıyor. tamam buraya kadar itirazım yok. ama önce dünyayı dağları bayırları yaratıp sonra duman halinde ki göğe yönelip işi tamamlaması tuaf ve saçma yani önce dünyayı yaratmış sonra evreni. işin aslı ise evren var olduktan on milyar yıl kadar sonra dünayanın var olması tabi burada ki çelişkiyi ateistler açıklayacaklardır. yüzü suyu hürmetine yaratılan muhteremin ise 1400 yıl kadar önce doğması ise ayrı bir muamma.
zaten bir önkoşul olarak dinin gerçekliğini yadsımak zorundadır. din ise bilimle çelişir ama pragmatisttir. önce inkar eder sonra içselleştirir. 15 asır boyunca dünyayı evrenin merkezi kabul edip, uzay keşifleri başlayınca "bunlar aslında kitaplarda yazıyordu" noktasına gelinir.
bundan 50 ya da 100 yıl sonra ademin yaratıldığı çamurun "organik çorba" (bkz: abiyogenez) olduğu iddia edilecek.
taa ki insanın tanrısıyla arasında kalması gereken "mahrem" ilişkisinden çıkarcılar ellerini çekene dek bu böyle sürüp gidecek.
dinler bireyi iyi insan yapmak içindir, toplumları baskılayıp devlet ve/veya ordular kurmak için değil.
sadece bu bir cümlede saklı aslında yüzyıllardır çekilen acıların kaynağı.
aslında, bilimle din arasındaki çelişkiler, bilimin dindeki çelişkileri ve hataları ortaya çıkarmasıyla giderilmektedir. katolik inancına göre güneşin dünyanın çevresinde dolanmadığının ve dünyanın altıbin yıl önce değil milyarlarca yıl önce oluştuğunun bilimsel bulgu ve gözlemlerle kanıtlanarak katolik inancındaki çelişkilerin ve hataların ortaya çıkarılması örneklerinde olduğu gibi. katolik kilisesi, bilimsel gerçekleri artık inkar edememektedir.
Aslında yoktur. Sadece dini kavramların Bence tam olarak anlaşılamaması sonucu ortaya çıktığı düşünülen noktalardir. Yoksa mikser kutusuna fırın kullanma kılavuzu verilmiş gibi olur.
Derseniz ki bunları nasıl kanıtlayabilirsin, kanıtlayamam ki kanıtlayabilen insanda olması imkansız. E böyle saptırıcılar olmadıkça her insan Birer inanan birey oldukça kimin kimden farkı kalırdı?
herşeyi yaratmaya güç kudret var, ama sevabı gunahı saymaya adam başı iki melek koymak omuzlara biraz saçma geliyor bana. bikere maliyeti arttırır. herşeye gücün yeterken, şunu da saycak bir sistem kuramadın mı ?
bir felsefe kitabında okuduğum gibi " Dinde olan herşeyde bir mantık aramak doğru değildir. Zira sınırlı olan bizler sınırsız olanı (Allah) tam anlayamayız. Fani olan bakiyi anlayamaz."
marifet safi bilimsel takilipta bazi seleri es geçmek yahutta safi dini düsünüp kitapta öyle yaziyor demek değildir. marifet ikisinide harman edip temelleri kullanabilmektir.
bilim ve dinin çeliştiği noktalar yoktur. bilim adı altında insanlara yutturulmak istenen saçmalıklar vardır. din ve bilim birbirini tamamlar. bilimsiz din kör, dinsiz bilim topaldır.
celismedigi noktalardan cok daha fazla olan noktalardir. insanin maymundan geldigi iddiasi kilisenin evrim teorisini asagilamak icin uydurdugu bir yalan oldugu icin o konuda celiski yoktur. evrim teorisi insan maymundan gelmistir demiyor. insan ve maymun'un (ozunde tum canlilarin) ortak bir turden/atadan geldigini soyluyor.
Bilim ve dinin çelişmediği noktalardır. Zira bilimsel bilgi , din ve felsefe üzerinden varsayımlar yoluyla değil hipotezler ve deneyler yoluyla elde edilir. Ontoloji( Varlık Bilim ) bir felsefi disiplindir . Bu yüzden de bilimin tanrının varlığı konusunda verebileceği tek somut yanıt : " Canlı ve Dünya yapısındaki evrim süreçleri ile bunları doğrulayan fosiller , coğrafi çeşitlilik , doğa olayları " olmuştur . Bilimde önceden doğruluğu kabul edilen ilkeler dini referansların değişmez doğrularından farklı olarak değiştirilebilir ya da terk edilebilir. Bu da Yaratılışçılar ve Akıllı Tasarımcılar gibi dinci akımların bilime ve evrime saldırmalarının en büyük nedenidir .
(bkz: #1540351)