anaya küfretmeyi hasan karakaya' nın fatih altaylı' ya yazdığı yazıdan öğrenen yazardır.
bize de nasıl edileceğini öğretmiştir. bundan sonra kendisine küfür etmeyi serbest kılmıştır.
anaya küfretmeyi hasan karakaya' nın fatih altaylı' ya yazdığı yazıdan öğrenen yazar:
--spoiler--
bugüne kadar; bu köşeyi hanımlar da okuyor diye, mümkün olduğu kadar argo"kullanmamaya, mümkün olduğu kadar "sövmemeye" özen gösterdim. ne var ki; okuma hakları ellerinden alınan "başörtülü" öğrenciler için "fahişe" diyebilecek kadar adileşen, pespayeleşen bir "orospu çocuğu"na, hakettiği dilden cevap vereceğim.
dikkat edin; "orospu'nun çocuğu" değil, "orospu çocuğu" diyorum. çünkü; "ana"sının kabahati yok. bilseydi, büyüyünce böyle bir "mahlukat" olacağını hiç doğurur muydu onu?.. evet; o, kafası orospulaşmış bir fahişe!.. o, bir orospu çocuğu!.. o, mümkün değil ki, anasının rahminde büyümüş bir "cenin" olamaz!.. olsa olsa; '9 ay 10 gün çektiği kabızlık"tan sonra makatından defettiği bir "bok"tur!.. düşünüyorum da; bir "insan"dan, mümkün değil, böyle bir "yaratık" çıkamaz!.. bir kadın, böyle bir "enik" doğuramaz! aklım, havsalam almıyor. hiçbir ana-baba, böylesine bir "pislik", böylesine bir "mikrop" üretemez!.. hele hele; 9 ay boyunca taşıyamaz bünyesinde!..
o halde, nereden çıktı bu mahluk?.. "insan" desen, insana benzemiyor!..
--spoiler--
ne sebeple olursa olsun ettiği küfürlerden sonra silinmesi gerekmektedir. eğer silinmeyecekse burada birilerinin kayırılıdığını göstermektedir. sonuçta herkes haklı olduğunu düşünerek karşı tarafa küfür eder.
haklı olup olmaması değil, önemli olan ettiği küfürlerdir. tez zamanda atılmalıdır.
anadolu yakası belediye otobüsleri üzerine ihtisasını sürdürmekte. bu çalışmalarını akademik alana taşır mı bilinmez ama siyasi partilerin websiteleri ile anadolu yakası belediye otobüsleri arasında yapacağı tez konusu seçimini merakla bekliyorum.
okumakla çok meşgul olsa da işine geleni okuyamayan kardeşim. Allah'tan zaman onun görüşlerine yakın olanlar ortamda, yazılı, görsel ve sanal medyada, oldukça etkin durumdalar. Eskiden olsa okumak yerine başka eylemlerde görürdük kendisini sanırsam.
bana bir yerde kendi tarafındaki adamlar gibi cevap vererek görüşlerini aktarmış. Lakin ohal meselesine ufak bir örnek vererek durumu anlatmış, ancak o zaman yapılan yanlışların bugün aynen yapılacağını iddia etmek kendilerinin sürekli düştüğü anakronizmden başka bir şey değildir. varolan sorunun çözüm değil de kan getirmesinde de tek suçlu kendi tarafındaki adamlardır. sorumluluk almak yerine başkalarına laf atmakla meşgul olmaları acz içinde olmalarından kaynaklanıyor.
ama süreci belirtelim de anlatalım:
pkk ile gayri nizami harp öncesinde, doğrudan harp tanımlamasına uygun bir mücadele verildiği zamanlar ki pkk bu sıralar kendi şerefsizlerini "ordu" olarak tanımladığı dönem ve bu sırada küçük sayılarda değil 200 - 500 kişiye yakın gruplarla saldırılar düzenliyordu. işte bu saldırılarda büyük kayıplar veriliyordu. böyle bir zamanda ohal ilan edildi. kimi olumsuz durumlarla birlikte doğrudan bir başarı da sağlandı ve pkk stratejisini değiştirdi. bu ohal in başarısıydı. Fakat başarı sadece şehit sayısındaki azalmadaydı. ve tek bir kardeşini bile feda edemeyen güzel ülkem tek bir hain kalmayıncaya mücadele edecekti. Yeni gelişen dönem yeni durumları da beraberinde getirdi. ohal kalktı. terörü "0" alanlar yüzlerce şehitle sürece devam etti. ve hala kahpelere kardeş diyebilecek kelimeleri kendilerinde buluyorlar. Senelerdir devlet hatalı diyen, iktidara 2002 ye kadar gelemeyen kardeşlerim devletin hatalarını düzeltmek için çabalarken hala devlete suç atıyorlar. Çünkü kendileri de başkanları gibi belediye zihniyetiyle entelektüalizmin peşindeler. sanmaktadırlar ki hep kendileri başta olacaklar. sanmaktalar ki kendileri gidince olacaklar yeni gelenlerin suçu olacak. Devlet için düzeltme değil, kendilerini kurtarma için iş yapmak peşindeler çünkü. bir zamanların Ezik büzük megaloman karakterinin parayı bulan sonradan görmeler gibi davranması bu zihniyeti karakterize edecektir. Maalesef bunlar kendilerini de tüm yakındakileriyle aşağıya çekecekler.
neyse edebiyat yapmadan önce demokrasi şehidinin demokratlığını gösterecek bir bağlantı veriyorum.
Ayrıca muhaliflerini taşlatması, haklarında soruşturmalar açtırması, illeri ilçe yapması da buna dahil. isim vermeyeceğim, bana başkalarını da hatırlatıyor. üzgünüm dostum, savundukların senin beğenmediğin işleri yapsa da ve sen bunları eleştirsen de, bunlardan sen sorumlusundur. Kaçamak iş yok. Buna biz ideoloji diyoruz, garip post modern tanımlamalara girme.
laf attığı katı cumhuriyetçilerden hiçbir farkı olmayan yazar. aynı şeyi kendi de yapıyor, farkında değil ve inkar ediyor. kendine bir dünya kurmuş ufak, bolca arapça kökenli kelimeli, orda yaşıyor...