sirk sahibinin dev karl abimize imzalattığı anlaşmanın ve imza öncesinde ona yaptığı açıklamaların yardığı film. yine tim amca bizi kendine has hayal alemi ve gerçeklik arasında gezdirerek eğlendiriyor ve duygulandırıyor, izlenesi.
hayatın gerçekleri öyle başarılı anlatılmış ki... hem de masal ağzıyla. dramatik ölümlerin, amansız hastalıkların, umutsuz vakaların olduğu bir film değil ama içinde bir yerde sizi canevinizden vuracak değerler taşıyor. bunu hissettiğiniz an gözyaşlarınıza engel olamıyorsunuz zaten.
ve son olarak:
"nehirdeki en büyük balık yakalanamadığı için büyüktür."
teşekkürler tim burton!
Kaç sene önce izlediğimi hatırlamıyorum ama benim için efsane bir filmdir kendileri. Sanırım izlerken kendimi çok kaptırdığımdan mütevellit ilk izleyişimde o üzücü sona ağlamışlığım dahi vardır. Belki de bu filme ağlayan tek kişi ben deniz olabilirim.
Gösterim süresi 2 saatdir fakat nasıl geçtiğini anlamazsınız ilk dakikasından son dakikasına kadar aynı zevkle izleyebileceğiniz ender filmlerdendir içinde çokca fantastik ögelerin bulunması mistizm ve entrik unsurlar filmi ayrı bir seyir sevkine sahip kılıyor uzun lafın kısası tim burtonun dahiyane yeteneğini ve hayal gücünü sonuna kadar konuşturduğu harikulade filmlerinden ayrıca makas ellerde olduğu gibi bu filminde de ana karakterin ismi edward saygıdeğer yönetmenimizin bu isme karşı bir sempatisi var galiba.
Filmden hatırladığım tek sahne, ipe asılmış ayakkabıların olduğu sahnedir. Aslında filmi izleyenler filmin neredeyse her sahnesini hatırlıyor, ama benim aklımda sadece bir sahne var. Yakın zamanda tekrar izlemeyi planlıyorum.
babanızdan nefret ediyorsunuz, ya da onu çok seviyorsunuz, aşıksınız ona.
anneniz çok yoğun çalışmış sizinle yeteri kadar ilgilenememiş küçükken.
köyde büyümüşsünüz. ailenin hafta sonları müsait olurlarsa yanınıza gelebilmişler. babanızla vakit geçirmişsiniz, daha çok.
şimdi babanız, gözlerinde kendinizi görüyor ya; ne yaptıysa ne yapıyorsa sizin daha iyi daha donanımlı olup hayatta sağlam olmanız için.
şimdi bu hikayeyi siz de çocuklarınıza anlatacaksınız. siz o büyük balıksınız aslında...
zaman babanızla başlıyor sizin için, sonra sizin çekirdeğinizden çocuğunuza...
ayakkabılara güzel anlamlar yükleyen filmdir. insanların gidip ayakkabılarının kaldığını düşündürür. çıplaktır ayakları demek ki. taş batmasın vay aman.
insanın içini ısıtan film dedikleri var ya, işte bu film tam olarak o film. hikaye anlatır şekilde ilerleyen filmleri hep sevmişimdir zaten, bu film de ewan mcgregor farkıyla birkaç adım öndedir benim için.