bugün

farklı şekillerde tahlili yapılabilecek bir durumdur. yeni bir topluluğa girersiniz, o topluluğun içinde bulunmak sizin yaşamsal zorunluluğunuzdur,işiniz,yaşadığınız ev,en baştan kurmaya başlayacağınız arkadaşlık ilişkileri.vs.. bu topluluğun nefes alıp verdiği alanlardadır,yani orada olmak sizin seçimlerinizin dışında olan bir zorunluluktur,kimi zaman üniversite okumak için gittiğiniz bir şehir,kimi zaman memur olarak atandığınız bir kasaba..vs.. seçimsiz bir şekilde içinde olma zorunluluğunda olduğunuz bu yeni yeri tahlil etmeye ve karakteristiğini çözmeye çalışırsınız,eğer bu karakteristik ile sizin karakteristiğiniz iz düşüm içindyse en azından birbirlerine teğet geçiyorlarsa bunu kabullenirsiniz,fakat bunun tam tersi ise durum kendi karakterinizi en mimimalize şekilde bulunduğunuz oramın karakteristiğinin üzerine bir örtü gibi örtmeye yeltenirsiniz,bunun için çabalarsınız,sonra zaman akar gider ve bir bakmışsınızki biçim vermeye çalıştığınız şeyin biçimini almışsınız...işte böyle birşeydir bu ülkede emekten,özgürlükten,eşitlikten yana olmak,bir zaman bunların seline kapılırsınız,bu değerleri kendine değer olarak kabul etmiş yaşanım biçimini hiyeyarşide daha etkin bir pozisyona yükseltmek istersiniz,ama zaman geçer gider artık sadece bir anı ve nostalji olarak kalır o değerlere sahip çıkma dürtüsü. ama elbette vardır 17 sinde bu değerlerin peşine düşüpte 80 indede bu değerleri savunanlar.