bugün

(bkz: iyi şeyler yazacak gibi)
entryleri ile kalitesini belli eden yazar. iyi yazmalar.
otlakçı yazardır.
son dönemde gözüme çarpıp okuduğum, anladığım( bu çok önemli) hümanist yazar. çoğunun slogan milliyetçilik...yaptığı sözlükte farklı şeyler söylemeye çalışıyor. hep yazsın okuyalım.
yazıktır efenim hem de çok yazıktır kafasını nerde kaybetmiştir bilmediğimiz kazıktır işte...keşke kürtçülükten nasbini alacağına azda türklüğe hizmet edebilseymiş...
çoluk çocuktur. Dikkat çekmek için sözlükte dombalak açmayı bile her deneyebilecek kapasitesi vardır. Lakin kapasitesinin üst sınırını fazla zorlayamadığından şimdilik hayal ederek takla atmaktadır.
Entry'leri ayrı güzel, kendi apayrı güzel bir insan. iyi ki var be!
(bkz: #24075752)bir garip pkk'Lı kürt.

kalekol yapımından rahatsızmış, devlet neden denizliye, uşak'a yapmıyormuş bu kalekolları.

ulan keko, uşak'ta, denizli'de devletin askerine, polisine, öğretmenine, doktoruna saldırıyor mu kimse.

ne mal insanlar var şu dünyada. çare atom bombası bunlar için. evet...
bazı dingiller tarafından anlaşılmak istemediği gibi anlaşılmış olan sözlük kullanıcısıdır.

kalekol yapımından rahatsızdır ve rahatsız olmaya devam edecektir. oturduğunuz köylerde jandarma karakolları sizin için sadece düğünlerinizde yanınıza gelen, çok alkol tüketmemenizi ve geç saate kalmamanızı söyleyen şirin askerlerden oluştuğundan anlarım sizi.

lice halkının o karakollarda çektiğini bir liceliler bilir. hiç düşündüzün mü o eylemlerde neden kadınlar en önde diye ? o karakollarda kadınlara yapılan tacizin ve tecavüzün haddi hesabı yok.( tecavüzcü kürtler başlıklarında fink atarken devletin "kahraman ve onurlu" askerlerinin tecavüz davalarını da iliştirin kenara) yitirdikleri evlatların kocaların ve babaların ise sayısı belli değil. o karakollara giren kimsenin sağ çıkmadığı dönemler oldu bu memlekette. siviller öldürüldü. gözaltında kaybedilen insanların sayısı binlerle ifade edilir oldu. siz batıda sadece geçim derdiyle boğuşurken o insanlar hem geçim hem de can derdindeydiler. karakollar bölge insanında bir tramva oluşturmuştur. köylerde hangi eve giderseniz gidin o karakollarda vahşice yitirilmiş bir yakını vardır muhakkak. lice türkiye tarihinde neredeyse boşaltılmış tek ilçedir. son olaylarda öldürülen iki kişiden biri olan ramazan baran 90 lı yıllarda boşaltılan köylerden batı illerine göç etmiş olup daha sonra köye dönüş projeleri kapsamında tekrar köyüne dönmüştür ve köyü kendisine mezar edilmiştir.

ömründe bir kere olsun ankara'dan öteye geçmemiş olan andavalların anlayamayacağı şeylerden bahsediyorum aslında.

siz şimdi klasik savunma olarak. ama vatan, ama bayrak.. ama onlar pkk'li diyeceksiniz. öyle değil işte gençler. insanların size ve değerlerinize saygı duymasını istiyorsanız, siz de insanlara ve değerlerine saygı duymalısınız. ağzınıza geleni söyleme hakkınızın olduğunu düşünüyorsanız kulağınıza hoş gelmeyen şeyleri de duyma ihtimalinizi de göz önünde bulundurup viyaklamayacaksınız. insanların acısına ve değerlerine saygı duyacaksınız. bayrak olayını şahsi olarak tasvip etmiyorum, hiçbir halkın ve milletin ne simgesine saygızılığı hoş göremem. ama bayrak konusunda bu kadar hassas olduğunu söyleyen bir toplumun bulduğu her fırsatta "ermenistan" bayrağı yakması da manidardır ve oturup sogulanması gereken bir durumdur.

bir diğer konu ise bir bayrağı bayrak yapan en önemli özellik bayrak altında yaşayan insanların adil, özgür ve eşit bir şekilde, barış içinde yaşamasıdır. bunlar yoksa o bayrak inmiş demektir zaten. bayrağı sadece simge olarak gören, milli bayramlar ve milli maçlar dışında bir de siyasi amacı için kullanan sığırların bugün bayrak edebiyatı yapması ise hırsızlık, rüşvet ve namussuzluk çarkında kaybolmuş olan bakanların milliyetçiliğiyle aynıdır. vergi kaçıran, yolsuzluk yapan, milletin anasına söven insanları bağrına basıp lice'deki köylüyü vatanı bölmekle suçlamak ise tam bir türk milliyetçisi hastalığıdır.

bayrak milliyetçiliği en ucuz yollu milliyetçiliktir. ve yurdum insanının en hassas olduğu noktadır. adamın cebindeki parayı alın, anasına sövün, işsiz bırakın , yoksulluğa mecbur edin ama bayrağa laf söyletmeyin. onu öyle bir programlayın ki her şeye he desin. adeta hindistan'daki kast sisteminde ki olay gibi. yoksullara öldükten sonra tekrar geldiğinde cenneti vaadediyorlar, ama bu dünyada yokluk içinde bırakıyorlar. türkiye' de de durum buna benzer, bayrak , vatan ve din edebiyatı yoksullara bırakılıyor ki yukarıdakiler rahat rahat para yesin ve işlerini görsünler diye.

http://www.radikal.com.tr...ulu_ile_yaralandi-1196400 bu yazıyı yazarken şu habere denk geldim mesela. şu çocuğa bile üzülmeyecek durumdasınız. oturun vicdanınızı sorgulayın. ondan sonra vicdan sahibi insan taklidi yapıp berkin elvan' a üzülmüş gibi yapmayın. ki eminim berkin elvan'ın ailesinin ve kendisinin sempati duyduğu siyasi fraksiyonun dhkp c olduğunu bilseniz ona da saygı duymayacaksınız ve üzülmeyeceksiniz. siz insanların ölümüne değil, kendinizden olanların ölümüne üzülenlersiniz.

öğretmen, doktor olayına gelince. öğretmen ve doktor adı altında bölgeye muhbir ve ajan gönderirseniz, oradaki köylüyü ve partilileri fişletirseniz başka nasıl bir tepki bekliyordunuz. bölgede jitem tarafından öldürülen öğretmenleri ve doktorları neden söylemiyorsunuz ? ya da devletin yaptığı ve pkk'ye malettiği katliamları niye söylemiyorsunuz. (bkz: pınarcık katliamı)(#19201564) (bkz: ayhan çarkın) yoksa bölgeye gelen bir çoğu memurun ağlayarak geldiğini ama ağlayarak döndüğününü de duymuşsunuzdur.

lafın kısası ; bu memlekette kürtlerin ölmesi ve öldürülmesi çok normal karşılanır hatta yapılması gereken, farz olan bir hadiseymiş gibi gösterilir. bunu da vatan, millet, bölünme, delinme, parçalanma edebiyatı üzerinden işletmeye çalışırlar. televizyonlar, ana akım medya, sosyal medya ve devlet aklı hep bir ağızdan kürde düşman olmayı emreder. ve bu sözlükte bana ve kürtlere laf yetiştirmeye kalkan ağır faşist, kafatasçı, insan payesini bile haketmeyen ensesi kalın bir kaç işgüzar ise laf yetiştirmeye kalkar. derseniz ki bu senin sikinde mi ? hayır tabiki de değil.

kürtler bugüne kadar var oldukları gibi bundan sonra da meydanlarda var olacaklardır. ve en büyük kazanımları olan sokağı terketmeyeceklerdir. siz klavye başında dirsek çürütürken onlar sokakta eylemsel olmaya devam edeceklerdir. haksızlığın olduğu her yerde olacaklar. tıpkı gezi parkında olduğu gibi yılların pratiğiyle size direnmeyi öğretecekler.


saygılar.
Telefonu kurcalarken şifresini görmüş ve şöyle bir sözlüğe göz atayım demiş, tarihin ötesinden gelmiş