16 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçında beşiktaşlı bir kaç taraftarın sahaya inmesi, genel olarak hakeme edilen küfür ve sahaya yabancı madde atılması sebebiyle beşiktaş taraftarları yoğun şekilde eleştirilmektedir. kısmen haklılık payı olan bu eleştirilerin temel dayanağı beşiktaş taraftarının ahlaksızlık yapması, şiddete meyletmesi gibi görünürde var olan lakin içi o kadar da dolu olmayan olgulardır.
Beşiktaş taraftarına ahlaksızlıktan dem vuranlar, "beşiktaş taraftarını severdim ama gözümde 2 kuruşluk değerleri kalmaddıııığğııı" kıvamındaki krokodiller son 1 haftada yaşanan ahlaksızlıkları çabuk unuttular gibi. her iki takım taraftarı için söylüyorum, melo hayvanı ve emre sürüngeninin hala bu ülkede futbol oynaması bile ahlak dışıyken bi de bu futbolcuları savunan sizler değil miydiniz? Bahsetmek istediğim rekabet değil, "biz ahlaksızlık yaptık tamam ama bi kendinize bakın" da değil. sadece madem beşiktaş taraftarını gömecek yer arıyodunuz, o zaman bu zaman değil demek istiyorum. zira önce bi kendi götünüze bakın pislik var mı yok mu acaba diye.
Gelelim ülke futboluna, sorunlara, klişelere yani.
3 temmuz'dan bu yana ülke futbolunu tekeline alan bir lig tv gerçeği var ortada. 3 temmuz'dan önce de fazlasıyla etkililerdi lakin artık adamlar iyice suyunu çıkardılar işin. önce küme düşürmediler, sonra playoff çıkardılar, şimdi bi de spor toto kupası çıkarmışlar. Bunların hiçbiri ülke futbolunun gelişmesi, toparlanması, düzeltilmesi için yapılan şeyler değil, aksine ülke futbolunun anasını siken şeyler. temelinde lig tv'nin para kazanması olan, ülke futbolunun kazancının olmadığı saçma sapan şeyler bunlar. e bunlara bi de sonucu belli maçlar izlettiren federasyon eklenince, taraftarlara küfredemezsin demiceksin.
beşiktaş taraftarının küfür etmeyen, aşırı düzgün, iyi aile çocukları olduğunu fln iddia etmiyorum. zira bir çoğunun yaşayış tarzı pek de normal değildir. ama olay "eboue'ye saldırdılar, hakeme küfür ettiler" gibi basit bir yorumlamayla geçiştirilecek bi olay değil.
beşiktaş taraftarı dün bir çok öfkesine yenik düştü, bir çok yarasını kanattı. kendi takımının top oynayamamasına kızdı, yıllardır hakemlerin bütün takdir haklarını galatasaray ve fenerbahçeden yana kullandığı gerçeğine kızdı, maç boyu melo'yu ıslıkladı yani takım arkadaşını öldüresiye döven bir insan ziyanına kızdı, maç boyunca sahada garip garip hareketler yapan eboue'ye kızdı, lig bitmiş şampiyon kimse kim bi de süper final çıkardınız başımıza mantığıyla federasyona ve lig tv ye kızdı. tüm bunların acısını da yine kendi camiasına zarar vererek çıkardı. çünkü yapacakları tek şey buydu.
insanın bi öfke üst sınırı vardır, sinir sınırı. kimse maç boyu kendi takımının oynamasına izin vermeyen bir hakeme küfretmem diyemez. çıkar ana avrat söver. hakkı budur.
yıllardır beşiktaş'ı sahada siken hakemleri dün beşiktaş taraftarları sahada sikmek istedi belki de. aralarından bir kaçı sahaya atladı, denemek için. lakin ceza'dan korktular normal olarak yapmadılar. ama şu biline ki kameraların, polislerin, insanların olmadığı bir noktada hüseyin göçek'i dünkü taraftarların önüne koysanız tek bir parçasını bile kurtaramazsınız. ciddi anlamda öldürürler o adamı orda.
bu öfke yıllardın öfkesi çünkü, bu öfke genel bi öfke.
yalnızca beşiktaş taraftarında da var demiyorum, hakkı yenen bütün takım taraftarlarında olan öfke. sınırını çoktan aşmış bir öfke.
Yıldırım Demirören, serdal adalı gibi isimlerin yaptıgı, guti, quaresma gibi popülist transferlere alkış tutan taraflarlariın yogun katılımı ile gerçekleşen durum. Garibim Ernst.
beşiktaş taraftarını bu hale getiren o pis tüpçü utanmalı.
sevmem beşiktaşı. ama bir futbol sever olarak takımın durumunu beğenmiyorum. fenerbahçeyi, galatasarayı şampiyonlukta zorlayabilecek bi durumda olsalardı keşke. çok daha zevkli olurdu bu saçma final...