bugün

cem dizdar

dün bana allah'a şükür beşiktaşlı değilim dedirtmiştir. (elini eksiden çek ergen senin hakkını savunuyorum)...

hüseyin göçek'in artık tesadüf sayılamayacak atamalarından biri yüzünden dün fiyapı inönü stadında ortalık birbirine girdi. beşiktaş taraftarının yaptığı kabul edilecek gibi değildir ancak sezon içindeki maçta da hakem tarafından galatasaray karşısında doğranan siyah-beyazlı takım taraftarı isyan etti. bu sene lig'de garip işler çok oldu ve ne hikmetse hep bir takımın ekmeğine yağ sürüldü... herkesin birbirini satın alıp, şikenin dibine vurulduğu ortamda bu olaylara hiç karışmamış! hakemlerimiz bu sene ligin gidişatını yaptıkları hatalarla çok değiştirdiler.

basın suskun, yorumcular sessiz ama tribünler gergin. televizyon ve basında yürütülen kampanya hayatta maça gitmemiş store taraftarlarının gazını alsa da takımını yakından takip eden, sahada ve saha dışında ne tezgahlar olduğunun farkında olan tribüncü taraftar haklı olarak çok öfkeli. hakem hataları, tuhaf golleri takımlarına yediren defans oyuncuları hep bir şekilde üzerinde konuşmadan ya da "hakem de insan, futbolcu da insan" diye geçiştiriliyor. madem herkes insandı hata yapıyordu tayfur havutçu neden o kadar zaman içerde kaldı? bu topraklarda oynanmış en düzgün kupa final maçına "şike vardı" deyip bir sürü insanı içeri aldınız ama iş başka yere dayandı mı bağışlayıcılığınız göklere sığmıyor.

bu cem dizdar denen omurgasızı da yazdan beri atkip ediyorum. trt'nin (aslında kurumu eline geçirmiş olan gücün) tarafı belli. günlerce aylarca yargısız infazlar yapıldı ekranlarda. bu hazret de mıyır mıyır orada kurumların, insanların (suçlu suçsuz bakmadan) asılıp kesilmesine çanak tuttu. beşiktaşlı kimliğiyle kontenjan bulduğu, beşiktaşlı yorumcu kontenjanından maaş aldığı halde beşiktaş kulübünü hiç savunmadığı gibi üstüne saldıranlar arasında saf da tuttu. buraya kadar izlenmeyen kanalda, izlenmeyen bir programdaki adamdır der geçersiniz.

ancak dün maç görüntüleri verilen programda resmen tüy dikti. ntv'de iken en büyük fenerli olan ama şimdinin gassaraylısı ersin düzen ile beraber bir rezalete imza attılar. ersin çaldı bu söyledi bu söyledi ersin çaldı. dünkü programı seyreden varsa ne dediğimi anlar. hakemin her kararını, eğerek bükerek haklı çıkarttı, ofsayt pozisyonunu ise inkar edemediği için yan hakeme ihale etti. ama hakkını yemeyelim hüseyin göçek'e bir pozisyomnda kusur buldu. o ana kadar çileden çıkmış @7'yi atmayıp (ki sarı ile kırmızı arasında gri bölgede bir pozisyon) sarı kart gösterdiği için kınadı.

beşiktaş seyircisini ise "mağduriyet fetişisti, hep haksızlığa uğradığını düşünen ezik bir kitle" olarak değerlendirip faturayı siyah-beyaz taraftara kesti.

göcek suçsuz, federasyon suçsuz, habire hakem hatasından beşiktaş maçı kazanan galatasaray suçsuz..

beşiktaş taraftarı suçlu...

ulan hıncal uluç bile daha adammış sizden. yıllarca haklı haksız demeden takımını savundu, galatasaray'a çok mevzi kazandırdı bir gün baktı ki galatasaray onun dünya görüşüyle örtüşmeyen güçlerin eline düştü sesini kesti oturuyor. ama galatasaraylı olarak tırmandığı basamakların sonunda da hep galatasaraylı kaldı...

bu cem dizdar denen tuhaf şey ise beşiktaş yazarı diye maaş alıp, beşiktaş kulübü ve seyircisine atarlanarak ilkesizlik konusunda abide dikti.

dedim ya dün altay taraftarı olduğuma şükrettim o derece.