özrünü samimi buluyor ve kabul ediyorum. daha ne yapsın adam, canını mı istiyorsunuz? iyi niyetinin kurbanı olduğunu düşünüyorum. şu ana kadar bu tür hiçbir vakası olmayan birine bu kadar acımasız olmamak gerek.
"Konukların soracağı sorular bellidir bizde. O keyifle telefona gittim ancak, Çocuklar ölüyor burada diye bir tepkiyle karşılaşınca beynim durdu. Seyirciler bana bakıyor, konuklar var, ne yapacağım diye kendi iç sesimi dinlemekten konuşulanı dinleyemedim. Aklımda şu kaldı, Burada bir şeyler oluyor, siz eğleniyorsunuz. Ben hep aynı şeyleri söyledim, Daha dikkatli olacağız dedim. Bir niyetin olduğunu anlayamadım. Öğretmenim deyince de inandım ama öyle olmadığı ortaya çıktı. Ben bir polis çocuğuyum, benim babam her gün evden çıkarken biz dönecek mi diye yolcu ettiğimiz için.
Benim geçmişime bakıldığında, tutarlılık gözüküyor. Şehitler olduğunda programı yarıda kestik, terör örgütünün orada verdiği zararlardan haberimiz var. Güvenlik güçlerinin ne kadar zor şartlarda mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz. Bunlara gerçekten çok üzüldüm, şanssızlık oldu. istemeden kırdığımız birileri varsa özür dileriz. Bazı açıklamalar da yapılıyor, lütfen beni kimse politikaya malzeme etmesin. Ben insanların yüzü gülsün diye uğraştım. Malzeme olmak istemiyorum bu konuyla ilgili. işime çok seviyorum, işime de devam edeceğim Kanal D'de.
Ben de olsam tepki verirdim böyle bir durumda. Benim tarafımdan dinlenmediği için.. Canlı yayın zor bir şey. Başıma gelmeyecek bir şey değil; işte geldi. Konukların seyircilerin önünde olması, arkadaşların, herkes izliyor. Kendi iç sesimden duyamadım, ne olduğunu da almadım. Terör örgütünü alkışlatıyor dediler. Aklımızdan geçmeyecek bir şey bu. Bunu yapmam. Ondan dolayı söyleyeceklerim bu kadar, gerçekten de istemeden yaptığım bir şeyler olmuşsa ki olmuş özür diliyorum.
Herkesten farklı, fazla söyleyeceğim bir şey yok. Türk halkı ne düşünüyorsa ben de onu düşünüyorum. Silahların bırakılmasını ve bu işlerin çözülmesini diliyoruz. Allah oradaki bütün güvenlik güçlerine kolaylık versin. Tekrar söylüyorum, devletimizin ve milletimizin yanındayız."
pkk'nın hendek kazmasına, yollarımızı mayınla, şehirlerimizi silahla doldurmasına, mahkeme, vergi dairesi, kolluk kuvveti, askerlik şubesi kurmasına göz yumanlar ve destekçileri,
ortada özür dilemesini gerektirmeyen bir durum varken, özür dilemiş bir sunucudur. halkın bu tepkisini hala anlayabilmiş değilim. telefonla bağlanan kişinin o an pkk yandaşı biri olduğunu ya da öğretmenlik mesleğini yaptığını söylerken yalan söylediğini beyaz'ın anlaması mümkün değil. lütfen mantık yürütün.
Sözlükte pek de politik konularda yazan bir insan değilim fakat bu konuda kendimi tutamadım.
Ben Beyaz'ın de neden özür dilediğini anlamış değilim. Telefon konuşmasını dinledim Ayşe Çelik'ten terör konusunda ya da PKK'ya ilişkin bir kelime çıkmadı. Sadece belirttiği çocukların ölmesiydi. Şimdi, çocukların ölmesi diyerek sizinde sesinizi duyurmanız gerektiğini söylemek terör propagandası yaptığı anlamına mı gelir? Öncelikle burada iki tarafın olduğunu ve bu taraflar ile anlaşma yapılması gerektiğini söylemektir.
Eğer bir yerde anneler ölüp cesetleri yol ortasında bir hafta bekliyorsa ve bu cesede kurt kuş ilişmesin diye ailesi de kurşunların arasında o cesedi bir hafta boyunca gözden uzak tutamıyorsa, öte yandan da kurşunlardan da yanına gidemiyorsa, 5 yaşındaki bir çocuk ölüyorsa ve cesedi bir hafta boyunca buzdolabında kalıyorsa, bir durun demek lazım. Bu konuda çatışmaların durmasını istemek en doğal şeydir.
bu konuda linç etmeye yönelik çeşitli akıl yürütme biçimleri var. Ben en bilinenlerden bahsedeceğim;
1-Çatışmalar dursun diyorsa---> terör propagandası yapıyordur
2-Pkk'ya karşıt bir şey söylemiyorsa---> terör propagandası yapıyordur
3-ölümlerden bahsediyor, şehit ölümlerinden bahsetmiyorsa---> terör propagandası yapıyordur
4-Pkk'yi kötülemediyse---> Pkk'lıdır.
5-Askeri&polisi övmediyse---> Pkk'lıdır.
6-Asker&polisi ölümlerinden bahsetmiyorsa---> Pkk'ldır.
7-iktidara karşı ve Pkklı ise---> Paralelcidir (ya da Fetö'cudur), ya da paralelci ise pkk'lıdır.
8-Vatan millet edebiyatı yapmıyorsa---> Pkk'lıdır.
Şimdi yukarıdaki akıl yürütmelerde gerçeklik payı olabilir mi? gerçeklik payı olabilir, ama zorunlu olarak bir kişiyi salt 3 cümle üzerinden suçlayamazsınız. Onun sözlerini yukarıdaki önermelerden birine indirgeyemezsiniz.
Yargısız infaz bizim kültürümüzde yeni değil, eskilerden getirdiğimiz güzel bir linç kültürümüz var. Ulusça, insanca, nereye gittiğimizi kendimize sormalıyız? Bakın bu durum bir "kitlesel histeri"yi beraberinde getirebilir.
Toplumumuzda itaat'in yeri, sadece bizim toplumumuzda değil, önemlidir. Bunun nedeni, anne-baba'lar ile çocuk arasındaki ilişkilerin iktidar ilişkileri üzerinden kurulmasıdır. çoğunlukla anne-babaların yapmasını istediği şeyi yapar, istemediği şeyi yapmayız. Bu durumda onların bir ego-uzantısı gibi oluruz. Bu uzantı gibi olma durumu, beraberinde kendi benliğimizi unutmayı, onların istediği insan olmayı beraberinde getirir. Duygularımızı rahatça dışa vuramayız, çünkü kendiliğimiz, ebeveynlerin sakınmamızı istediği korku dolu bir şey olmuştur. Kısır döngü adı da verilen bu şey, iki ucu boklu değnektir. bir yandan kendimizi ararken, öte yandan aradığımız bu kendiliğimizden korkmamızdır, çünkü kendin sakınılacak, korkulacak bir şeydir. Kendimizi bulmamız demek, aslında bize itaat etmemizi söyleyen sevgi nesnelerin de sevgisini yitirmemiz anlamına gelir.
bu durumda olan şey, bir başkasına bağımlılığa yitirmemek adına kendimizden vazgeçişimizdir. bu nedenle mi ufak bir itaatsizlik algısı ortalığı herc-ü merç ediyor? Aile içinde kurulan ilişkiler, iktidar ile olan ilişkimizi belirlerler. Bizim kafamızda itaat ve sevgiye ilişkin oluşan şema, devlet ve yurttaşı arasındaki ilişkiye dair bir şey söyler. Çünkü bu ilişkinin ilk oluşup şekillendiği yer aile içidir. Devlet ve itaat seviciliğinin boyutları çok derinlere gider. Bunu sorgulmadığınız sürece gazla çalışmaya devam edersiniz...
telefon eden kadının söylemlerinde hiçbir kötü söz yok, çocuklar ölüyor ve birileri de bununla eğleniyor, lütfen savaşlar dursun, insanlar aç susuz, bu duyurulsun diyor. beyaz da teşekkür ediyor. beyazın bu durum karşısında özür dilemesini gerektirecek bir lince girişilmiş olması abes başta. insanlar nasıl bu kadar ayrımcı oldular, çocuklar ölmesin denilmesine bile tahammül edemez hale geldiler enteresan. beyazın da bugün işsiz güçsüz kalsa ve üç yıl daha yaşasa yetecek kadar parası varken, "arkadaşlar kadın terör propagandası yapmadı, öyle yapsaydı lütfen bu tarz propagandaların yeri burası değil der kapatırdım konuyu ama kadın çocuklar ölmesin dedi, ne deseydim, ölsün mü deseydim" diyememiş olmasıdır acı olan. en kötü bunu der insan, ne özür diliyorsun.
neden özür dilediği anlaşılamamıştır, 20 senedir gereksiz telefon bağlantılarıyla izleyicileri sıktığı için mi?
umarım artık bırakır bu formatı, stüdyo silme seyirci dolu, onlara soru sorduracağına, adam telefon bağlatıyor hâlâ, artık çağdışı kalmış bir durum, adam telefonda söylenenleri dinlemediğini bile haber bülteninde itiraf etti, daha ötesi var mı?
faşizm konuşma yasağı değil; söyleme mecburiyetidir! diyor (bkz: roland barthes)...
ve beyazıt öztürk, programına katılan bir izleyici 'çocuklar ölmesin' dediği için, kendisi de bunu diyen izleyiciye itiraz etmediği için, çocuk ölümlerinin doğal ve hatta zaruri olduğunu söylemediği için, bu sözler karşısında kendini binler ve binler defa vatanına ve milletine feda etmediği için özür dilemek mecburiyetinde kalmıştır.
utanarak, sıkılarak, kendini buna mecbur hissederek...
adeta yerin dibine bata bata özür dilemiştir.
tüm ülkeye hitap eden bir showman, o kendinden emin esprili kişilik, nasıl da geveliyor, nasıl da özgüvensiz öyle...
işte, faşizmin bir insan üzerinde tecelli ettiği an!!!
edit: bir avuç despot cahil dadanmış bu entry ye... ellerinden gelse silah zoruyla kendi cahilliklerine biat ettirecekler... halbuki yüzyüze gelsen, iki kelime etsen, kafasını kaldırıp yüzüne bakamayacak ufak insanlardır bunlar. cürümlerine rağmen, bu acziyetlerinden dolayı onlar için bir temennim olacak. artık dua mı beddua mı orasını bilemem: allah size düşünce ve idrak lütfetsin!!!
samimi bir şekilde programdaki bir anlık kontrol kaybını ve sonucunu anlatmış adam. içtenlikle de özür dilemiş.
hala o orospuya öğretmen diyen malları da kenara alın. onlar ya harbi mal ya da art niyetli orospu çocukları. Karı öğretmen falan değil lan. arama bile istanbul'dan gelmiş ne Diyarbakır'ı?
"Çocuklar ölmesin." diyen birinin dileklerini türkiye'nin duymasına vesile olduğu için özür dilemiştir. Bir çocuk,sivil o bölgede ölüyorsa afedersiniz ama sorumlu devlettir. Sen bunu engelleyemiyorsun demektir. Mutlak huzur ve çözüm sağlayamıyorsun demektir. Esed'e karşı olanlar türkiye'de direnişçi sayılırken buradakiler neden terörist ? Saraydaki masumları öldürüyor ama tepki gösteren halk burada terörist öyle mi ? Acıyorum herkese...lanetler yağsın üzerine bu zihniyetin.
Biz ki doğrulardan ne zamandır özür diliyoruz beyazıt bey.
Bunlara pkk propagandası diyenleriyse gerçekten anlamıyorum. Neresinde bu sözlerin pkk propagandası?
Lütfen sizler duyarlı olun, sessiz kalmayın, rica ediyorum. Lütfen.
Bir ucuncusu. Tamam beyaz da suc bulan kimse yok da o ozel harekatci abimizin isidci gibi korkutmasi ne ayak?
Ne kadar psikopatca insan oldurulebilecegini gezide gördük. Beyazin ozur dilemesi bir nevi toleransin kaybedilmesi iktidarin guc kazanmasi adina bir adimdi. Bu da gitti.
Cuma günü Pkklı bir kadının fake bir şekilde beyaz'ı trollemesinden sonra beyaz'ın yaptığı açıklama.
objektif olursak; olayın başından beri beyaz'ın isteyerek ve bilerek bu tarz bir provakasyona alet olacağını tahmin etmemiştim. düşündüğüm gibi de beyaza anlık bir kal gelmesi durumudur.
Programı eskisi kadar başarılı olmadığı için reyting uğruna yapmadığı kalmıyordu. Burası Türkiye Beyazıt; Çok ince çizgide yaşanır hayat. Reyting alayım derken bir anda vatan haini olur çıkarsın işte.
Beklenen aciklamadir. izleyenler beyazin o esnadaki o beyin tutulmasını ve şaşkınlığını , olayı algılayamadığını zaten farkeder. Malzeme edilmemesi gereken olaydır.
Ozetle: Ben polis cocuguyum babami hergun acaba doner mi diye ise yolladim. Canli yayindaydim simdi naparim kime ne derim canli yayindayim diyerek ic sesimden kadini duyamadim. O an konsantremi kaybettim. Ben sehit haberlerinde programi yapmamis yine programi yarida kesmis bir insanim. Tavrimi herkes bilir. Beni siyasete malzeme etmeyin. Tepkileri anlayisla karsiliyorum. Benim o an ki oldugum durumla ekrana yansiyan cok baskaymis. Tarzinda bir aciklama yapmis. ben samimi buldum. Cunku beyazin sehit haberlerinden sonra program yapmadigini da yarida kestigini de biliyoruz. Beklenen aciklamadir. Zaten kadin bagladigin da donup kaldigini goruyoruz. O an her ne yapsa tepki cekerdi zaten. Gereken aciklamayi yapmis. Helal olsun.
halkımızın çocuğu olduğunu bir kez daha anlatmıştır,haber bültenine çıkıp hassasiyetini göstererek.gel de sen sun canlı yayını göreyim kolay mı dedirten adamdır.