üniformalarının genel olarak beyaz olmasından dolayı hemşirelerin herbirine verilen isimdir. zira tüm hemşirelerin üniformaları beyaz olmamakla birlikte geneli beyazdır.
mahsun'a olan önyargıdan dolayı herkesin mahsun mu kesinlikle izlemeyeceğim diyeceği ama gişede bilmem kaç milyon seyirciye ulaşacak, insanların film çıkışında da kendi kendilerine vay be mahsun'dan böyle bir şey beklemezdim diyeceği filmdir.
yıldız kenter, erol günaydın, nejat uygur, gazanfer özcan, şafak sezer, sarp apak gibi oyuncuların, mahsun kırmızıgül gibi bir adamın senaryosunu yazıp yönettiği bir filmde ne işi var diye kara kara düşünmeme sebep olan film. mutlaka izlemem lazım...
Her kim çekmiş olsa da kim yazmış olsa da ortada bir emeğin var olduğunu görmemek öküzlüktün başka bir şey değil. Saygısızlık etmenin hiç bir anlamı olmadığı bir film. Acımasızca eleştirinleri kınayan bir başlık olması da cabasıdır.
son dönemde izlediğim en harika türk filmidir.konu hiç işlenmemiş olan huzurevi gerçeğidir.bu kadar başarılı bir senaryo, bu kadar güzel müzikler, bu kadar usta oyuncular...
film, kalbi olanların yüreğini yakar, birçok sahnede gözyaşlarınıza hakim olamazsınız... filmin içerisinde verilen çok güzel mesajlar vardır...
(bkz: hayat herşeye rağmen yaşamaya değer)
bilmiyorum iyi mi kötü mü bu film ancak daha gitmeden etrafta önyargılar dolaşmakta.
''ulan film mahsun kırmızıgül'ün...kim be o?film yapacak...''
nereden biliyoruz?belki güzel...
senaryo ve müzik harbiden şahane.
ben bile ağladım baya.
senaryo ilk etapta boş gibi duruyor "bu adam niye kaçıyor la" demekten geri duramıyor insan ama sonunda kaçış sebebini söyleyince "tamam lan mantıksızlık kalmadı." diyor.
ne yalan söyleyeyim ilkin ben de "ya başka filme gidelim" dedim isimden dolayı ama filmden sonra utandım biraz. *
Filmin konusuna şapka çıkarıyorum. Fakat mükemmel konu acemi elinde perişan olmuş. Deneyimli oyuncular biraz kurtarmış diyebilirim(Özellikle Yıldız Kenter). Mekan seçimi ve müzik güzel. Konu akarken tıkanıklıklar var. Bunu yönetmen acemiliğine bağlıyorum. Genel olarak sinema merakı olmayan ama duygusal filim sevenler için güzel diyebilirim.
Önemli not: Mahsun Kırmızıgül bu senaryoyu yapımcıya teslim edip filmi beklemeliydi. Yavuz Turgul yada yeni sinemacılardan Çağan Irmak çekmeliydi.
mahsun kırmızıgül'ün beklenenin aksine yılmaz güney'den daha çok katırcılar filmindeki kadir inanır'dan, derman'daki tarık akan'dan rol çaldığı filmdir. istanbul çekimlerinde hüzün, doğu çekimlerinde mizah ağırlığı vardır. her ne kadar günümüzde öyle olmasa da, doğuda her şey laylaylom gibi gösterilmekte, inceden çok eşlilik ve feodaliteye reverans yapılmaktadır.
Sinemadan eve döner dönmez yorum yazma ihtiyacı duymama neden olan, tüm anne babaların yetişkin çocuklarıyla gitmesi gereken, senaryosuyla, müziğiyle, görüntüsüyle Mahsun Kırmızıgül'ün ayakta alkışlanmayı hakettiği filmdir. Yaşlı insanların huzur evinde yıkandığı banyo sahnesi şimdiye kadar izlediğim en etkileyici sahnedir sanıyorum.. Emeği geçen bütün oyuncuların tek tek ellerinden öpmek istiyorum. Budur!! diyorum..
aşağıdaki diyalog bir alışveriş merkezinin sinema gişesinde geçmiştir.
-saw 4, sadece 21:45'te mi?*
-evet.
-eee yaşamın kıyısında?
-oynandı, 10:45'te.
-peki hangi film adam gibi her seansta oynuyor?
-"beyaz melek"
-nasıl yani ya?*
-valla bir de izleniyor ki; biz de şaşkınız.****
senaryo hatalarıyla dolu, ağlatmak üzerine kurulmuş ticari kaygılı film. nasıl ticari kaygılı olur, yılların oyuncularını kadroya almış demeyip filmi izlemenizi tavsiye ediyorum ne demek istediğimi ancak öyle anlayabilirsiniz.
mesela;
madem o huzurevinin müdürü o kadar iyi yürekli bir insan, o kötü hizmetliyi neden işten atmıyor o zaman?
ayrıca; neden o direkt ağlatma müziği hemen hemen filmin her yerinde dan dan dan diye diyalogların içine ediyor?
çok daha önemlisi; mahsun kırmızıgül filmdeki adam olarak yani, ( aslında demek ki gerçekte de böyle düşünüyor) büyükşehirde yaşlılara saygı yok halbuki doğuda ( diyarbakır da) öyle değil, burada insana sevgi var saygı var hürmet var, ama şehir insanıi batılı insan öyle değil mesajı veriyor, hatta mesaj vermiyor direkt söylüyor. buna ne gerek var ki sevgili mahsun kırmızıgül ülkelerin başına ne geliyorsa, bu sen siyahsın ben beyazım ayrımından gelmedimi yıllarca diye sorası geliyor insanın.
mahsun'un kro kitlesinin (ki eminim az değildir) izlemeye doyamayacağı bişeydir bu. birşey dedim çünkü film demeye içim elvermiyor. bu filmi izlemedim, izlemeyeceğim de, sinemaya ayırabilecek bütçem kısıtlı olduğu için ayda bir ya da iki kez ancak gidebiliyorum, o zamanlarda da seçici olmak durumundayım, söyleyin zeki demirkubuz, ang lee, reha erdem, fatih akın, Joe Wright...(daha onlarcası sayılabilir) bu yönetmenler varken, arabesk şarkıcısının aptal filmini mi seyredeyim yani? duygu sömürüsünün tillahını yapmaktan başka çaresi olmayan bu zavallının fragmanını izledim ve g.tümle güldüm, ağlayanlara selamım olsun!
sezarın hakkı sezara mahsun kırmızıgül'den beklenmeyecek güzellikte bir film olmuş konusu ve kadrosu gerçekten şapka çıkarılacak cinsten filmin sonunda doğu propangandası yapılsada oturup izlemeli herkes özellikle büyük şehirlerde oturanlar kaçırmamalı.