chp'nin kendisini yeniden vekil sectirmemesine bir anlam verememekle birlikte, oyle saniyorum ki yerel secimde istanbul'dan belediye baskanligina aday gostereceklerdir kendisini. ayrica hoscakal yarin'daki performansi cok kotuydu. minyeli abdullah'ta daha bir hakkini vererek oynamisti diyebilirim.
borozan sesli demagoji üstadı.. an itibarıyle sorulan sorulara verdiği alakasız cevaplarla benzer görüşlere sahip olduğu abbas güçlüyü bile cileden çıkartmıştır. osman yağmur derelinin ''berhan ben diyorum ankara sen diyosun götüm kara'' demesi an meselesidir.
40 yaşının üstünde olmasına rağmen kıyısından köşesinden çakma solcu olduğundan olsa gerek hoşçakal yarın isimli filmde 25'lik deniz gezmişi oynamıştır..tuhaf bir kasıntılık var bu adamda, devamlı trt spikeri gibi konuşmalar falan..bakkala gittiğindede aynı ses tonu ve vurgu ile konuştuğunu düşünüyorum.. olabildiğince itici..
lise mezunu olan milletvekilimiz, solcudur kendisi. çok şey bildiğini iddia edip konuşmasını dahi doğru düzgün beceremeyen bir kişidir. geçmiş yıllarda bir altın portakal film festivalinin kapanış gecesinde sunuculuk yapmıştırki evlere şenlik. iki cümleyi bir araya getirememiş, aspendos antik tiyatrosunu dolduran izleyiciler tarafından ıslıklanmış, bu da yetmezmiş gibi televizyonda canlı yayını izleyen seyircilerin fenalık geçirmesine sebep olmuş olan, kendini sanatçı sanan, herşeye ve herkese karşı olma tavrı içinde olan bir insan.
çok begendiğim bi adam oldu "özlem siyasette yeni" hanimefendiyle katildiklari programdan sonra. sadece canimi sıkan biraz deniz baykal tarzinda ucuz bir muhalefet yapiyo gibi geldi. ama ondan cok daha verimli olacağina inaniyorum.
akparti istanbul milletvekili adayı özlem türköne ile katıldıkları programda özlem türkönenin kendisine sayın diye hitap edilmesini "bu akpliler sayın kelimesine o kadar takmışlar ki apoya bile sayın öcalan diyorlar" mealinde yorumlaması hangi seviyelerin adamı olduğunu açıkça göstermiştir.
ne olması bekleniyordu ki.. illa bu memleketi soyanlar mı siyasete girecekti. evet kardeşim manavı da girecek siyasete, bakkalı da, kahvecisi de, işçisi de, çiftçisi de. ne demek kahve işletmeciliğini bırakıp siyasete girmiş. siyaset belirli bir zümreye ait bir faaliyet midir ki? illa mason veya ne bileyim leo ya da tarikatçı mı olmak gerekir. seversin sevmezsin o ayrı bir platformun apayrı konusudur.
ben de çok takdir etmem berhan şimşek'i ama anlatacak mantıklı birşeyleri varsa daha doğrusu söyleyecek sözleri varsa her kim olursa olsun dinlerim. küçümsemem. haddim değildir bir insanı küçümsemek. kimsenin haddi değildir. eleştirmek ve beğenmemek bu kategorilerin dışındadır. kaldı ki eleştirmek ve/veya beğenmemek tamamen kişinin kendi inisiyatifindedir va tartışmasız bir haktır.
bu millete borcu varmış beyefendinin bu sebebten kahvehane işletmeciliğini bırakıp siyasete girmiş. ben kendi namıma borcu falan sildim beyefendi siz lütfen susunuz işkenceye ugradığınızdan dolayı kendinizi demokrasi savunucusu olarak sunmanıza gönlüm razı gelmiyor. lafınızı kesmedim inşallah *
konuşması gayet sıkıcı olsa da bir nevi saçmalasa da artık oyunculuktan mı kalmış bilmiyorum ses tonu bana çok etkileyici gelen amcadır. ses rengide aynı adnan polat kibin.
televizyon başında bekledim sanki her an 20 45, 20 45 şeklinde cümleler kuracak diye..
psiko-linguistik açıdan bakınca; 'olabildiğine' 'yüzeysel retoriksel', bir başka tabiriyle gerçeklikten kopuk ve mantıksal ötelemelerle konuşan biri...
(bkz: itici)