arabeskin kraliçesi. allah mekanını cennet etsin. çok zorluklar çekmiş zamanında. toprağı bol olsun bize düşen onu şarkılarıyla yaşatmaktır. düşeni götürür yollar affetmez..
klasik kezzap hikayesine maruz kalan kişi. bence dönemin reklam kokan hareketleridir.
bunu yapan kişi, cezasını aldı mı? ayrıca, kezzap nerede satılıyor kuzum?
norveç'in oslo'dan önceki başkenti.
gulf stream nedeniyle norveç'in en sıcak şehri. sivri çatılı rengarenk evleri olan sevimli bir şehir. gideceklere tavsiyem peynirli şarap sosunda pişirilmiş midye yemeleridir.
Sözlükte aklınca! hemcinsleri tarafından geyiği yapılmayacak kadar acı çekmiş bir kadın. Kadına şiddetin belki en medyatik hali. Ama bunu düşünüp tepki göstermesi 2014 de bile örneklerinin yaşandığını görüp hak araması gereken nesilin gelip burada ' heaa ergen herhal zaaa xd' demesi çok daha acı.
gençlik yıllarımızda elimde duran fotoğrafın parçasını az dinlememiştik.
--spoiler--
insanı iyi tribe sokar fakat gereksiz bi karamsarlık patlamasına girdiğini tabi insan çok sonraları farkediyor.
--spoiler--
norveç'in bir şehridir.çok sayıda black metal grubunun çıktığı bir şehirdir.gitmeden bile fotoğraflarına bakıldığında kendisine hayran bıraktıran bir güzelliği olan yerdir.
arabeski sevmesem de "bergen" deyince ilk aklıma gelen bir şehir değil bir sanatçı gelir. Hem de bence özel bir sanatçıdır. en dibi ve en tepeyi görmüş, genç denebilecek bir yaşta da ölmüştür.
Belgin Sarılmışer adıyla 1959 yılında dünyaya geldiğinde, dünyanın ne denli büyük acılarla dolu olduğunun farkında değildi. Genç bir kadın olduğunda, tüm gözler onu hayranlıkla izliyordu. Hem güzeldi, hem de kocaman bir kalbi vardı. Hayatın anlamını aşkta aramıştı. Onun için "Sevmek", yaşamanın ta kendisiydi. Fakat sonuç ne olmuştu? 1982 yılına gelindiğinde, kocası tarafından yüzüne atılan kezzap sonucu iki gözünü de kaybetti güzel şarkıcı. Yine de sevdikleri yanındaydı ve bu onu ayakta tutmuştu. Ve O, "Bırakın Gitsin" diyordu bu olayın arkasından... "Sevgili dediğin kıymet bilecek, yoksa bırakın gitsin " "Ölmek yetmez senin uğruna" diyordu Bergen. Fotoğraflarla kalbini dizginleme çalışıyordu ama bu konuda başarısız olacaktı. Ve nihayetinde eşini affetti Bergen ve bu sayede aşka olan inancını tazeleyebileceğine inandı.
Gün gelip çattı ve bir gözünü ondan alan adam, bu sefer de hayatını elinden aldı Bergen'in.
Kurşuna dizilmişti bu koca yürekli kadın. Karşısındaki insan, onun saf ve aşk dolu kalbini anlayamamıştı ve öldürmüştü onu.
Ve Bergen artık Tanrı'ya sesleniyordu: Onu "Sen Affetsen Ben Affetmem!"
şarkılarıyla ve yaşadıklarıyla acıların kadını unvanını kazanmış şarkıcı.
yine efkarlandım, hem de hiçbir sebebim yokken. sanırım kalbim bu şarkıcının kalbindeki acıya tepki veriyor, acısına ortak oluyor ve efkar basıyor yüreğime. arabesk şarkı söyleyen diğer sanatçılardan farklı hissettiriyor yüreğime.
saygı duyulası bir şarkıcı ama keşke bu kadar kötü bir hayatı seçmeseydi.
