nedense patates suratlı komik bir tip olmama rağmen giydiğimde kendimi çok karizmatik,çekici,yakışıklı hissetmeme neden olan,yine de annemin örmüş olduğunu giydiğimde bana verdiği sıcaklık dereceyle ölçülemeyecek olan,okul yollarımın vazgeçilmezi,uzun saç düşmanı.
Örgüye başladığımda zevkle ve bi o kadar da hırsla ördüğüm sonrasında giymekten bunaldığım evde futbol takımına yetecek sayı ve renkte bulunan kışın soğuktan kafayı üşütmemi engelleyen giysi.
birbirlerine, aşk berelerinden bahsetmeye başlarlar bir filmde, * bir barda.
kimlerle nerelerde ve nasıl sevişirken oluştuklarından. giderek ilginçleşir çünkü hemen hemen herkesin bir aşk beresi vardır vücudunda şimdi eğlenerek bu yeni insanlara anlatacağı. bir neşe pür neşe.
bir kadınla tanışırsınız. ilk sevişmenizdir. kadın, bir keşif yapıyormuşçasına küçük ve meraklı öpücüklerle gezinirken bedeninizde, geçer üzerinden de o eski iz'in.
ve siz haz'ın neden yalnızca haz olmadığını düşünmeyi ertelersiniz yine.
yara nın kaprisli küçük kardeşi. biraz büyüyüp yara olabilecekken kendi olmak adına büyümeyi reddetmiştir. nedense bana gunter grass ın meşhur teneke trampet inin baş karakterini anımsatır.
(bkz: kışı özlemek) kış mevsimini kış mevsimi yapan şeydir bere. ha mercimek çorbası için de aynısını düşünüyorum. o burnun ucu kırılıp düşecek kadar üşüyüp kızaracak, sonra mercimek çorbası içeceğiz. (bkz: mutluluk)