berceste beyitler

entry60 galeri1
    26.
  1. ahmed'in cânına zahm urdu ezelde tîr-i aşk
    bir avuç ten toprağıyla gizlenir mi yarası

    ahmed paşa)

    .
    4 ...
  2. 27.
  3. didüm itün gibi olam mı ki kûyunda azîz
    didi bizi ko yüri var mısıra sultân ol

    (bkz: mesihi)

    “senin bulunduğun yerde köpeğin gibi değerli, yüce olabilir miyim ki dedim.
    sevgili de bizi bırak yürü git mısır'a sultan ol dedi"
    8 ...
  4. 28.
  5. Müge anlı’nın programında çıkan ad soyad kombinasyonu gibi.
    0 ...
  6. 29.
  7. "bıraktı yok hesâbına felek ben zâr u bîmârı
    hele gâhî gelir yoklar gam-ı dil-dâr var olsun"

    (bkz: baki)

    (felek, ben gibi hasta ve inleyeni yok hesabına bıraktı, bazen gönül alan gam yoklar beni -o- var olsun.)
    7 ...
  8. 30.
  9. Ders-i aşkın müşkilin Yahyâ nice halleylesin

    Söyleyenler kendini bilmez bilenler söylemez

    Ş.Yahyâ.
    1 ...
  10. 31.
  11. Âşık ifnâ-yı vücûd eylemeden kasdı budur
    istemez yârânına bar olduğunu tâbutun

    (bkz: Nâbî)

    (bilir misiniz âşık neden vücudunu yok etmek istercesine gayret içerisindedir? tabutunu taşıyan dostlarına yük olmak istemez de ondan...)
    9 ...
  12. 32.
  13. "yerin od etmedik kim vardır erbâb-ı mehabbete
    semenderler* gibi uşşâk da sükkân-ı âteşdir"

    (aşka gönül düşürüp de yeri ateş olmayan, yanmayan olur mu hiç. âşık için yanmak mukadderdir.*âşık, efsaneye göre ateşte yaşayıp ancak orada rahat eden semendere benzer..)

    "seni bu hallere koyan gülün aşkıdır ey bülbül
    neye düşse anı yakıp kül etmek şân-ı âteşdír"

    (ey bülbül! düştüğü yeri yakıp kül etmek ateşin şanındandır, hâlinde şaşılacak şey yok.)

    (bkz: şeyhülislam yahya)
    11 ...
  14. 33.
  15. payın sadası gelse de hiç gelmesen
    men dinlesem kıyamete dek, vuslat istemen
    bulsam izinle semtini, ol semte ermesem
    aşsam zamanı hasretin encamı gelmeden

    (bkz: ismail hami danişmend)
    5 ...
  16. 34.
  17. mehabbet míhrí tâbından vücûdün mahv kılmış yok
    ararsan gülşen-í dehrí benímle jâleden* gayrı

    (bkz: hayâlî bey)

    (aşk güneşinin parlaklığı vücudu mahvetti eritti
    zamanın bahçesinde bulamazsın benimle jâleden gayrı)

    *jale çiy damlası demektir, şair aşkını güneş karşısında eriyen çiy damlasının buhar olmasına benzetiyor.
    7 ...
  18. 35.
  19. hâhi ki genc-i aşk konî levh-i sîne-râ
    ez-dil beşûy âyine sân gird-i kîne-râ

    (eğer gönül levhasını aşk hazinesi yapmak istiyorsan, aynanın üzerinden toz siler gibi gönlün üzerinden de düşmanlık tozunu sil süpür.)

    selîmî/ yavuz sultân selîm
    13 ...
  20. 36.
  21. herkesi kû dûr mand ez asl-ı hîş
    bâz cûyed ruzgâr-ı vasl-ı hîş

    (aslından uzak düşen herkes
    onu aslına kavuşturacak rüzgârı bekler)

    (bkz: Mevlana)
    12 ...
  22. 37.
  23. aşk çun da’vî cefâ dîden guvâh
    çun guvâhet nîst şod da’vî tebâh

    (aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide
    eğer şahidin yoksa davayı kazanamazsın)

    (bkz: mevlânâ)
    11 ...
  24. 38.
  25. çi mestiyest nedanem ki ru bema averd
    ki bud saki-yu bade ezkuca averd

    (bilmem ki uğradığımız sarhoşluk, ne çeşit sarhoşluktu, saki kimdi, bu şarabı nereden getirdi?)

    (bkz: hafız-ı şirazi)

    öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
    men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür

    (bkz: Fuzuli)

    dil farklı olsa da kalpler birdir!!
    13 ...
  26. 39.
  27. “ey ki hergiz ferâmuşet nekonem
    hîçet ez bende yâd mî âyed?“

    (ey seni hiç unutmadığım!
    hiç beni hatırladığın oluyor mu?)

    (bkz: hafız-ı şirazi)
    11 ...
  28. 40.
  29. 41.
  30. güzeller mihri-bân olmaz dimek yanlışdur
    ey bâkî olur va’llâhi bi’llâhi hemân yalvarı görsünler

    (bkz: baki)

    *yalvarı kelimesinin diğer bir anlamı da gümüş paradır.
    8 ...
  31. 42.
  32. În kadar kez to boved çend dilî şâd besest
    Zindegânî be-murâd-ı heme kes netvân kerd

    (Bu dünyada senden sadece birkaç kişinin memnun olması kâfîdir. 
    Herkesin arzu ettiği hâl üzere yaşamak bir insan için mümkün değildir)

    (bkz: Sâ’ib-i Tebrîzî)
    9 ...
  33. 43.
  34. ez vey heme mestiyyu gurûr est u tekebbür
    vez mâ heme bîçâregî yu acz u niyâz est

    (bkz: hâfız-ı şirâzî)

    (o hep mest içinde, hep gururlu, hep kibirli.
    bîçârelik, âcizlik ve niyaz ise bizden yana.)
    7 ...
  35. 44.
  36. aşıklar kimdir? derlerse sadi şiraziye kulak verelim;

    âşıkân koştegân-i ma’şûkend
    ber-neyâyed zi-koştegân âvâz

    (âşıklar, maşukun yolunda ölenlerdir,
    ölülerin avazı çıkmaz ki)

    (bkz: sâdi-i şîrâzî)
    12 ...
  37. 45.
  38. öyle sermestem ki idrâk etmezem dünyâ nedir
    men kimem, sâki olan kimdir, mey ü sahbâ nedir?

    gerçi cânândan dil-i şeydâ için kâm isterem
    sorsa canân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedir?

    (bkz: fuzuli)
    10 ...
  39. 46.
  40. ger nâme-i vefâ resed u ger peyâm-ı cevr
    mâ-râ hoşest herçi zi-cânâne mî-resed

    (ister vefa mektubu ister cefa haberi gelsin
    sevgiliden gelen her şey bizim için güzeldir)

    (bkz: selimi)
    12 ...
  41. 47.
  42. “Gözgü-durur dünyâ sana ibret gözüyle baksana
    Senden gelir yine sana bu kahr u lutf u hayr u şer”

    (bkz: Yunus Emre)

    gözgü: ayna
    8 ...
  43. 48.
  44. Tüketdi sanma hezârân hikâyet-i aşkı
    O kıssadan dahi söylenmedik neler kaldı

    (bkz: Keçecizâde izzet Molla)
    10 ...
  45. 49.
  46. Ders-i aşkın müşkilin Yahyâ nice halleylesin
    Söyleyenler kendini bilmez bilenler söylemez

    Şeyhülislam Yahya.
    1 ...
  47. 50.
  48. Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi
    Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi

    Yahya Kemal.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük