bugün

''nasıl görünüyorum acaba'' duygusunun büyük önem taşıdığı dönem olan ergen dönemlerinin kızgınlığını yeni yeni yaşamaya başlamış her lise öğrencisinden, durumun vehametini bir adım ileriye götürüp bokunu çıkarmış, * * berberde çalışan arkadaşının inisiyatifiyle çeşitli nimetlerden * yararlanmayı alışkanlık haline getirmiş veya sırf kankiği çıkarları için yapan, ekseriyetle ne yaparsa yapsın s.k gibi bir görüntüyle okula teşrif eden, yeniliklere açık * ** ve öz güvenini saçındaki jölenin yoğunluğundan, faullerinin faul oluşlarından alan *, okula girmeden önce kel müdürün dikkatini diğer öğrencilerden daha fazla çeken, bi yerde emeklerinin izlerini ancak okul girişine kadar muhafaza edebilen ama bu durumdan mütevellit, yılmak nedir bilmeyen öğrenci olmasının yanı sıra,

berbere girdiği andan itibaren, aynadan gözlerini ayıramayan, gömleğini çekiştirmekten kendisini alıkoyamayan, saçını bir oyana bir buyana yatıran, ne istediğini, nasıl olmak gerektiğini kendisi bilmediğinden ötürü memnun olmadan berberden okula kendisi gibi bir kaç çocukla * * *yol alan öğrencidir.
öğrenci gibi öğrencidir,gerçek öğrencidir.müdürünün sözünden çıkmayandır,aferin denilesidir.*
kıl yumağı olan öğrencidir.berbere gitmezse müdür okula almaz.bi de böyle bakın olaya.
pazartesi sabahları, karga b.kunu yemeden kuaför kuyruğuna giren liseli kızlardır. o fönlü saçı bir hafta boyunca yağlı yağlı kullanırlar da, pis hallerinden utanmazlar. hatta birbirinin saçını ütüyle düzleştiren eksik akıl kankalar bile vardır ki; bi beş lira verip fön çektirmezler ama lüks arabalarda fink atarlar.

(bkz: liseli küçük kadınlar)