Çok güzel bir orhan gencebay şarkısıdır.
"Sensizlik ölüm bana, Seni benim gibi seven bulamazsın, Tanrım bu rüyadan hiç uyandırmasın" kısmına eşlik etmemek imkansızdır.
Arkadaşlar anladık defaatçe yazdınız "black black black" da, Bi sakin olun bu filmi de gömmek mecburuyetinde hissetmeyin kendinizi yahu. .
Anladık siz orjinal seviyorsunuz ve türk yapımlarına tenezzül etmeyecek kadar yüksek kalibrede bir sinema zevkine sahipsiniz de, Bu filmin duygu aktarımındaki başarısının hakkını bari vereydiniz.
Nasıl ettiysem ben bu filmi henüz keşfettim.
Uzun zaman sonra başa sarıp sarıp tekrarını izlediğim nadir filmlerden biri oldu bu yapım.
Hikayenin ağır dram eşliğinde verilen ayakta kalma mücadelesinde bir miktar abartılı enstantaneler kullanılmasını ve az da olsa tutarsızlıklarını bir kenara bırakırsak,
Oyunculuklar gerçekten görülmeye değer.
Hikayemizdeki esas kızın çocukluğunu canlandıran küçük Ela'ya (Melis Mutluç), Ayrı bir parantez açılıp şapka çıkarılması gerekir.
Uğur Yücel bildiğimiz ustalığını konuştururken, Beren Saat'te oldukça inandırıcı ve etkileyici oynamış diyebiliriz.
Spoiler vermemeye özen göstererek yazmaya çalışırken, Filmin ilk devresinde yer alan ve eğitim sahnelerindeki performansıyla insanı ağır bir hüzne sürükleyen Melis Mutluç'un oyunculuunun altını tekrar çizmek isterim.
2005 yapımı hint filmi olan black'in tıpatıp aynısı film. Başta uyarlama sandım ama hayır, apaçık kopyası. Zahmet etmişsiniz ya.
Hatta öyle ki black'in yönetmeni sanjay leela bu film için bari dekorlarını değiştirseydiniz demiş. Haklı. *
Uğur Yücel abi keşke kasmasaydın bu kadar. Kendini senarist ve yönetmen ilan etmen, Böyle hazıra konman yakışı kalır mı hiç? Beren saat, ayça Bingöl bile kurtaramamış filmi.
Ha film başlı başına güzel, ama black'i izleyenin memnun kalacağını sanmıyorum çünkü dublajlı halini amatörce izliyormuş gibi bir etki bırakıyor.
Bir Türk filmi. Hem de yabancı sinemadan çalıntıymış. Bunu söylemezsem gece rüyama blackbasanlar gelebilirmiş.
Seçici bir izleyiciyimdir aslında. Ama bu film gerçekten olmuş. Oyunculuklar süper (uğur yücel tipi oyunculuk tartışmaya açıktır ama ben beğeniyorum), senaryo harika, duygusallık müziklerle birlikte çok iyi yansıtılmış, e daha ne olsun.
Sadece eleştireceğim şu var, biz neden bu yaşlı oyuncu imajını veremiyoruz anlamıyorum. Flash tv nin yaşlandırma tekniğinin ötesine geçemiyoruz nedense bi türlü.
Black filminin ardindan izledigim (hatta 30 dk'sinda kapattigim) film. Simdi black'in ardindan izledigim icin begenmedim, oyunculuk sifir, sicmis batirmislar, ben ilkokulda tiyatro kolundayken daha sahici oynuyordum.
Cogu kisi benimle ayni fikirdedir diye dusunuyorum, black filmini izlemeden once izleseydim eger begenebilirdim belki konusundan oturu. Fakat sinifta kaldi.
Anlamadığım şey, evet remake bir film olabilir ama birde türk oyunculuğunu dinleyip, görelim. Filmi tv'de izliyorum şu anda ve gerçekten beğendim. Özellikle ufaklığın oyunculuğu gayet güzeldi. uğur yücel ise her zaman ki gibi muhteşem.
Gerçekten beğendim filmi. Eğer izlemediyseniz tavsiye ederim.
bir kısmını izlediğim, bitirmeye gerek görmediğim film. senaryo harika ona laf yok, o da bizim değil zaten, ama beren saat in oyunculuğuna ayılıp bayılan kişiler ya cidden düzgün izlemiyor, ya da iyi oyuncu görmemişler.. ayça bingöl anası olmuş, ela olmaya yaşı yetseydi keşke beren saatx10 oyunculuk olurdu.
küçük kız da yaşıtı oyunculara göre oldukça iyiydi ama ister istemez insan black teki küçük kızla karşılaştırıyor. o ne harika oyunculuktu öyle.. bizim yavrucak saldırgan olduğu sahnelerde abuk subuk sesler çıkarmayı unutuyordu birde.
Hint yapımı Black adlı filmin çakması hatta birebir kopyasıdır. Senaryoyu çaldınız bari oyunculuk anlamında bir şeyler yapsaydınız demek istiyorum. Fragman bile aynı! Böyle film çekecekseniz hiç elinizi sürmeyin daha iyi. Gidin çay filan demleyin.
neden bu kadar güzel bir tane zaten varken, bir yenisini çekmeye kalkışır insan? elbette para için. bahsettikleri kadar iyi niyetli olsalardı filmin aslının daha çok insana ulaşmasını sağlarlardı. ya da bu filmi çeker ücretsiz gösterirlerdi. ya da ne bileyim işte yapılacak bir şeyler bulunurdu.
hikaye güzel, film ünlü, gözyaşı garanti... gelsin paralar... oysa filmin baş kahramanı bütün yaşamını "para dahi konuşmadan" iyiliğe adıyor. bu bir çelişki midir? bence evet.
yegane konusu sağır ve kör bir insanın yaşam savaşı olduğu halde, filmin sağırlar ya da körler için izlemeyi, anlamayı kolaylaştırıcı bir tarafı var mı? yok. peki bu bir çelişki mi? yine evet.
ben bu filmi izledim mi? izlemedim.
keşke şu ana dek izlememiş olan ve buraya bakıp fikir edinmek isteyenler de izlemese.