siyasetle ilgilenmeyen gençtir. Aslında ilgilenmiyor değil anlamıyordur bi yarrak ailesi nereye oy veriyosa oda oraya verir tek konuşabileceği mesele israil- filistin savaşıdır ondada israil suçlu demekten öteye gidemez.
12 eylül 1980 darbesinin yarattığı apolitik gençdir.siyaset yapmak için önce inandığın,savunduğun şeyi öğrenmen gerekir.öğrenmen içinde okuman gerekir.bizim gençlerimiz okumayı sevmediğinden siyasetede bir hayli uzaktır.
devlet onu sokağa attığında dahi söz söylemeye hakkı olmayacak olan gençtir. ben ilgilenmiyorum onun yaptıklarıyla ne yaparsa yapsın gibi iğrenç bir anlamı ihtiva etmektedir.
hakkı savunmayı siyaset sanmayan sade vatandaştır. siyaseti menfaat gören; dünyayı siyasetle, yalanla dolanla, üç kağıtçılıkla uğraşılacak kadar basit ve iğrenç görmeyendir. ben'dir ulan!
not: bakıyorum da yazılanlara kimi dünyadan haberi olmayan gençtir demiş, kimi küfürler yağdırmış, kimi hakkını aramayacak olandır demiş. ben de size diyorum ki "siz bunları siyaset sanan dar beyinlilersiniz."
iktidarların daha rahat hareket edebilmeleri için yaratmaya çalıştıkları okumayan, düşünmeyen, sorgulamayan, araştırmayan insan türüdür. Bu tür pek bir dünya görüşü olmayan, sürü psikolojisi ile hareket eden boş beleş insan türüdür. ve son olarak bu kişiler genellikle ailelerinin oy verdiği partiye oy verirler.
bir takım insanların dediği gibi okumayan genç değildir. ülkede okuma oranının arttığı görülürse okumuyorlar iddiası ön yargılı bir iddiadan öte değildir. türkiyede yapılan ucuz siyasete ortak olmuyordur. 80 öncesinde siyaset yapanlarıda gördük sağ-sol davasıan birbirini vuran cahil ve kolay kandırılan gerzeklerle doluydu. şimdi bu genç onların izinden mi gitsin? aynı zamanda bu ülkede ki sistem gençleri siyasete entegre etmiyor.
tam olarak günümüzde oluşturulmak istenen genç zihniyeti. böyle olan gençlerinde bunu bir özellik gibi görmeleri ve bunu gururla ifade etmeleri işin en acı kısmı olsa gerek.
siyaseti, ideal siyasetçi profilinin altını hiç doldurmayıp parasıyla ve birtakım bağlantılarıyla çeşitli mevkilere gelen milletvekillerinin(!) gerçekleştirmesine ve buna karşı "koyun olmayalım, hadi fikrimiz olsun, eylem yapalım, direnelim" diyenlerin o meclisin - hakettikleri yer olan- içine giremeyip dış kapısının kilometrelerce ötesinde biber gazına maruz kalması ve ileriki yaşlarda da hayatın, o idealist bireyin gazını almasına şahit olmasıdır belki onu buna iten.
apolitiktir ve önüne ne konursa yemeye mahkumdur. en acilinden bir kaç karşıt görüşlü teorik siyasi kitaplar almalı, okumalı, gündemi takip etmeye başlamalı ve görüşlerini şekillendirmelidir. bunları yaparken aile, arkadaş filan çok takmamalıdır kendisi nasıl istiyorsa öyle karar vermelidir ama karar vermelidir.
siyasete girdiğin zaman sen kirli biri olmaya da imza atıyosun. yani dürüst degilsin, bencilsin başkalarını düşünmüyosun, refah önemli değil sadece eline para veya mülk geçsin yeter der kıvama geliyosun. yani yaşadığımız çağda bu mevkide bunlara sahip olunamaz zaten. yaşatmazlar seni. işte bu yüzden kimse iyi değil. kimse seni düşünmüyor.
kendi savunduğun görüşte yanlış kararlar alınmadı mı? niye onları konuşmak istemiyorsun? senin savunduğun görüşteki herkes aklı bir, nizami insanlar mı? bunu sana söyleyince konuyu değiştiriyorsun veya gidiyosun. fikir savunma öyle olmaz.
ben kimsenin kendi görüşünü tam yansıtamadığı kanısındayım. bi görüşün başındaki onu savunamaz ve o fikri mahveder. böyle insanlar olduğu sürece benim gibi görüşçüler hep olur.
ayrıca ister postmodernizmin kurbanı olayım, ister sürrealist, ister kübik olayım. sana ne? sen misin bu milletin zaptiyesi?