tamam biraz kabak tadı vermek gibi olayazmıştı ama arka sokakların, cennet mahallesinin ya da herhangi bir dizinin; bir milyonuncu bölümünün yayınlandığı bir dönemde niçün 13 bölümde final yapmış sorusunu ilk etapta aklım almadı. sonradan nadir sarıbacak abimizin göndermeleri aklıma geldi. misal o göndermeler şu an yapılmış olsa dizi yayından kalkmazdı belki de(!)
(#27016026) burda yazdım ben de özledim ve leyla ile mecnuna nasıl başladığımı.
artık leyla ile mecnun yok, ben de özledim var. bu sloganla başladı dizi. izledim ilk bölümünü. çok beğendim. yıllardır böyle kaliteli bir dizi izlememiştim. zaten pek televizyon ve dizi izleyen birisi de değilimdir. burak aksak ve onur ünlünün ne kadar yetenekli aktörler olduğunu gördüm. bazıları tarafından hiç sevilmedi. sebebi de leyla ile mecnun beklentisiydi. şimdi de bu beklenti beş kardeşde var. aman kardeşim, yapma. bir daha öyle bir dizi gelmez. en azından bu ekip tarafından.
--spoiler--
ilk bölümün son sahnesindeki leyla ile mecnunun finali herkes gibi beni de üzmüştür. iyi ki yayınlanmamış dedirtmiştir. zaten burak ve onur her sezon finalinde yürek burkmayı seven adamlar, bunlar ikisi birlikte final çekselerdi, hepimiz kanser olurduk mazallah. leyla the bandın dizi içindeki şarkılarına bayıldım. of ve kolpa şarkılarının farklı versiyonlarını seslendirdiler. ki benim de en sevdiğim versiyonlar olmuştur. 13 bölüm sürmesi hiç iyi değildi. ben daha çok devam etsin isterdim. yani bu hikayeyle en az 2 sezon - 40 bölüm giderleri vardı. lakin vakitsiz alınan bitirilme kararı motivasyonu düşürdü, final bölümü, çekelim de bitsin havasındaydı. umursamazlık, üzgünlük. hiss ediliyordu sonuna kadar.
--spoiler--
artık ben de özledim de yok. şu anda ben de özledim kadar güzel bir iş de yok televizyonda. ha beş kardeş mi? inşallah, başarılı olur. takipdeyim. son olarak bu dizinin bize bıraktığı en güzel şey.
(#)Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin. Sonrası sonsuz karanlık. işler bir kere kötüye gitmeye başladı mı durduramazsın. Ardı arkası kesilmez, dibe battıkça batarsın. Bi noktadan sonra her şeyin normale dönmesi için değilde, işlerin bundan daha kötüye gitmemesi için dua edersin. Bi çare, bi çıkış yolu ararsın kendine. Ama tüm bu aramalar boşunadır. Ne sesini duyan biri vardır etrafında, ne de çaresizliğini gören. Tek başınasındır bu hayatta. Aldığın hiçbir karar tatmin etmez, seçtiğin tüm yollar çıkmaz sokaklara götürür seni. Hikayenin bittiğini düşünürsün, sonra nefes aldığını fark edersin. Ve aldığın her nefes, seni hayatta tutacak olan bir umuda dönüşür. Her kaybedişte yeniden başlarsın. Daha da güçlenerek başlarsın. Ve daha da hızlanarak dibe batarsın. En dibe batarsın. Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin. Sonrası, sonrası sonsuz karanlık.
ferdi tayfur'un bir şarkısı ve aynı adı taşıyan birde filmi vardır. başrollerde ferdi tayfur, banu alkan, sümer tilmaç ve diler saraç oynar bu filmde. konusu; ferdi'ye miras kalır ve istanbul'a gelir sevdiğinin memlekette bırakır ama gelmeden işi pişirdikleri için sevdiceği hamiledir. neyse ferdi istanbul'a gelir ama büyükşehir'de işler istediği gitmez ferdinin bir ev mi kalmıştı neydi kendisine orada da kiracı olarak ana kız oturur (banu ve anası) bunlar ferdiye kafese alırlar sarhoş olduğu bir akşam yatakta basılır ve evlenmek zorunda kalır komşu kızıyla. kız tamamen zenginlik hastası biridir, lüks kürkler alır lüks eşyalar, lük bir hayat yaşamak ister ancak ferdi garip bir kamyon şoförüdür. neyse ferdi bir kamyon alır patrona borçlanır (sümer tilmaç). kamyonun taksitlerini ödemeye çalışır ama banu ablamız rol gereği ferdinin paralarını yer gezer galiba kumarda falan kaybetmişti, iyice zıvanadan çıkan kızımız son olarak annesini de evden kovar ferdi mutsuzdur birgün kamyonuyla giderken karısını patronuyla görür karısı onu patronuyla aldatmaktadır, ferdi şok olur ve trafik kazası geçirir aslında iyi olmasına rağmen kendisini kör gibi gösterir bunlar onu kör sanır ama her şeyi görür ferdi, birgün karısı onu kör zannederek gür akan dereye düşmesini sağlar ferdi numaradan suya atlar daha sonrada gider evde karısı ve patronunu basar ikisini de gebertir ama patronda uyanık davranıp ferdi'yi omuzundan vurur ferdi ağır yaralıdır ama nasıl oluyorsa yaralı halde istanbul'dan trenle memlekete kadar kaçmayı başarır orada eski sevgilisine kavuşur birde bebek vardır bu onun çocuğudur ferdi onlara kavuşur ama polisler haber alır ferdi'yi orda kıstırırlar.
izleyin derim gayet güzel bir filmdir, izlenir yani.
aklıma gelmesiyle çok özlediğimi farkettiğim dizi, iyi şeylerin kıymeti bilinmiyor sözlük.
'başın döner, gözlerin kararır.
ve bilincini yitirirsin
sonrası sonsuz karanlık
işler bi kere kötüye gitmeye başladı mı durduramazsın
ardı arkadası kesilmez
dibe battıkça batarsın
bi noktadan sonra her şeyin normale dönmesi için değilde
işlerin bundan daha kötüye gitmemesi için dua edersin
bi çare, bi çıkış yolu ararsın kendine
ama tüm bu aramalar boşunadır
ne sesini duyan biri vardır etrafında
ne de çaresizliğini gören
tek başınasındır bu hayatta
aldığın hiçbir karar tatmin etmez
seçtiğin tüm yollar çıkmaz sokaklara götürür seni
hikayenin bittiğini düşünürsün
sonra nefes aldığını farkedersin
ve aldığın her nefes seni hayatta tutacak bir umuda dönüşür
her kaybedişte yeniden başlarsın
daha da güçlenerek başlarsın
ve daha da hızlanarak dibe batarsın
en dibe batarsın...
başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin
sonrası, sonsuz karanlık'
fazla varlığını sürdürememiş, havuz muhabbetleri ile güldüren ve özellikle ilk bölümde leyla ile mecnun'un dizisinin finalini duygusal bir şekilde anlatan dizidir.
reyting alamadığı gerekçesiyle yayından kaldırılan dizi. dün akşam * diye akıllara zarar bir programı görünce, neden reyting alamadığını(!) anladım artık bu ülkede. neden mi? e çünkü halk bunu istiyor!!!
Burak Aksak OT dergisi için düzenlediği söyleyişi de, yeni dizi için fazla zaman bulamadıklarını, karakterlerin oturmadığını söylemişti.
Ben de Özledim dizisi bu ekipten daha iyisi çıkacağını bildiğimiz için mi yoksa gerçekten vasat bir dizi olduğu için mi hayal kırıklığına uğradık bilemiyorum. Ama eksik giden bir şeyler vardı. Kendilerini oynayan karakterlerin, Leyla ile Mecnun'daki karakterlere bağlanması bunun en büyük göstergesi oldu. Karakterlerin tam oturmaması, bazı güzel sahnelerinde önüne geçmiş oldu.
Güzel ama yeteneksiz Sera Tokdemir, tam oturmayan karakterler, komedi klişelere karşı olup klişelere kaçılması, leyla ile mecnun karakterlerine dönülmesi gibi bazı sorunlar yüzünden dizinin bitmesi sürpriz olmadı. Burak Aksak başta olmak üzere ekibin yeni projelerini bekleyeceğiz artık..
leyla ile mecnun'dan sonra televizyonu kapatan bizler ben de özledim artık dedik ve televizyonlarımızı yeniden açtık. evet bu ekibin sayesinde oldu bu. ben de özledim dedik ve giden sevgilinin* ardından hayata tutunabilmek için en güzel kahkahaları attık. ve gözlerimizi giden sevgilinin* ardından nemlendirdi.... ve yine her kez gibi bu da, bitti artık dedi, ve gitti... giden geri dönmüyor...
nasıl ki sevgilimizi elimizden alan trt'nin ardından en okkalı küfürleri etmişsek şimdi de ben de özledim diyen binlerce ağızdan star tv'ye sövdük... sövdüm en çoğundan... kah leyla ile mecnun'a özel absürd küfürlerle, kah anadolu insanına özel ağız dolduran, en okkalı küfürlerle...
her şeye rağmen güzel diziydi vesselam.
nasıl ki trt eski sevgilisini, bizim sevgilimizi unutamayıp 100 mü 4 diyerek özlediğini belli ettiyse, inanın star tv'de ben de özledim diyecektir.
dün gece son bulan dizim. daha en basinda balon olmadigini soylemistim. hala oyle soyluyorum. dun geceki final bolumuyle balon olmadigini kanitladi bana gore. yaptigi gondermeleriyle, emekcilerini unutmamasiyla cok hostu. osman kemal esprisi cok guldurdu. bolumun sonunda dagilalim deyip ayni yone gitmeleri hos bir detaydi. bu diziyi boyle kolay bir sekilde bitirenler cok fazla kufur yediler orasi ayri. ve son olarak :
