"beni kabul eden böyle etsin" olarak devam eden düşünce tarzına sahip bir insandan bahsediyorsak, gerçek anlamda mutlu olmak için çok büyük şansa ihtiyacı olan insandır. çünkü ne sizin kimseyi nede başkasının sizi kabul etme gibi bir zorunluluğu yada sizin böyle bir lüksünüz yoktur. bu düşünceye sahipseniz, ben böyleyim, işine gelirse dediğiniz an ilişkiniz bitmese bile yıpranır *. karşınızdaki kişinin sizinle kalma sebeplerinden belki çoğunu elemiş olusunuz. bu demek değil ki birileri için değişmek zorundasınız. tabi bu şekilde bir zorunluluğunuz yok ama bir, iki, üç derken bazı örnekler artmaya başladıysa bir aynaya bakma zamanınız gelmiş demektir. alıp törpünün tırtıklı tarafıyla haşır neşir olmaya başlayın.
insanın kendi doğruları olması çok güzel ama gerçekleri görmemek insana ve çevresindekilere sürekli zaman kaybettirir. sizi umut olarak gören insanların hayatını çalarken köşelerini keskinleştirir kendinize bir derece daha benzetirsiniz.
sözleri, hareketleri, konuşma şekli, kılığı kıyafeti, oturması, kalkması, yemek yapışı, ev düzeni, arkadaş çevresi, saç rengi, kilosu vs. nicesi nice özelliği eleştiri yağmuruna tutulmuş kişinin, ' yeter lan, beni kabul edeceksen et, etmeyeceksen s. g. ' lafını iki kelimede sonlandırmasıdır. görünen köy kılavuz istemez, kimseyi değiştirmeye çalışmayın. birisini de o şekilde kabul edemeyecekseniz, yanından sessizce uzaklaşın.
...ben böyleyim be suat abi. kimi zaman böylesi nikbin ve de bazı ıssız zamanlar, tüm iyi dünyaya inat kötümser. ancak o... o suat abi, o levrek gözleri sanki cennetin en güzel manzaralı penceresinden bakan o güzel kadın, bu hakir hayatıma girdiğinde çok değiştirdi beni. raif bey'den laflar çalarak, kaç kere o'na "bir insanın varlığı başka bir insanı nasıl da bu kadar mutlu edebilir" demiştim en derinden seven içerimden. hırsızlık sayılmazdı ki bu. raif bey sadece benden önce düşünüp söylemişti bunları. ne vardı ki bunda? oysa ben raif bey'den kat be kat daha fazla sevmiştim benim olan maria pude...
-lan olm bi çek donunu yürü git evine ya. hem çükünü çıkarıp rakı masasına işiyor. hem de "aklını hayalini skeyim ne yaptın lan sen" diye laf ettiğimizde de ağlıyor bin türlüsünden.
Hayat bu kadar mı?
Bence değil
Birkaç sözüm var
Biraz senin gibi
Yıkılmayan duvarları var
Bazen esintili
Bazen uzak yakınlarım var
Ben ben böyleyim kendi yolumda
Bırak tutma beni
Kaybetsem de üzülmem asla
Ne boş kaygıların
Korkma bana hiçbir şey olmaz
Yanlış doğru gibi
Eksik kalan birkaç satırsa
Ve ben ben böyleyim
Kendi yolumda
Hayatta benim
Her anımı yaşadıkça sevesim var
Aldırmam hiç yağmurlara Benim güzel hatalarım var
Bir an bile vazgeçmedim
Kendi yolumdan
Değer saklanma hiç geçer zaman
Böyle de geçer ya sev ister vazgeç Beklentiler sadece üzer
Ayrı dünyalarda farklı farklı kafalarda
Ve ben ben böyleyim
Kendi yolumda
her cümlesi rahatlatan, moral veren athena grubunun efsane şarkılarından biri.
cem özkan'ın bir şarkısıdır. belki de en iyi parçalarındandır.
zamanında melekler korusun adlı bir diziye de jenerik müziği olmuştur.
nedense dinlediğimde beni direk lise yıllarıma götürür.
--spoiler--
'Ben böyleyim' diye bitirdiği bütün cümlelerde hep başkasından bahseder insan. Olamadığı bütün karakterleri 'ben böyleyim'e sığdırınca mutlu olur. Kendinden kaçmak, her zaman huzurludur.
--spoiler-- *
aşık insanın söyleyemeceği kelimedir.bir bakmışsınız ki siz farketmeden bile onunla o kadar bütün olmuşsunuz o kadar birleşmişsiniz ki değişmişsinizdir.