karnı bok dolu insanların tuvalette iki damla çiş sıçrayacak diye ölesiye korkmalarını anlamıyorum. misafirlikteyim demiyorlar sıyırıyorlar katlıyorlar çıkınca bi metre lavaboya muhteşem atletik hareketlerle bacak kaldırıyorlar sadece ayaklarını değil tavandaki fayansları bile yıkıyorlar.
ruhumu ve aklimı nadasa bırakmak istesem bile buna izin vermiyorlar.
Bir tarafda aklım ve prensiplerim bir tarafta da tum obsesif ve depresif tavirlarima rağmen elimi tutmakta ısrar edip direnen adam.
araftayım be sözlük. ve bu gidişle piskolojik bir savaşa gireceğim sanırım. Ama savaştan sağ çıkacak kadar güçlü değilim su an
patlamak üzere bir bomba gibiyim sanki.
pimi çekilmiş infila edeceğim an'ı bekliyorum...
geçenlerde bilim sayfasında geziyorum.. insanların öldükten sonra bir sıvı ile dondurulup saklandığını ve yıllar sonra gelişecek teknoloji sayesinde tekrar hayat bulacağını okumuştum.. aslında inanılacak gibi bir şey değil ki lakin bu deney bir köpeğin üzerinde gerçekleştirilmiş.. köpek ölmüş, sıvıyı damarlara pompalamışlar.. ve aradan 2 yıl geçmiş.. köpeğe kan naklettikten sonra tekrar canlanmış... vay mına koyim dedim.. ilk duyduğumda beni şaşkına çeviren bu fikir 1960 lı yıllarda çıkmış ve ilk dondurulan adam da o tarihten beri donmuş halde hayata dönmeyi bekliyor..
aynı şarkıyı dinlemekten kulağımın zarı delindi, kafam bi ton. gökyüzü çok güzel, çok içtim. muhtemelen bu entry niye ve nasıl yazdığımı hatırlamayacağım bile, lanet olsun bu halde iken bile imla kurallarına uyma derdindeyim. oysa siktir et dimi ne uğraşıyorsun?
Çok bilinmeyenli insanlık problemlerini çözmekten zevk alıyorım. Mutsuz insan görmeye dayanamıyorum. Nerede gülmeyen biri görsem onu mutlu edip hayata bağlamak istiyorum. Bunu yapınca da hayatın içine yüklediğim insanı rayına oturtup oradan çıkıp Başkasına gidiyorum. Ama dönüp arkamı ben böyle olunca bana bunu kim yapar sorusunu sorduğumda hiç kimse cevabını kendim veriyorum. Dört tekerlekli bisikletin üzerinde hayatını sürdürmeye devam eden insanların tekeri patlayınca korkuyorlar bende onları dengede tutmak istiyorum.sanki bunu görev edinmiş sanki Tanrı'nın bu hayatın içine beni bu yüzden gönderdiğini düşünüyorum. Ama bunun bana yapılmasını h kimseden beklemiyorum. Çünkü yapabilecek birinin olmadığını düşünüyorum.
bazıları da (ne tesadüf ki malum partinin seçmeni) öyle utanmazlık öyle arsızlık içinde ki saçma sapan bir gazetede haber olucam diye şeytanın aklına gelmeyecek yollara başvuruyor. ulan a utanmaz daha birkaç yıl önce mahalle delikanlılığı yapıyordun zihinsel engelli bir adama karşı. tehditler savuruyordun koskoca aileyi birbirine düşürüyordun bugün hangi yüzle lan hangi yüzle bizim üstümüzden prim yapmaya kalkıyorsun. Arsız pislik.