bugün

intihar edesim var.
Uyanınca aklıma çok saçma bir şey geldi. Onunla ilk ve son kez sarıldığımız yer. Banka binasının önündeki kaldırım. Sağlam mıdır oralar acaba... Yıkılmışsalar, anılarımdan biri daha çalınmış demektir...
Korkuyorum yarın sabah için umarım hepimiz için en hayırlısı olur.
iki kere uzun uzun bakıştık diye kucağına atlayacağımı sanan kasıntılı egoist davarlardan nefret ettim. Niye baktın o zaman diyo birde.
her an bir iç savaş veya deprem bekliyorum. paranoyak oldum. kodlama yazılım filan yapmam gerekiyor ama ben sözlüğe yazıyorum. dün gece de böyleydi. yine erken saatte ölür mü buralar acaba?
Öylesi naber lan ? Nasıl gidiyor ?

Bir de böylesine var.
2028de aday olsam uludağdan bana ne kadar oy çıkardı acaba merak ettim sırf nickte panda var diye sempatik görülürüm ve oy kaparım diye düşünüyorum sjsj..
panda sana ben oy atardım kanka. beraber parti kurar herkese karpuz dağıtırdık.
Bombok bir yanlızlığın içindeyim. Nerdesin aw çocuğu nerdesin!
Ben uyuyorum. Sabah 7'de uyanmak zorundayım.
Bu disiplinli çalışma olayına çok taktım. Dünden beri iyiyim çok şükür ahahha. Biraz daha üstüne düşmem gerek bu yaz bazı şeylerin. Ne kadar iyi öğrenirsem o kadar kazanırım mantığında ilerliyorum. Bu hayat git gide para her seydir mantığına itmeye başladı beni. Aksini iddia edeni de samimi bulmuyorum artık. Dışarıda basit bir kahve olmuş 60 lira. Eğer şimdi yapmazsam ne istediğim paraları kazanabilirim ne de gelişebilir, faydalı olabilirim. istikrar çok önemli. Çalış, kazan, harca.
Rainbow susup oturacak mısın yani? Senin dalını kıranın ağacını kökünden kesmelisin! Eniştem benzer bir kazık yedi hemen kendi şirketini açıp arkadaşına rakip olup onu bin beter etti.
Bazen düşünüyorum, Anlatabileceğim hiç kimse yokmuş gibi geliyor.
insanların tek derdi yargılamak. Yargılarlar diye endişeleniyorum olsa gerek.

Bir şeyler var ancak açıklayamıyorum sonra. Artık öyle ki anlatmak istediklerimi bir başkası bana anlatıyor ve benden fikrimi açıklamamı istiyor olsaydı ne derdim diye düşünüyorum. Kendi kendimin arkadaşı ve düşmanı oluyorum. Kendi kendime bir şeyler anlatıyor, açıklamalarda bulunuyor ve öyle ki bir insan nasıl yargılarsa bir başka insanı, kendimi o şekilde yargılıyorum. Nasıl ki birisine bir şeyler anlatılamıyorsa kendime anlatmaktan vazgeçiyorum öylesine şeyleri. Kendi kendimle arama mesafe koyuyorum anlatacağım şeyleri bir başkasına anlatıyor olsaydım onunla arama mesafe koyacak olacağım gibi. Sanki bir şeyleri kendime karşı bir koz olarak kullanacakmışım gibi; ben, utanmadan, kendimle arama mesafe koyuyorum ya.

Yapamıyorum, istemsizce oluşuyor öylesine şeylerin ölesiye devam edecek gibi geliyor olması. Aklım bulanıyor.
Çok acizce geliyor, nefret ediyorum. Son bulmasını istiyorum bir şeylerin. Başlangıcı da olmasın. Başlangıcı olmayan bir sonu olsun istiyorum.
Tercih etmediğim olayların beni bir tercih olarak alıp seçmesi içimi acıtıyor. Kabullenemiyorum. Ben her baştan başlayacak olduğumda kendimi bir başka sonda buluyorum. Kabullenmek istemiyorum. Olmasın, bitsin. inceldiği yerden kopsun istiyorum.

Ben, ölmek de istemiyorum; yalnızca içimde ölmesini istediğim şeyler oluyor, fazlası yok. Yazdıklarım ölümü çağrıştırmıyor kimi insanın aksine benim için. Yazdıklarım bir direniş, bir anlam değişikliğine uğramış tümce yalnızca.
Yaşamak istiyorum, son damlama kadar sakince yaşamak istiyorum.
yaşamak da zurna gibi: zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtına, sakin veya değil.
Neredeyse yaklaşık 1 buçuk, 2 yıldır görüşemediğim arkadaşım gelip bir süreliğine bende kalmak istediğini söyledi. Tuhaf bir heyecan var üzerimde. Bunun yanı sıra bugün birden fazla güzel şey oldu. Garip ama iyi hissettiriyor. Umarım ki hayat, bir şeyleri fazlasıyla geri almaya kalkışmaz.
CSI miami'de üç buçuk sene görev yaptıktan sonra FBI'a geçtim. FBI beni kaldıramadı. Tek başıma operasyonlara gitmeme bir türlü alışamadılar. Beni masabaşı bir işe vermek istediler, rest çekip ruslarla çalışmaya başladım. Sonra FBI hakkımda kırmızı bülten çıkarmış. ABD başkanını arayıp "Oğlum peşimi bırakmazlarsa çok kötü olur." dedim. "Sen kimsin lan?" dedi. "Köyün delisiyim abi sen kimsin?" dedim. Hasta bakıcı nusret abiymiş. "Gel" dedim "bir sakinleştirici vur, ben fena oldum gene.".
görsel
Bu yazıyı okuduğunda hayatının 5 saniyesini boşu boşuna kaybedeceksin.
Kanka sövüyo musun yoksa ağıt mı yakıyosun belli degil Türkiye Türkçesine çevirsende bizde okuyabilsek keşke şüphesiz sjsj..
Aykut enişte filmlerinin komik olabilecegini hic düşünmemistim. Senden kötü bir tavsiye de gelmezdi zaten.
bir kaç tanesi çok fena kıskandığım fesatlık haset kıskançlık olduğum dışında eh itşe iyiyim gibi uykusuzm.

Gözüme gözükmeseler keşke.

Gerçekten ya sinirlenmeye başlıyorum.
Günlerdir uyuyamıyordum ve genelde Uyuyabildiğim 3 4 saatse kesinti doluydu. Bugün rahat bir yerde olmasa da uyuyakalmışım ve uyuduğum yerden dolayı mıydı bilmiyorum ancak berbat şeyler gördüm.
Bunun yanında Onca berbatlık arasında öyle güzel bir şey de vardı ki. Öyle içten sarılıyordu ki ve O kadar güzel sarılıyormuş ki hâlâ. Sanki çok seviyormuş gibi. Her şeyden koruyabilirmiş gibi. Belki de canını verebilirmiş gibi.
Rüyada, yaşadığım her şeyi unuttuğumu ve yalnızca sarılmaya odaklandığımı fark ettim. Bir türlü uyanamıyordum rüyadan ancak öyle Bir rüyaydı ki uyandığımda iyi bile hissettim. Başlarda Kötü tarafının etkisinde kalıp evi korkudan mı bilmiyorum ancak dolanamasam bile o sarılma geldi aklıma. Bir güç gibiydi sanki. Özlemiştim ve bu buruk olsa da iyi hissettirdi. Belki biraz da Toparlanmış. Gerçi canlısı varken rüyayla yetinmem gerekiyor ve birimiz ölmeden de bu savaş bitmeyecek sanki ancak olacaksa bile eğer, bizi bu duruma getirenler utansınlar. Utansın, utanayım, utanabilsinler.
Öyle işte.
otopsiraporları, sana sonuna kadar mücadele etmek yakışır canlısını yakalaman için.
Diğer ay beraberliğimizin tam dört senesi bitecek. Ama biz bir haftadır konuşmuyoruz. Bir yandan burnumda tütüyor, görsem de sarılsam sımsıkı diyorum, bir yandan da sanki her şey bitmiş yokluğuna alışmış gibi hissediyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Meğer En basit şeyde çabucak vazgeçilebilen, asla anlamak için çaba gösterilmeyecek olan benmişim. iyiyken söylenen güzel sözlerin, "sen çok iyi birisin, çok güzelsin"lerin aslında hiç de bir önemi yokmuş.
Gerçekten garip ve anlaşılmaz bir şey.
Ama ben de bunu anlamak için çaba sarf etmeyeceğim.