Hepiniz cidden çok saygı değer insanlardınız. Beni hiç bir zaman pişman etmeyip, hayal kırıklıkları yaşatmadığınız için teşekkür ederim. Bahtınız açık şansınız bol olsun.
hepinize ayrı ayrı sözlerim var aslında. bir ortak yanınız var eski sevgili olmanız. kiminiz iyi, kiminiz kötü. şunu söyleyim; bana yaşattıklarınızı sizde sevgiliniz de yaşayın. iyi ve kötü her şeyi.
sen yokken ben,
gülen resmimi yaptırdım, sokaktaki ressama
her zaman yaptığım gibi, buzdolabını ayağımla kapadım
tabiki de bunların hiçbirini yapmadım. buzdolabının kapağı falan onlar ibrahim sadri'nin saçma sapan okuduğu şiirlerde kaldı.
burada karalasam bir şeyler ve onlar okusalar; "pale sen çok değişmişsin, tamaaaaaamen allahsız olmuşsun" deyu söylenirler.
neyse, burada yazsam burdan trinidad tobago'ya yol olur. sonra ağızları açık sorarlar ve cevabını şöyle alırlar;
ben senin derdini anlamışım. sen eski pale'yi arıyorsun. o yok artık, öldü. sağolun el birliğiyle öldürdünüz garibi. saflığı, temizliği, insanlara sevgisi, sevdası... namusuyla yok olup gitti garip. bakın, geride bu kaldı; namussuz pale!
zaman makinası diye bir şey icat edilse de geçmişe dönüp, o öyle yaptığında keşke bende böyle yapsaydım diye yaşadığım pişmanlıkların acısını çıkarsam. ama gene de uğraşılmaya değmez.
Benden size not hepinizi toplasam bir adam etmessiniz . Kendi seçimlerimi yargılıyorum lan sizin yüzünüzden pazar'dan karpuz seçer gibi sevgili seçmişim hepsi kelek çıktı . (bkz: @bahtsız bedevi)
üzgünüm kadınlar, hiç birinizi gerçekten sevmedim. hepinizde aradığım bir kişiydi.
-hiç birinizin boynunu koklamadım ben, onu kokladım.
-saçlarınıza iltifat ettiğimde size değildi.
-saçlarımı kestirdim nasıl olmuş? dediğinizde siklemiyordum, umrumda değildi.
-hiç biriniz sade bir fondötenle onun kadar sade ve aynı zamanda güzel olamadınız.
-hiç birinizin kokusunu içime çekmedim.
-yanınızda uyuyamadım, içim acırdı hep çünkü. hastayım ondan demelerim yalandı.
-gece vakti yanınızdan kalkıp sigara içtiğimde onu düşünüyodum.
-allah belasını versin ki onu düşünüyodum.
-hiç biriniz şişe su aldığımda kapağını açarak vermediniz bana. neden sevecektim sizi.
-tırnaklarınızdan nefret ediyodum.
-parfümleriniz rezaletti lan.
-elinizi tuttuğumda biran önce bırakma isteğim hep azabımdan dolayıydı.
-ve son olarak, hepinizle onun hayalini aldattım ben.
ve son eski olan baş rol oyuncusuna söylüyorum bunu da,
allah belanı versin. bütün bunların sebebi sensin.
malesef en sonuncunuz da size benzedi. bu sefer farklı demiştim ama yaptı yapacağını be kızlar. hepinizden farklı olarak bunun ellerini tutarken bile korkardım incinecek diye.