merhaba sevgili tanrı, yıllardır kainatın tanrısı sadece sen sanıyordun. ancak artık zamanı geldi. senin de bir tanrın var ve ben onun elçisiyim. eğer ona iman etmezsen tüm özel güçlerin alınıp, dünya'ya bir insan olarak gönderileceksin ve kıyamet gününde sen de onlarla beraber yargılanacaksın. şüphesiz ki sana bu özel güçleri veren o'dur. şimdilik bir kitap göndermedi sana. artık elçiye zeval olmaz.
hayatta kılpayı olarak yakalamamı sağladığın bazı nimetler için ve bazı şeyleri aşmak için sabretmem, tahammül göstermem gerektiğini; bazı nahoş durumların zaman içerisinde kendiliğinden ortadan kalkacağını bana gösterdiğin için sana teşekkür ederim.
yakın geleceğe yönelik iki arzum var, sen konuyu biliyorsun. bunlardan ilki için yolumu açık eyle. ikincisi ise sadece ve sadece beni ilgilendirecek ve etkileyecek, gelecekte ise öyle bir değişikliğe yol açmayacak küçük bir olay fakat benim için büyük bir istek. onu fazla takılmadan uğraşmadan, kısa sürede sorunsuz şekilde halledebilmeme yardım et. ayrıca da bunu daha rahat şekilde gerçekleştirebilmemi sağlayacak bir tesadüfü bana bahşettiğin için ayriyeten teşekkür ederim.
ben ki bugün bugünü yaşamaya odaklanan, hayatı ve geleceği fazla önemsemeyen biriyim, (belki benim için daha iyidir.) biliyorsun. ve bana bahşettiklerin ve bahşedemediklerinle önümün açık olmasına yardım et.
Eskiden mutsuz olduğum da kimse yoksa allah var derdim, hayırlısı derdim. Şimdi sen de yoksun. Babamı da aldın yanına. Beni çok çaresiz ve yapayalnız bıraktın. Çığlıklar içinde sana nolur kabus olsun gerçek olmasın diye yalvardığım o kıyamet günümden sonra içimde en ufak bir duygu kalmadı bu hayatta hiçbir şeye. içimde ne varsa o gün orda öldü iyilik anlamında.
Tabiri caizse beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın. Bunu yapan bir insan olsaydı yine sana sığınacaktım ama durup dururken sen yaktın canımı. Hiç bir sebeb yokken elimde ne varsa aldın. Kızgınım. Kırgınım. Dua bile etmek gelmiyor içimden.
Benim artık senden daha kötüsünün olmaması dışında hiçbir beklentim yok fakat her gün daha kötüsü oluyor. O da boş yani.
. . . eğer bu mektubu okuyorsan evrendeki bu ahenk ve düzen gerçekten çok görkemli. biliyorum sen her şeyi olması gerektiği kadar yaratmışındır. Yanlız bir konuda tereddüt içindeyim.dünyanın diğer ülkelerinde yarattığın üç kaatçılara yetecek kadar saf yaratmamışsın. Yada başka bir ihtimal o sıra da çok meşguldün safların büyük bölümünü bir ülkede topladın.
eğer var isen yardım et son yazdığımda zor durumdaydım şimdi daha zor durumdayım tanrı .
Dün özledim de seni coştum birden bire;
Çıktım senin yerin dedikleri göklere.
Bir ses yükseldi ta yukarıda, yıldızlardan:
Gafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende!
arkadaşlar size akıl vermek haddime değil sadece naçizane bir tavsiyede bulunayım yüksek müsaadelerinizle.
tanrı'ya/allah'a/yaratıcı'ya yazı yazmak, açık mektup yollamak bence künahdır. onun yerine dua edin. iletişim kanallarında doğrudanlığı seçmelisiniz. bu, hem iç huzurunuz açısından hem de işlevsellik bakımından daha faideli olacaktır kanaatindeyim efendim.
Sen benim yuregimi biliyorsun buraya yazmaya gerek yok aslında. Sana şükürler olsun. Ben sukrettikce sen merhametinle beni sarıyorsun. Benim senden başka kimseye ihtiyacım yok.
Dayıma iyi bak olur mu? Onu sevgiyle sarsınlar. O çok merhametliydi.
Bizlere de merhamet et olur mu? Canımız yanmasın. O kadar zor oluyor ki..
Oğlumun büyüyüp koca bir adam olduğunu görmek istiyorum. Lütfen Allah'ım. Lütfen.