Sana en son Allah a emanet ol diyebildim baba. Bilseydim sana sarılırdım son kez. Sana mikrop bulaştırmamak için dokunmadım, hani seni yaşayacaksın sanıyordum ya...
Onca zaman yazmamanın bu kadar ağır bir sebebi olduğunu bilmiyordum. Keşke biraz beni dinleseydin ve keşke bu duruma düşmeseydin. Seni tefeciye borcunu ödeyemeyecek duruma, bunun karşılığında bedenini satacak duruma düşürmemek için gereken neyse onu yapardım. Şimdi ise sana dua etmekten başka elimden gelen bir şey yok. Olsa da eminim yine gurur yapar kabul etmezdin.
Bana “seninle son bir gece geçirmeyi çok isterdim. Şimdi yüzüne bile bakamam” diyorsun ya. Senin durumundan daha aşağılık insanlar yüzüme bakabiliyorken senin böyle düşünmene ayrıca üzülüyorum. Senin hiçbir suçun yok.
Umarım bir gün o bataklıktan çıkarsın. Ve umarım o deli dolu hallerinle tekrar karşıma çıkarsın. Hiçbir şey olmamış gibi…
kasındır gozundur guzeldir elbet. ama bunları s.k.ir et. konumuz bu degil.
ben senle konusabiliyorum. siirden konusabiliyorum, felsefeden konusabiliyorum, sosyolojiden konusabiliyorum, gunluk dertlerimden konusabiliyorum.
ben senle gulebiliyorum. beraber sacmalanabilen insan guzelligini bilir misin? nasıl ozeldir.
ben senle hayal kurabiliyorum. hayallerimi buyutuyorsun. keza senin hayallerinde de yanında olacagımdan suphen olmasın.
ben seni opmelere doyamıyorum. kollarında uyuklarken huzurlu huzurlu butun dunyayı unutuyorum.
ben senin vefanı biliyorum. ben senin yerine gore isbitiriciligini biliyorum, her seyi tek basıma halletmek zorunda degilim senle.
cok yoruldum bu torbaları tasımaktan dedigimde 2 torba da bana ver, ben tasıyayım diyecegini biliyorum. ne guzel seydir insanın yukunu hafifleten bir yari olması.
ben senle gezip tozmayı seviyorum. hic muze gezmeyi kendi ozgur iradesiyle isteyen bir sevgilim olmamıstı^^
gitmek istersen gidersin elbet. bir kapıdan cıkmaya bakar. iki gun uzulur, ucuncu gun hayatıma bakarım.
ama kalmak istersen, anlarım sen de bizde benim gorebildiklerimi gordugunu.
kalırsan, iste o zaman farklı olur.
cok sekersin. cok cicisin.
ama yeni bir seyler insaa etmeye calıstıgım bir donemimdeyim.
sana dair seyler beni huzunlendiriyor.
bir muddet arayı acalım, olur mu?
tabi ki bir omur senin icin burdayım candostum.
Uzun zamandır kullanmadığım bir uygulamayı indirdim. Ve orada, senden yılları önce gelen bir mesajı gördüm. Şimdi ne yaparsın, nerelerde dolaşırsın bilmiyorum. Ama o mesajı senin sesinle okumak… beni biraz üzdü. Hatta çakırkeyf iken ne olursa olsun deyip sarhoş oldum.
Biliyorum. Bunu okumayacaksın. Okusun da ben olduğumu anlamayacaksın. Ama benim için başkaydı. Saatler, günler, seneler geçse de öyle kalacaksın.
Ve şarkımızı dinledim. 5. Kadeh viskimden sonra. Beni viski değil de sesinle okuduğum mesajın, şarkımız, anılarımız sarhoş etti.
Son nefesimi verirken bile seni içimden uğurlamayacağım. Mutlu ol. Hatanın birçoğu bende. Çok pişmanlığım var ama vicdanımda yer eden tek sana karşı olan.
Mutlu ol. Arkandan tek bir olumsuz bir cümle bile kuramadığım sevgilim…
Afet ben seni sevmiyorum desen, inatla beni seveceksin demezdim.
Afet ayrılalım desen, ayrılamayız demezdim.
Kendine sudan bir sebep bulup beni suçlayıp, net bir şey söylemeden uzaklaşmayı ayrılık konuşması yapmaktan evla sanıyorsun. Bilmiyorsun, gerinde bir enkaz bıraktın.
senden uzaklasmam gerektigini dusunuyorum.
bir senedir her gun aklımdasın.
ve hayatımda yer almamayı tercih ettin.
benim buna saygı duyup seni sevgiyle ugurlamam gerekiyor.
ama tek bir sonumuz var: ugurlamak icimden gelmiyor.
inan sosyal medyada bile acaba sen misin diye bakınıyorum gelen her bildirime hala.
Birlikte sessiz kaldığımız o anı özledim, başın dizlerimde, saçların ellerimde, sağ elimi okşuyor saçların, tenin parfüm değil kadın kokuyor, kadın kadın... Omzuna bıraktığım o öpücüğü ve burnuma çektiğim o kokunu hiç silmedim biliyor musun?
Senin yumuşaklığın ve senin kokun.. Senin kokun hiç kimse gibi olmayan, ne senden önce ve de senden sonra hiç kimsede rastlamadığım. O ana dönmek ve biriktirip parfüm yapmak isterdim, sıkmaya hiç kıyamayacağım.
Sen... Sen bana ne yaptın kadın?
Hakaretin, kötü sözlerin, hiçbirine hiçbir karşılık veremeyişim ve altta kaldığıma ilk defa mutlu oluşum, hep seni unutamayışlara çıktı hatrımı ziyaret edişlerinin sonu.
cesitli yanlıs anlamaları acıklamak icin yazıyorum bu yazıyı.
cunku cok ses var ve herkes konusuyor.
sen benim gozumde "yaslı" degilsin, cok genc enerjili, cok dinamik bir adamsın, insan senle yaslanmaz.
sen benim gozumde ev arkadası olunacak iyi bir adam degilsin, tabi ki iyi arkadas olmak, bir evde bir uyum icinde keyifli vakit gecirmek cok kıymetli, ama senle daha sevismemiz gereken konular da olduguna inanıyorum:)
ultra yakısıklı, ultra kulturlu, ultra zeki, ultra beyefendi, cok sagduyulu ve empatik bir yonu de olan ve pek tabi asık oldugum tum erkekler gibi az bucuk manyak:)