Sıradan bir akşam rastgele bir göz göze gelmenin bana bugün bu yazıyı yazdıracağını hatta bu duyguları yıllar sonra tekrar hissettireceğini hiç düşünmezdim. Hatta artık hoşlandığım birini görünce heyecandan konuşamayacağıma, elimi kolumu nereye koyacağımı bilemeyeceğime, elimdeki çok basit bir işi bile yanlış yapacağıma ihtimal vermezdim. Seninle tanışmak için geç kalmışım ve sen de tek tanışma ihtimalimizi mahvedince bana buraya yazmak düştü. Haftanın çoğu günü seni özlediğim için sırf bir dakikadan kısa bir süre bile konuşmak için o mekana geliyorum çoğu zaman seni görmeden de dönüyorum eskiden daha sık denk gelirdik hatırlarsın. Senden nasıl bu kadar hoşlandığımı nasıl bu kadar uzun sürdüğünü bile bilmiyorum seni tanımıyorum bile tek bildiğim şey arkadaşlarımın vazgeçmem için saydıkları hiçbir özelliğin bana kusur olarak gelmiyor, sana ait olan her şey dikkatimi çekiyor mesela ben hayatım boyunca motorsikletlerden nefret ettim çok korkarım asla binemem bile ama sen çok seviyorsun hatta yeni almışsın biliyor musun ben senin sürdüğün motorsiklete hiç tereddütsüz binerdim arkadaşlarımın motor muhabbetlerinden sıkılırdım şimdi ben kendimi istemeden araştırırken buluyorum. Keşke kararının arkasında durup benimle tanışsaydın keşke bir akşam benimle yürüseydin keşke bana tüm ilgi alanlarını hayatını her şeyini saatlerce günlerce anlatsaydın en canımı sıkan da keşke bir kere başımı omzuna yaslayabilseydim. Artık senden hoşlanmak istemiyorum hatta belkide seni seviyorum ama bunu aşabilirim biliyorum her şey bambaşka olabilirdi ama olmadı umarım hayatın boyunca mutlu olursun tek temennim bu..
sevgili rüyalarım, böyle beni anlamsız saatlerde uyandıracak şiddette değil daha tatlı daha şeker suretlerle belirirseniz bok çukuru zihnimde çok makbule geçer. malum işe falan da gidiyorum mal gibi uykusuz olmayım. hadi canlarım.
Sana en son Allah a emanet ol diyebildim baba. Bilseydim sana sarılırdım son kez. Sana mikrop bulaştırmamak için dokunmadım, hani seni yaşayacaksın sanıyordum ya...
Onca zaman yazmamanın bu kadar ağır bir sebebi olduğunu bilmiyordum. Keşke biraz beni dinleseydin ve keşke bu duruma düşmeseydin. Seni tefeciye borcunu ödeyemeyecek duruma, bunun karşılığında bedenini satacak duruma düşürmemek için gereken neyse onu yapardım. Şimdi ise sana dua etmekten başka elimden gelen bir şey yok. Olsa da eminim yine gurur yapar kabul etmezdin.
Bana “seninle son bir gece geçirmeyi çok isterdim. Şimdi yüzüne bile bakamam” diyorsun ya. Senin durumundan daha aşağılık insanlar yüzüme bakabiliyorken senin böyle düşünmene ayrıca üzülüyorum. Senin hiçbir suçun yok.
Umarım bir gün o bataklıktan çıkarsın. Ve umarım o deli dolu hallerinle tekrar karşıma çıkarsın. Hiçbir şey olmamış gibi…
kasındır gozundur guzeldir elbet. ama bunları s.k.ir et. konumuz bu degil.
ben senle konusabiliyorum. siirden konusabiliyorum, felsefeden konusabiliyorum, sosyolojiden konusabiliyorum, gunluk dertlerimden konusabiliyorum.
ben senle gulebiliyorum. beraber sacmalanabilen insan guzelligini bilir misin? nasıl ozeldir.
ben senle hayal kurabiliyorum. hayallerimi buyutuyorsun. keza senin hayallerinde de yanında olacagımdan suphen olmasın.
ben seni opmelere doyamıyorum. kollarında uyuklarken huzurlu huzurlu butun dunyayı unutuyorum.
ben senin vefanı biliyorum. ben senin yerine gore isbitiriciligini biliyorum, her seyi tek basıma halletmek zorunda degilim senle.
cok yoruldum bu torbaları tasımaktan dedigimde 2 torba da bana ver, ben tasıyayım diyecegini biliyorum. ne guzel seydir insanın yukunu hafifleten bir yari olması.
ben senle gezip tozmayı seviyorum. hic muze gezmeyi kendi ozgur iradesiyle isteyen bir sevgilim olmamıstı^^
gitmek istersen gidersin elbet. bir kapıdan cıkmaya bakar. iki gun uzulur, ucuncu gun hayatıma bakarım.
ama kalmak istersen, anlarım sen de bizde benim gorebildiklerimi gordugunu.
kalırsan, iste o zaman farklı olur.
cok sekersin. cok cicisin.
ama yeni bir seyler insaa etmeye calıstıgım bir donemimdeyim.
sana dair seyler beni huzunlendiriyor.
bir muddet arayı acalım, olur mu?
tabi ki bir omur senin icin burdayım candostum.
Uzun zamandır kullanmadığım bir uygulamayı indirdim. Ve orada, senden yılları önce gelen bir mesajı gördüm. Şimdi ne yaparsın, nerelerde dolaşırsın bilmiyorum. Ama o mesajı senin sesinle okumak… beni biraz üzdü. Hatta çakırkeyf iken ne olursa olsun deyip sarhoş oldum.
Biliyorum. Bunu okumayacaksın. Okusun da ben olduğumu anlamayacaksın. Ama benim için başkaydı. Saatler, günler, seneler geçse de öyle kalacaksın.
Ve şarkımızı dinledim. 5. Kadeh viskimden sonra. Beni viski değil de sesinle okuduğum mesajın, şarkımız, anılarımız sarhoş etti.
Son nefesimi verirken bile seni içimden uğurlamayacağım. Mutlu ol. Hatanın birçoğu bende. Çok pişmanlığım var ama vicdanımda yer eden tek sana karşı olan.
Mutlu ol. Arkandan tek bir olumsuz bir cümle bile kuramadığım sevgilim…
Afet ben seni sevmiyorum desen, inatla beni seveceksin demezdim.
Afet ayrılalım desen, ayrılamayız demezdim.
Kendine sudan bir sebep bulup beni suçlayıp, net bir şey söylemeden uzaklaşmayı ayrılık konuşması yapmaktan evla sanıyorsun. Bilmiyorsun, gerinde bir enkaz bıraktın.
senden uzaklasmam gerektigini dusunuyorum.
bir senedir her gun aklımdasın.
ve hayatımda yer almamayı tercih ettin.
benim buna saygı duyup seni sevgiyle ugurlamam gerekiyor.
ama tek bir sonumuz var: ugurlamak icimden gelmiyor.
inan sosyal medyada bile acaba sen misin diye bakınıyorum gelen her bildirime hala.