bugün
- şampiyonluk için yanak okşatmak24
- aç karnına poğaça yemek10
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- jose mourinho25
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması10
- karşı cinse giyim önerileri8
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- anın görüntüsü18
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü10
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
telefonumda senin fotoğraflarını bulunduran, her gece en az bi yarım saat o fotoğraflara bakan kişi benim.
ama sen n'apıyorsun? elin serserisine mesaj atıyorsun bana atacağına.
silerim la o fotoğrafları, tikkatli ol tikkatli.
zaten geçen yanlışlıkla sildim içim gitti lağn.
ama sen n'apıyorsun? elin serserisine mesaj atıyorsun bana atacağına.
silerim la o fotoğrafları, tikkatli ol tikkatli.
zaten geçen yanlışlıkla sildim içim gitti lağn.
Bir devrimcinin geceye olan hasreti kadar heyecan doluydu seni bekleyişimdeki hasret... Fakat her gece bir militan şehre inmişcesine çatışma çıkardı şehrimde ve sen erteliyorsun gelişlerini... Bir gün ülkede herkes eşit olacak demek kadar boş bir vaad gibiydi sözlerin..bu ülkede kimse eşit olmayacak..ve sen hiç gelmeyeceksin şehrime..!
bana, bu başlığa girip, bir yazı yazdın mı ? Ha yazdın mı? Herşeyi benden bekle bekle, işte sonuç ben yazdım sana.
geliyosan gel gelmiyosan sikime kadar yolun var gerçekten.
böyle gitmez.. böyle gitmiyor işte. bi yerden başlamam lazım. 01.01.2013 hayatımdaki dönüm noktam olacak.kendime bu yıl bitene kadar az bir süre verdim. umarım değerlendirebilirim. güvendiklerim yine beni hayal kırıklığına uğratacak biliyorum. o yüzden hayal kırıklığına ben uğramadan valizimi toplayıp çekip gitme vakti. geride bırakacağım seni. hayatını mahvedecek belki de kararım. alışamayacaksın.zor gelecek.ama bunu kendim için yapmam lazım.üzgün değilim hiç inan.kızgınlığım yine kendime.
kıymetini bilemedim be. araya mesafe girince seni çok boşladım, üzdüm. ama şimdi köpekler gibi pişmanım. seni tekrar arasam yeniden başlayalım desem hayır demeyeceğini adım gibi biliyorum. ama ben seni tekrar üzmekten çok korkuyorum.
ömrüm yeterse, mutlaka olacak.
bir tek sen varsin annecim...ama sende yoksun. kimsem yok.
bekle. *
yolda beni durdurup bacağına ne oldu diye soran herkese itafen.
belki köpek ısırdı, belki tır ezdi, belki doğuştan, belki keyfi olamaz mı?
bi işinize bakın gözünüzü seveyim.
öbür tarafta elim yakanızda... diyorum bazen.
belki köpek ısırdı, belki tır ezdi, belki doğuştan, belki keyfi olamaz mı?
bi işinize bakın gözünüzü seveyim.
öbür tarafta elim yakanızda... diyorum bazen.
neden bu kadar acıtıyorsun bilmiyorum ismin her geçtiğinde göğsüme bir darbe iniyor sanki. o kadar çok özledim ki hayaller kurmuştum benim için ilktin olmadı tamam ama gerçek aşk koşulsuz sevmek değil mi biliyorum çok sevdin şu an bir başkasıylasın umarım mutlu olursun. geçen sene hayatımın en önemli senesinde gittin ve ben hala çabalıyorum seni unutabilmek için. oysa ki unutamayacağımı kabullenmeliyim gülümseyerek hatırlıyorum ne kadar şanslıyım ki kader bizi birleştirdi ilkleri senle yaşadım seni seviyorum ne olursa olsun umarım hiç pişman olmazsın ve mutlu olursun umarım bende benim gibi biriyle karşılaşır mutlu olurum.
sayın haset insan;
ben bu yazıyı sana yazıyorum. evet, sen de üzerine alabilirsin ey okur. zannediyorum yer küredeki insanların kalbine haset tohumları atılırken ben evde uyuyakalmışım. bu anı kaçırmışım. iş hayatına adım atınca fark ettim ki insanlar hasetlik kervanında halay başı olmaya meyletmişler.
bak haset arkadaşım. sana biraz kendimden bahsedeyim. ben tek dostu, çok arkadaşa tercih ettim hayatım boyunca. hani 5 yaşındayken de böyleydim, eşek kadar oldum yine aynıyım. sevmem gereksiz kalabalıkları. selam vermelik insanları. yapay gülümsemeleri. sevemedim bir türlü. ne diyordum, heh işte bu sebepten ben haset insanlarla muhatap olmadım pek. hayatıma dahil ettiklerim, seçtiğim ve çok iyi tanıdıklarımdı. kötü olaylardan ve insanlardan o kadar uzak kaldım ki, şimdi bocalıyorum işte. dedim ya bunlar yaşanırken ben uyuyakalmışım.
canım haset; inan seni-sizleri anlamak için çok çabaladım. nasıl olur da bir insan kendinde olmayan bir beceri yahut huy için düşmanlık besler diye düşündüm. empati kurmaya çalıştım. aynı durumda olsam... cevabım hep aynıydı. aynı özelliğe sahip olmak için çabalardım. neden sahip olmadığıma kavuşmak için harcayacağım emeği hasetlikle tüketeyim ki? hem ne geçer ki elime kötülükten başka? yapamadım sayın haset. bir türlü senin gibi düşünemedim ben.
şimdi o kadar zorlanıyorum ki sizlerle yaşarken. her gün yeniden şaşırıp, yeniden üzülüyorum halinize. isyan ediyorum aranızda olmak zorundayım diye. inanın sizler yüzünden iş hayatından elimi ayağımı çekip evde oturmayı bile düşündüm. hayır aptal değilim. anlamadığımı sandığınız yüzlerinizi görüyorum aslında. o gülümseyen sıfatınızın ardındaki pislikleri tüm ayrıntılarıyla fark edebiliyorum. sessizliğimi aptallığıma yorabilirsiniz. sorun değil. ben şaşkınım sadece. ne yapacağımı bilmiyorum karşınızda. kötü olmaya çabaladım, gülümsemekten vazgeçtim mesela. ama sonra dayanamadım. gülümsedim yine...aldanmayın, ben hala tiksiniyorum sizlerden.
lütfen, biraz insan olur musunuz? çok zorlanıyorum sizlerle yaşarken. ya da bana da öğretin kötülüğü. öğretin ki her gün yeniden nefret etmeyeyim hayattan. bir yolu olmalı birlikte yaşamanın. bari onu söyleyin.
ben bu yazıyı sana yazıyorum. evet, sen de üzerine alabilirsin ey okur. zannediyorum yer küredeki insanların kalbine haset tohumları atılırken ben evde uyuyakalmışım. bu anı kaçırmışım. iş hayatına adım atınca fark ettim ki insanlar hasetlik kervanında halay başı olmaya meyletmişler.
bak haset arkadaşım. sana biraz kendimden bahsedeyim. ben tek dostu, çok arkadaşa tercih ettim hayatım boyunca. hani 5 yaşındayken de böyleydim, eşek kadar oldum yine aynıyım. sevmem gereksiz kalabalıkları. selam vermelik insanları. yapay gülümsemeleri. sevemedim bir türlü. ne diyordum, heh işte bu sebepten ben haset insanlarla muhatap olmadım pek. hayatıma dahil ettiklerim, seçtiğim ve çok iyi tanıdıklarımdı. kötü olaylardan ve insanlardan o kadar uzak kaldım ki, şimdi bocalıyorum işte. dedim ya bunlar yaşanırken ben uyuyakalmışım.
canım haset; inan seni-sizleri anlamak için çok çabaladım. nasıl olur da bir insan kendinde olmayan bir beceri yahut huy için düşmanlık besler diye düşündüm. empati kurmaya çalıştım. aynı durumda olsam... cevabım hep aynıydı. aynı özelliğe sahip olmak için çabalardım. neden sahip olmadığıma kavuşmak için harcayacağım emeği hasetlikle tüketeyim ki? hem ne geçer ki elime kötülükten başka? yapamadım sayın haset. bir türlü senin gibi düşünemedim ben.
şimdi o kadar zorlanıyorum ki sizlerle yaşarken. her gün yeniden şaşırıp, yeniden üzülüyorum halinize. isyan ediyorum aranızda olmak zorundayım diye. inanın sizler yüzünden iş hayatından elimi ayağımı çekip evde oturmayı bile düşündüm. hayır aptal değilim. anlamadığımı sandığınız yüzlerinizi görüyorum aslında. o gülümseyen sıfatınızın ardındaki pislikleri tüm ayrıntılarıyla fark edebiliyorum. sessizliğimi aptallığıma yorabilirsiniz. sorun değil. ben şaşkınım sadece. ne yapacağımı bilmiyorum karşınızda. kötü olmaya çabaladım, gülümsemekten vazgeçtim mesela. ama sonra dayanamadım. gülümsedim yine...aldanmayın, ben hala tiksiniyorum sizlerden.
lütfen, biraz insan olur musunuz? çok zorlanıyorum sizlerle yaşarken. ya da bana da öğretin kötülüğü. öğretin ki her gün yeniden nefret etmeyeyim hayattan. bir yolu olmalı birlikte yaşamanın. bari onu söyleyin.
ama sevgilin var benim seni sevdiğimden haberin yok.
bir zamanlar sık sık yazardım sana. Ama şimdi kime yazdığımı bile unuttum. Kimdi sahiden yahu.
sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler.
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler.
bir yazı gördüm aklıma geldin allahsız, gene çemkirmeye geldim sana.
senin dediğinin aynısını yazmış yazan kişi. ne yazmış biliyor musun? söylüyorum hatırlarsın muhakkak. işte şu; "seninle konuşuyor olmam, sana yakın davranmam sana bir şey hissettirmesin" gibi bir şey. senin dediğin tıpkısı nerdeyse.
o günü hatırlattı bana; lisenin son yılları işte. sana hiç yüz vermiyordum ilk başlarda, sen kendin soru çözdürmek bahanesiyle yanıma geliyordun. sonra iyice yaklaştın bana. resmen aşık olduğunu bariz bir şekilde belli ediyordun. mesajlaşmalar falan işte iyice kendini bağlattın. işte senin dediğin söz de bu olaylardan sonra başlıyor.
zorla kendine teklif ettirdin, ben acele etmeyelim dedim ve illa o mesajı almak istedin. ee sonuç ne oldu bir iki hafta çıktık ve bitti. tühh allah belanı versin senin. ulan önceden nasıldın, o zaman nasıl oldun. bir insan bu kadar nasıl değiştir be. senin bir yerlerini fazlaca kaldırdım. sonra tepemize sıçtın. ayrılırken söylediğin söz işte ey allahsız, neden ayrılıyorsun dediğim de söylediğin söz;
ben senden sadece hoşlandım, hoştun iyiydin. sana yakın olmam aşık olduğum anlamına gelmez. ben sana hiç bir zaman aşık olmadım ki!
evet pislik, bu olaydan sonra hiç kimseye aşık olmadım, sadece hoşlandım. kimseye aşığım sana demiyorum; senin gibi bir yerleri kalkmasın diye.
senin dediğinin aynısını yazmış yazan kişi. ne yazmış biliyor musun? söylüyorum hatırlarsın muhakkak. işte şu; "seninle konuşuyor olmam, sana yakın davranmam sana bir şey hissettirmesin" gibi bir şey. senin dediğin tıpkısı nerdeyse.
o günü hatırlattı bana; lisenin son yılları işte. sana hiç yüz vermiyordum ilk başlarda, sen kendin soru çözdürmek bahanesiyle yanıma geliyordun. sonra iyice yaklaştın bana. resmen aşık olduğunu bariz bir şekilde belli ediyordun. mesajlaşmalar falan işte iyice kendini bağlattın. işte senin dediğin söz de bu olaylardan sonra başlıyor.
zorla kendine teklif ettirdin, ben acele etmeyelim dedim ve illa o mesajı almak istedin. ee sonuç ne oldu bir iki hafta çıktık ve bitti. tühh allah belanı versin senin. ulan önceden nasıldın, o zaman nasıl oldun. bir insan bu kadar nasıl değiştir be. senin bir yerlerini fazlaca kaldırdım. sonra tepemize sıçtın. ayrılırken söylediğin söz işte ey allahsız, neden ayrılıyorsun dediğim de söylediğin söz;
ben senden sadece hoşlandım, hoştun iyiydin. sana yakın olmam aşık olduğum anlamına gelmez. ben sana hiç bir zaman aşık olmadım ki!
evet pislik, bu olaydan sonra hiç kimseye aşık olmadım, sadece hoşlandım. kimseye aşığım sana demiyorum; senin gibi bir yerleri kalkmasın diye.
tamamlıyoruz işte birbirimizi, daha ne bekliyorsun ki? hadi bir haber et bana da geleyim.
bak hele bi. Iyi dinle beni. Kiminle çıkarsan çık kimi seversen sev hatta dilersen git yat elin oğluyla valla bak. Rahatladım artık la şükür. Valla. Bir yükten kurtuldum kızım sırtımdan bir kamburdun attım kurtuldum. Şükür kız iyi ki ayrılmışız.
Falan filan. Onu bunu geçelim de. Kızım şaka maka ben seni halen özlüyor muyum ne. Sen de beni özlüyor musun. Ne bileyim ara sıra resimlerime bakıp ağlıyor musun filan. Hani koyun koyuna dinlediğimiz şarkılar denk gelince gözlerin bugulaniyor mu. Ismimin harfleri bile yetiyor mu yüreğini titretmeye.
Her neyse seni halen sevdiğimi falan düşünme ağzımdan kaçtı yok öyle seni özlemek falan.
Falan filan. Onu bunu geçelim de. Kızım şaka maka ben seni halen özlüyor muyum ne. Sen de beni özlüyor musun. Ne bileyim ara sıra resimlerime bakıp ağlıyor musun filan. Hani koyun koyuna dinlediğimiz şarkılar denk gelince gözlerin bugulaniyor mu. Ismimin harfleri bile yetiyor mu yüreğini titretmeye.
Her neyse seni halen sevdiğimi falan düşünme ağzımdan kaçtı yok öyle seni özlemek falan.
içimde bir korku, bunun sahibi ben değilim sevgilim.
ben o korkumu 3 yıl evvel kaybetmiştim seninle birlikte,
benim rabbimden bana verdiğine emin olduğum bir sermayem var ki o da hayat hakkım sevgilim,
o hayatta allah bana ömür verdikçe sana kavuşmak için yalvaracak yüreğimden sadır olan kelimeler.
sen benim karanlık hayaletim,
şimdi yokluktan konuşanımsın.
seni özlemeyi de bıraktım şimdilerde.
ölümü bekliyorum,
en emin elçi azrail ne de olsa.
getirdiği haberde asla bir yalan olamaz.
sen meraklanma sevgilim,
sen kötü bir adam olma yeter ki.
ben kabahatimi biliyorum.
hakkı olmayan şeye göz dikenin allah elbette hayatını böyle kırık,
sonunu da -allah bilir ya- tevbesi kabul edilmezse cehennem kılar.
benim de dilim, kalbim tevbe tutmuyor sevgilim.
bağışla beni.
ben o korkumu 3 yıl evvel kaybetmiştim seninle birlikte,
benim rabbimden bana verdiğine emin olduğum bir sermayem var ki o da hayat hakkım sevgilim,
o hayatta allah bana ömür verdikçe sana kavuşmak için yalvaracak yüreğimden sadır olan kelimeler.
sen benim karanlık hayaletim,
şimdi yokluktan konuşanımsın.
seni özlemeyi de bıraktım şimdilerde.
ölümü bekliyorum,
en emin elçi azrail ne de olsa.
getirdiği haberde asla bir yalan olamaz.
sen meraklanma sevgilim,
sen kötü bir adam olma yeter ki.
ben kabahatimi biliyorum.
hakkı olmayan şeye göz dikenin allah elbette hayatını böyle kırık,
sonunu da -allah bilir ya- tevbesi kabul edilmezse cehennem kılar.
benim de dilim, kalbim tevbe tutmuyor sevgilim.
bağışla beni.
burdan gitmeni beni rahatlatti da, sen iyi misin bari onu de bana?
yavaş ol sözlük!
"dudaklarının kenarını evim yap benim..."
biliyorum bazen bir fiili karşındakine aktif halde uygulamak isterken bir de bakarsın ki bu fiil sana sen pasif haldeyken etkin bir şekilde uygulanmış.
boşver. bak bunu sana yazıyorum.
boşver. bak bunu sana yazıyorum.
"kuyruk sokumunu şantiyem yap benim"
buradaki yazdıklarım yazıları oku da biraz ibret al, bu gidişle senden hiç bir şey olmaz ona göre. hem kendini yakma hemde karşındakini. kendini düşünmüyorsan bile karşındakini düşün allahsız.
güncel Önemli Başlıklar