bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

bir yazı gördüm aklıma geldin allahsız, gene çemkirmeye geldim sana.

senin dediğinin aynısını yazmış yazan kişi. ne yazmış biliyor musun? söylüyorum hatırlarsın muhakkak. işte şu; "seninle konuşuyor olmam, sana yakın davranmam sana bir şey hissettirmesin" gibi bir şey. senin dediğin tıpkısı nerdeyse.

o günü hatırlattı bana; lisenin son yılları işte. sana hiç yüz vermiyordum ilk başlarda, sen kendin soru çözdürmek bahanesiyle yanıma geliyordun. sonra iyice yaklaştın bana. resmen aşık olduğunu bariz bir şekilde belli ediyordun. mesajlaşmalar falan işte iyice kendini bağlattın. işte senin dediğin söz de bu olaylardan sonra başlıyor.

zorla kendine teklif ettirdin, ben acele etmeyelim dedim ve illa o mesajı almak istedin. ee sonuç ne oldu bir iki hafta çıktık ve bitti. tühh allah belanı versin senin. ulan önceden nasıldın, o zaman nasıl oldun. bir insan bu kadar nasıl değiştir be. senin bir yerlerini fazlaca kaldırdım. sonra tepemize sıçtın. ayrılırken söylediğin söz işte ey allahsız, neden ayrılıyorsun dediğim de söylediğin söz;

ben senden sadece hoşlandım, hoştun iyiydin. sana yakın olmam aşık olduğum anlamına gelmez. ben sana hiç bir zaman aşık olmadım ki!

evet pislik, bu olaydan sonra hiç kimseye aşık olmadım, sadece hoşlandım. kimseye aşığım sana demiyorum; senin gibi bir yerleri kalkmasın diye.