seni görüyorum devamlı rüyalarımda, çok kötü halin çok, çok zor durumdasın; keşke el uzatıp yardım edebilsem, elimden seni uzaktan sevmekten başka bir şey gelmiyor, rabbime emanetsin. rabbime emanetsiniz.
Ben seni hic unutamicak miyim he? Sen miktirip gittin benim de unutmam gerekiyo dimi? Olmuyo lanet. Bu kadar zaman unutamadiysam zor olur bundan sonra herhalde. Sen nasil unuttun? Helal olsun gercekten. Samimiyetle soyluyorum bak. Aferin sana. Ayrica bu yazdiklarimi niye okuyosun hala. Madem unuttun gereksiz olsa gerek. Bi de havalar sogudu hala o beyaz ceketimi giyiyosun haberlerin geliyo sakaryadan usuyup hasta olcaksin siyah montunu giy bence. Ne kadar mantiksiz konusuyorum tanrim. Bugun cok ders calistim ondan. Bide toder sinavi vardi ona girdim. Kafa bi milyon. Bide dokuzda dersim var. Hayat cok zor biliyo musun. Oh ne guzel sen ikinci ogretimsin misil misil uyuyosun. Yarin bi de hastaneye gitcem. Tahlil vercem aksama kadar acim. Ben ve aclik. Cok zor olcak. iyice dana gibi oldum bu arada. O gun corluluya geldim aa kafani kaldirip bakma nezaketi gostermedin anlayamazsin kilo aldigimi ama cok aldim. Aman kime hguzel gozukucem sanki dimi? Bi de gecen sinavda dershane birinci oldum biliyo musun? Cok havam var dershanede. Ama calisiyorum yani ilk hazirlandigim gibi degil. Bi de pek kimseyle konusmuyorum dershanede. Bebeler lan resmen. Konusup napcam onlarla. Hani bana diyodun erkeklerle konuscaksin diye o lafin aklima gelince cok guluyorum lan kimseyle kpnusmuyorum ki. Oyle yani iste. Cok ve bos konustum. Uyuyim ben artik. Sen cok seviyorum. Sende gece cok durma. iyi geceler.
lütfen yeter artık canım yanıyor ve yandı, artık her sabah senin de içinde bulunduğun bir sınıfa girmek istemiyorum, yolda yürürken seninle karşılaşmak istemiyorum. evet yabancısın en uzaktan daha uzaksın ve hiçbir zaman bundan öteye gidemeyeceksin . yoksun artık, ben sana bakarken senin başkasını izlediğin günden beri, benim hüngür hüngür ağladığım günden beri... arkamdan kahkahalarla dalga geçtiklerini de duymamışım gibi davranmak... evet yaptın tüm bunları yaptın sen evet evet sen, bu yüzden yoksun, adının geçmesi bile yasak ve emin ol en yakın zamanda yerini birisi alacak, senden artık nefret bile etmiyorum.
sen aşağıda masumane bir şekilde telefonunla oynarken, ben yukardaki pencereden sana bakıp kafana ne fırlatsam diye düşünüyordum. ama fırlatmadım. yemedi.
Seviyordum seni, yani belki ekmeği tuza banıp, banıp yer gibi sevmiyordum. yine de seviyorduk arkadaş! sırf o çocuk ispanyolca biliyor diye, o dile karşı bir merakım var. oysa, az ter dökmedik güneşin hiç görmediği bozkırda.
olm ben bütün gün seni cok özlüyorum lan!

sabah özlemiş uyanıyorum, gece özleyerek uyuyorum, aksam yemek yerken özlüyorum, kahve icerken daha cok özlüyorum. öyle bi özlemek ki bi türlü anlatamıyorum...
Ben bu yazıyı uluderede katledilen insanlara yazdım. Unutursam kalbim kurusun.
bu saatlerde cama gelip evin içine bakan kuş, sen bilmiyorsun ki senin o küçük kuş kafandan daha güzel bir şey yok bu hayatta. keşke hep gelsen.
yaz yaz bitiremedik, sevgili eski sevgililer, sevgililer, tatlı platonikler, terk edenler ve ya yanlış zamanda terk ettiklerimiz.
ne bizim size söyleyecek lafımız biter, ne siz bitersiniz.
Akciğerlerin su toplamış diyorlar, içine ağladığın için olabilir mi.
mantığımsın bu saatten sonra... kalbim değil.
sevgilim, bu yazıyı ne zaman okursun bilmiyorum.

içliğimin arası yırtılmış. onu diker misin benim için? üşütürsem çocuğumuz olmaz biliyorsun.

seni çok seviyorum..
yanindayken bile ozlerken sen olmadiginda nasil bir ruh hali icinde oldugumu tahmin edebilir misin.ben gune seni ozleyerek uyaniyorum hersey herkes yabanci gibi cunku sadece seni istiyorum yanimda ve sen degil baskalari oldugunda onlara kiziyorum tersliyorum suclularmiscasina.yemek yerken ozluyorum hep ayni hayal var onumde.ben yemek yerken sen yanimdasin hatta bazen oyle daliyorumki ben yemek hazirliyorum sana servis yaparken sakalasiyoruz guluyoruz ne kadar mutluyuz derken gozlerim doluyor bazen.odadayken ozluyorum seni yanimda olup konussan guzel sesinle pcye oturup oyun acsan bende gelip sarilsam sana mesela.uyurken ozluyorum seni hep korkuyla yatiyorum uzun bir gecede haber alinamayacak 6saat bile korkutuyor.ben seni her an cok ozluyorum sevgilim gunler saatler yetmiyor yetmeyecek de... sadece seni istiyorum yanimda her an cok ozluyorum ama anlatamiyorum..
yine hatırladım seni bak. ne kadar unutsam da, o hissi, var olman nasıl bişeydi bilememem gibi.. hatırlayabiliyormuşum hala demek.. ne çok hissettim son zamanlarda kalbimin varlığını değil mi? üstünü örtmekle olmuyormuş demek. gecenin bi saatinde yine ayaktayım. sen gittiğinden beri bozulan düzenimi yerine getirmişti o, o da gidince yine eskisi gibi oldum işte.. eskim nasıldı benim?.. eskim hangisi?.. sen varkenki halim mi, çocukluğum.. senden sonraki halim mi, ona kadarki.. yoksa ondan sonraki halim mi.. ya da aradaki gelgitler.. kaç eskim var benim, kaç kez eskir bi insan?.. kokumdan tanır mısın sen de, gelsem, tahta kapılardan geçsem, o hasta yatağında son kez dizine koysam başımı? çok değişmişim ya ben, gözlerimden tanıyamazsan, kokumu hatırlar mısın? sana geldi demiştim ya, gitti. uzun kalmadı. rüya gibi bir şeydi, beni aldı o odaya soktu, gitti. çıkınca elimi tutmadı.. o odaya soktu ve gitti. ne tesadüftür ki, benim üzerimde de aynı kombin vardı. kırmızı-siyah. ama o odaya beni soktu, kapıyı kapadı ve gitti.. niye gitti? hiç olmamış gibi üstelik. sen uzaktasın ya şimdi, ya da yanımda şimdi belki göremediğim bi biçimde.. hiç olmamışsın gibi.. o da gitti ya şimdi, o da hiç olmamış gibi.. o da ölmüş gibi.. her giden ölecek mi senden sonra bende? her gideni öldü bilip acısına mı alışacağım, kabullenip, boyun eğip.. ölüme alışmaktan mı oldu hepsi, en acısını tatmaktan? o gitti, ağladım biraz, bikaç gün, sonra geçti. içimde tarif edemediğim, sızı değil, ağrı değil, garip bi acı bıraktı, bi yara, o da ufak detaylarda kahretmek üzere, sen gibi, ve yok oldu. ölüm acısıyla mı aynı bu, yoksa ben mi ölüme yoruyorum artık her acıyı? o değil de, sahi, şimdi olsa, sen de kokumdan tanır mısın beni?
Bu iş böyle yürümez, turuncgil bu kadarıyla yetinmez, bilmez misin be adam? bir gel yanıma, tut elimi götür beni buralardan. sinyal vermekten selektöre döndüm, anlasan ya artık. adımı ben atayım desem içinde bulundugumuz durumlar malum, elim kolum baglı kaldı. ayrıca kıskandırmaya çalışmaktan vazgeçip yanliş anlayabilecegim durumlardan bile uzak durman da çok sempatik. ne zaman seni düşünsem içime sıcak bir sevgiyle mutluluk doluyor, hatıran hep böyle kalır umarım, adını hep aynı duygularla anarım.

dertlerimi aklında tutma,
unut
beni unutma.
Gözlerin. Her yer. Her şey. Gözlerimi kapadığımda tam karşımda. Her yerdeler. Nereye baksam ne yapsam. Ne hayal etsem içinde onlarda var. Sen varsın. Tam karşımda. Dimdik. Sinirli, kırgın, birazda ağlamış. Ama gururlu. Kararlı. Gülümserken bile binlerce şey söylercesine güzel. Kapalı. Bir daha asla bir şey söylemeyecekmiş gibi. benim için asla açılmayacakmış gibi kapalı dudakların. Ölümcül, o bakışlarındaki tiksinme, susuzluktan öldürürcesine küsmüş. Sadece kahkahan var kulaklarımda. Ve bazen, çok nadir, Ahmet, deyişini duyuyorum. Dudaklarımda bir yanma oluşuyor. Uyanıyorum sonra. Her gece rüyamda bunları görürken. Unut diyorsun ya. Çok canımı acıtıyor. Karşıma geçip, gülümseyerek bıçaklasan tam kalbimden daha iyi diyorum. Her an aklımdasın Şeyma. Her an. Her şey sen, sen her şeysin.
doğduğun gün kutlu olsun.

sözlü ve yazılı şekilde kutladım gerçi ama bu şekilde söylemedim tabi. ama aslında böyle düşünüyorum * aradaki farkı sen anlarsın eminim *
sana kin kusmamak için 2. ekmeği bitiriyorum şu anda. sırf kalbini kırmamak için! ama senin ne kadar umrunda? -hiç.
nasıl bu haldeyiz biz?yaşananları nasıl yok sayabiliyoruz?dostluğumuzun ,yaşadığımız günler senin için bu kadar mı degersiz,ben hala bi umut oldugunu düşünürken duyduklarım kahrediyor beni ,herşey bu kadar degersizmiş işte...
Derin hüzünler, sığ bekleyişler...Bir tutam acı biber, avuç avuç su. Tatlı tebessümler, rengarenk deyişler. Bir tatlı kaşığı çatık kaş, zehir zemberek lokmalar. Kursakta dizilen dizlerim. Üşüyen ellerim mi şahit, koynuma sarılmış şiirler mi? Derin hüzünler, sığ bekleyişler. Emekleyen bakışlar, taşlı yollarda pembeleşinceye kadar ağlayan...
cok canimi sikiyorsun.
seni cok onceden cikartmaliydim hayatimdan.
ama iste yufka yurekliyim. annen gibi titredim ustune.
17 yasinda hem benim hen kendi hayatini kararttin.
sakin kenara cekilmeye calisma.
senin cok buyuk pay var.
resmen 1 bidon benzin doktun ustume. sonra birise rasgele gelip kibrit yakti.
hepsi senin yuzunden. siyrilamazsin.
ama sevgimin buyuklugunden cikartamadim seni hayatimdan.
simdi yavas yavas bagimizi koparmisken tekrar hayatima sizmaya calisiyorsun.
bu sefer izin vermeyecegim.
sen kendin siyrildin bir sekilde. hep sansliydin.
ama benim kimsem yok senin gibi. tek basimayim.
ve daha yeni bazi seyleri halletmeye calisiyorum.
senin hayatin iyiyken benimki kotu. haksizlik bu. hemde ben sana o kadar yalvarmisken..
istemiyorum artik seni hayatimda. git. cik. seni cok sevsemde hatirlamak istemiyorum.
sen bana zaralisin.
artik eskisi kadar genc degilim ve hata yapma luksum daha az. senin hayatimda yerin yok. kapilmayacagim sana bu kez. bu kez tokezlemeyecegim.
bugün aklıma geldin... pencereden bakarken yolda seni görür gibi oldum..sanki bulutlar güneşe yol verdiler..sonra biraz yaşananları düşündüm.yüzüne o bulutların gölgesi düştü...
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım

falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım

senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım* durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım.

20 den 21 e girerken de göğe bak !
artık sana hiçbir şey yazmayacağım.
allah senin belanı versin, hayatımı siktin attın amk artisti. neden yaptın ki bunu. senin o davranışlarına, her şeyine ağzına sıçayım. her şeye yapmaya hazırken neden bunu yaptın. o kadar değer vermeme rağmen bir gram bile değer vermedin. yazıklar olsun senin gibi insana. inşallah benim düştüğüm durumlara sende düşersin. yazık, çok yazık.

kısaca; allahından bul.