Herkesi unuttum, unutabilirim de ama seni unutamam. Anne olacaktım ben, istemesem de. Karar benimdi, sana sormam nezaketimdendi. Olsun o benim ilk belki son bebeğimdi. Onunla vedalaştıktan sonra arkasından arabada beraber sigara yaktık seninle. O kadar istemiyordum ki iyiyim ya geçti gitti işteyle kapattım ben mevzuyu. 2,5 ay geçti üstünden ama sızlıyor içim. ilkti ya. Unutmam mümkün değil seni. Umarım bir gün telafi ederiz bunu.
Seni sevip sevmediğime emin olmama rağmen kaç yıldır seni düşünüyorum ya yalnızlığımdan geliyor bu duygu ya sana gerçekten aşığım ya sana karşı vicdan azabı duyuyorum ama tek emin olduğum seni düşündüğüm.
Napolyon sürgünde öldüğünde doktorlar penisini kesip bir kavanoza koydular ve rahibe verdiler. Yıllar boyunca o kavanoz defalarca el değiştirdi. Günümüzde en az 3 kişi Napolyon’un penisine sahip olduğunu iddia ediyor. Ama mesele gerçek penisin kimde olduğu değil; esas soru, öteki 2 penis kimlere ait?
Gözden uzak olmak pek de gönülden uzaklaştırmıyor aslında seni.tek gönül isteyince de vuslat pek olmuyor. Bunu bir kez daha anlamak beni nedensiz mutlu etti aslında.
Her şeye anlam yüklememek lazım bazen. Kimseyi yüceltmemek gerek kalpte. Çünkü ne ben ne de sana harcanan hayat o kadar basit değil. Hayal,insanoğlunun iç dünyasına özeldir çoğu zaman ve özel olanla kurulur. Hayal kurmak da anlamsızmış. Gözü kapalı sarılırken aslında ne kadar da çok duyu organımla sarmış sarmalamışım seni farketmemişim.
işin serseri kısmı sende, anlamsız hayallere dalmak bende ...
En büyük isyankar bizdik
Küçük odalara sıkışıp büyük hayaller kurardık
Bir leş yiyen gibi beslerdi bizi bu yalancı tarih
Kırgın olmak oldukça lüzumsuz bir cesaret verirdi
Oysa, hiç hafife alınacak bir şey degildi,
Hiç durmadan yola devam edenlerin, arkasina bakmadan gidenlerin cüreti
Aynanın aksinde ete kemiğe bürünmüş hissizliğimizden korkardık
Nedenimiz bile yoktu çoğu zaman
Zaten aramak bulmaya yetmezdi
Bulmak da hiç kaybetmemiş olmaya
Ehemmiyet vermezdik hoyratça, insanlara ve duygulara
Onlar sanata ve sanat eserlerine aitti
birinin yokluğuyla oluşan yarımı bir başkasının varlığıyla tamamlamaya çalışır, yarım kalanın güzelliğini de piç eder, bu kısır döngüye hiç durmadan devam ederdik
Ama bundan zerre pişmanlık duymazdık
Zaten dönmek hiç de asil bir eylem değildi
Çünkü en az bir kere gidilmişti
Bulana dek
Kendini.
Sana sabahları sıcak simit alabilirdim. Bir kış günü boza içebilirdik seninle. Öyle getirden de söylemezdik, ben senin için gider yanında sıcak leblebi de alırdım.
Denize inen bir sokaktan beraber sahile doğru yürüyebilirdik. Ama zaten senin 'yüzün denize inen sokaklar.'
Ben en çok yemek yemeyi severim. O yüzden seninle hayal ettiğim aktivite hep yemek içmek üzeredir. Güzel bir yaz akşamı seninle lahmacun yiyebilirdik. Sen bitiremezsen ben seninkileri de yerdim. Evet, işte öyle.
Eski nesillerden biri olduğum için en az 8 sene önce çok vardı bu başlıklardan. Ben bu yazıyı doktoruma, metrobüse şuna buna her türlüsüne yazıyorduk. Her geldiğimde ve her bu tarz başlıkları gördüğümde duygulanıyorum sözlük.
En azından bir merhaba diyebilecek kadar insani bir bağ bırakabilseydin aramızda. Lakin insanlığınla beraber o bağıda koparmıştın. Şimdi kör bir berduş gibi ışıktan habersiz ilerlemektesin o ıssız tren raylarında.
Yukarda uzunca yazan arkadaşı el birliğiyle bi tımarhaneye kapatmalı, yazıyı okurken ben korktum. Allah o insana sabırlar versin ve senden kurtulduğu için dualar etsin.
Yukardaki ablanın/abinin anlattığını maalesef okuyuverdim sanırım hayatındaki kişiyi sarhoşken aldatmış ya da ona denk bi hata yapmış eleman da basıp gitmiş.
Ha bu arada bende yazayım malum kişiye;
Naber ? Hayatın nasıl gidiyor, umarım iyidir, bizde nolsun işte torun tombalaklık bi işimiz yok, iş arama telaşı filan daha yeni mezun olucaz kısmetse. Gözlerinden öpmüşem kendine kip bak.
özrün kabahatinden büyük, sarhoşken bir hata yaptık vıdı vıdı... sarhoşluğunun arkasına sığınma.
kadın da içip içip aynı bokları yese, sonra sarhoşken oldu bir hata dese sindirebilecek misin?
sevgiymiş,, sen gel onu benim külahıma anlat...
seven o naneleri yiyebilir mi?
gerçekten sevebilen bunu yapabilir mi?