bak bugün de hastayım ayağına okula gitmemekte direttin. doktor bile götüyle güldü sana. faranjit hastalık mı ibnetor? neymiş efem, boğazı gıdıklanıyormuş. dur, en iyisi ben bunu uludağ sözlük'e yazdırayım da görsün ebesininkini. evet.
Oğlum,
Senin için çok endişeliyim. Senin için bir gelecek kuramamaktan korkuyorum. Sen 2 yaşında her şeyden habersiz bir masumsun. Ama oğlum, annenin ülkesi de, benim ülkem de sana bir gelecek veremez. Hangimizin ülkesine gidersen git hep baskı altında kalacaksın. Düşüncelerin için suçlanacaksın. iş bulamayacaksın, savaşta öleceksin belki de. Hep seni düşünüyorum inan. Böyle olmasın isterdim. Seni o kadar çok seviyorum ki. Hayatın savaşlar, parasızlıklar, adaletsizlikler içinde geçmesin istiyorum. Ama yapabileceğim hiçbir şey yok. Bu çaresizlik beni içten içe kemiriyor. Kimseye bir şey anlatamıyorum.
haberi aldığımdan bu yana benden mutlusu yoktu.. işe istemeye istemeye gidip, koşa koşa eve geliyordum.. nasıl koşmayayım.. ben koşmasam ayaklarım durmuyordu. bi an önce eve gitmek istiyorlar, eve gidip hatunuma kavuşmak..
bugünde yine aynı hisler içindeydim.. akşam 18.00i zor ettim.. son rötuşları da yapıp kapattım bilgisayarımı. masamı topladım.. kişisel eşyalarımı çantama doldurdum.. dilimde bir şarkı kendim bile zor duyuyorum.. çantamı aldım, galiba hazırdım.. son bir kez masamın üstünü kontrol ettim unuttuğum bir şey var mı diye.. yok.. ceketimi aldım sandalyemin sırtından, kendi sırtıma geçirdim.. yakasını düzelttim.. mesaiye kalan arkadaşıma kolay gelsin dileyip çıktım ofisten.. asansöre yürüdüm, çağır tuşuna bastım.. o da ne az önce geçmiş benim olduğum kattan.. saatime baktım 17.05 amaan dedim kim bekleyecek şimdi.. merdivene yöneldim.. bir saniye bile geç kalmak istemiyordum hatunuma.. hızlı adımlarla indim merdivenlerden.. çıktım iş merkezinden.. mükemmel bir hava kucakladı beni.. son zamanlarda her şey güzel görünüyordu zaten gözüme.. gözlerimi kıstım çıkar çıkmaz.. güneş gözümü alıyordu çünkü.. ne kadar akşam saati de olsa havanın tam olarak kararmasına bir iki saat vardı.. yaz ayları böyle olurdu muğla'da.. gerçi türkiye geneli böyledir yaz aylarında. otoparka yöneldim sonra. atladım arabama, çantamı yan koltuğa koydum.. kontağı çevirdim.. çevirmemle radyoda açıldı.. o da ne az önce mırıldandığım şarkı çalıyor radyoda.. yüzüme bir gülümseme yerleşti bütün gün yüzümde asılı durana nazaran, biraz daha büyük.. radyoya eşlik ediyordum.. parmaklarım direksiyonda ritim tutuyordu.. sonra daha hareketli parçalar.. ah diyorum bu gün her şey benim yanımda. yol tenha, zaten oldum olası kalabalık olmamıştır buranın trafiği.. yolda bizim çiçekçiyi görüp yanaşıverdim önüne.. güzel bir demet yaptırdım.. çiçekleri toprakta severim bilirdi kadınım, hem dünyanın en güzel çiçeğine, çiçek götürmek anlamsızdı öyle derdim.. ama bir kereye mahsus sildim bu düşünceyi kafamdan.. ona layık olmasa da papatya ve lalelerden bir buket aldım.. devam ettim zaman kaybetmeden.. 15 dk sürmüyordu evin otoparkına girmem.. saat 17.30 aracı parkedip girdim apartmana.. çiçeği araçta unuttuğumu farkettim.. ah şaşkın kafam.. geri dönüp çiçeği aldım.. tekrar girdim apartmana hızlı hızlı çıktım merdivenleri.. 2.kattaki dairemin kapısındayım.. yavaşça açtım kapıyı uyuyor olabilirdi çünkü.. uyandırmak istemiyordum.. yavaşça çantamı bıraktım.. ayakkabılarımı çıkardım.. kapıyı kapattığımda farketti beni..
+tatlımmm.
-ben geldiiiim...
yanına gittim.. oturma odasında oturuyordu.. elinde şiş yelek örüyordu.. yaklaşıp yanığına bir öpücük bıraktım.. bir elim arkada.. sonra ona uzattım.. çok mutlu oldu.. yerinden kalkmak istedi izin vermedim..
-sen otur ben vazoya koyarım..
+olmaz ya ben yaparım, dese de izin vermedim buna..
hemen gidip vitrinde duran boş vazoya biraz su doldurdum.. çiçekleri paketinden açıp vazoya yerleştirip salonun ortasındaki sehpanın üzerine koydum. güzel kokuları yayılsın diye odaya.. gelip uzandım dizine.. o an farkettim huzur bu işte.. mutluluk... sevgi.. evinde olmak.. elindekileri bıraktı hatunum tehlike yaratmayacak bir yere.. gözlerinin içi gülüyordu.. içim huzurla doluyordu.. gözlerinin içi gülüyordu, içim mutlulukla doluyordu..
+nasıl geçti günün..
-iyiydi.. -anlattım kısaca..- sizin nasıldı, dedim.. karnına bir öpücük koyarak.. çok yordu mu ufaklık bugün seni..
+sorma, bugün çok hareketliydi..
-bizimle tanışma zamanı yaklaşıyor ya ondan heyecanlıdır..
+bilmiyorum artık.. bugün çok tekmeledi anneyi dimi oğlum(eli karnında küçük bir yuvarlak çizdi)
-yapmaz öyle şey benim oğlum.. değil mi oğlum?
tekrar öptüm oğlumu.. sırt üstü döndüm.. parmakları saçlarımda geziyorken hatunumun öylece uyuyakalmışım.. huzur içinde..
evet oğlum, bir gün o hatunu bulduğumda ya da o beni bulduğunda seni böyle bekleyeceğiz.. heyecanla, merakla, sevgiyle, aşkla.. seni çok özledim..
sevgili oğlum, küçük Arda'm ,
bil ki şu an gösterdiğim her çaba senin için.
Sana iyi bir gelecek hazırlayabilmek için, benim gibi bu monoton hayatta ezilme diye yavrucum.
Benim kavuşamadığım fırsatlara senin kavuşman için.
birtanecik oğlum , 4 gözle seni elime alacağım günü bekliyorum.
Gelecekte görüşmek üzere..
Merhaba oğlum
Ben bu yaşıma kadar yaptığım şeylerden pişman olmadım çünkü hata ettiysem bildimki o hatadan da döndüm
Bencil olma egoist olma ama aslada insanların kullandığı biri olma
Eğer uğruna can verilecek bir kadın bulursan korkma savaş al onu baban hep yanında
Ben babamdan manevi bişey göremedim
Ama ben sana babamın yaptıklarını yapmayacağım oğlum
Baban her zaman yanında ve sen bişey yapıyosun ve bu hata bile olsa ben sana doğruyu elimden geldiğince göstereceğim
Benle konuşmatan korkma oğlum
Parayı da falan dert etme aslanım baban burada.
canım oğlum benim;
Allah sana kimsenin uzemeyecegi, sana kimsenin zarar veremeyeceği kadar güzel bir ömür versin. bahtin da, yolun da yüzün kadar ak olsun biricigim.
ülkene ihanet edeni sikmezsen öbür tarafta iki elim yakandadır haberin olsun. hele sen ihanet etmeye kalkacaksan hiç doğma. yeteri kadar şerefsiz var zaten.
yaşadığım tüm mutlulukları bir kenara bırakıyorum...
sen alın yazımın en okunaklı satırısın oğlum. sen benim kalan ömrümsün. yüzüne baktığımda tüm dünyaya kafa tutabilme cesaretimsin... aşk için, aşk olansın. gurbet ellerde yanlızlığıma ilaçsın.
üzmesin acılar seni, yıldırmasın yaşadıkların... şükrediyorum annen olma sıfatını bana layık gören Allah'a.
Çok şımarık ol tamam mı. 5 dakika durma yerinde , hafif tombulcana ol, Zincirli pantolonlar alayım sana, bıcır bıcır koş ortalarda, beni çok sev yakışıklı oğlum benim, kızlarıda fazla üzme, annen kendini üzerlere asla hakkını helal etmeyecek çünkü..kimse etmez çünkü...
henüz doğmadın hatta belki hiç doğmayacaksın bilemem, ama bir gün doğmanı umarak yazıyorum bu yazıyı.
o gün gelip de seni kucağıma aldığımda gelmiş geçmiş tüm dertlerimden arınacağıma öyle eminim ki. büyüdüğünde ne renk olacağı bile belli olmayan ve daha şimdiden ölesiye merak ettiğim o ufacık gözlerine baktığımda geçecek her şey. gözlerini yumduğunda da bi an önce uyan isticem mesela ama kıyamıcam dokunmaya. ve büyü diye elimden geleni yaparken, aslında hep bebek masumiyetinde kalmanı da isticem.
ne adın sanın var daha, ne de içimde tek bi hücren. ama biliyorum ki geldiğin gün tekrar aşık olcam ben dünyaya...
-gelecege spoiler-
gecen manevi teyzenle senin muhabbetini yaptik kerata. seni tam bir futbol fanatigi yapacagimi falan anlatiyordum her zamanki gibi ama manevi teyzen senin kendi gibi sair olacagini soyledi. korktum. aman sen ona kulak asma aslan parcasi. o kendi dunyasinda siirleriyle bogussun dursun. biz seninle kombine aliriz saracoglundan.*
-gelecege spoiler-
canım benim. evet şuan hayatta değilsin daha. ne zaman ömrümün kalıcı misafiri olacaksın bilmiyorum ama eminim ki dünya tatlısı bir çocuk olacaksın.
sana söz veriyorum ki ne seni şu mesleği olacaksın diye zorlayacağım ne de düşüncelerinden dolayı seni kınayacağım. tek bir şey isteyeceğim senden. her zaman mutlu olmaya çalış ama senin mutluluğun başkalarından çalınan mutluluklar olmasın.
kadınlara saygılı ol oğlum, onların senden hiç bir eksiği yok. hiç bir zaman şiddeti layık görme. onların omzuna arkadaşça da elini atabileceğini ve senin gibi bir insan olduğunu hiç unutma.
eminim dünyalar iyisi biri olacaksın. seni çok seviyorum.