gece bak gel kafamdan neler geçiyor anlatayım sana.
bence çok az yaşıyoruz. 70 yıl alsak ortalamayı mesela..nedir ki ? son 30 yılın zaten o kadar da sportif olmayan bir şekilde geçecek. ağrılar , sağlık sorunları vs başlayacak. ilk 20 yılı da sayma hadi eğitim öğretim derken geçiyor. kaldı 20 yılın. düz hesap yaparsak adam akıllı , zevkini çıkaracak 20 yılımız var.
ilginç olan ise dünyadaki milyarlarca insanın , zevkle , eğlenerek yada bir şekilde kendi hoşlarına giden şeyleri yaparak yaşayacağı 20 yılı , görmedikleri , bilmedikleri , ispatlayamadıkları başka bir hayat için feda etmeleridir. evet din , inanç. anlayamıyorum gece. anlayamıyorum. insanlar bildikleri tek hayatını nasıl bu kadar kolay riske atıyor. ölümden korkmayanlara da şaşırıyorum. ben deli gibi korkuyorum mesela. bir çok kez intihar nasıl olur lan acaba düşünmeme rağmen bir kere bile denemek aklımdan geçmedi. sadece mantığını anlamak istedim. insanlar değişik canlılar. çok büyük bir çoğunluk sadece doğuyor , neye inanmaları gerektikleri söyleniyor ve öyle yaşayıp ölüyorlar. mutlu ölenleri de çok fazla mesela. öyle kıskanıyorum ki! mutluluğun sırrı kesinlikle fazla düşünmemek , insanları anlamaya çalışmamak.
tartışmıyorum da artık kimseyle. en fazla kafamdaki soru işaretlerini söylüyorum. insanlar korkuyor. şaşırıyorlar. boşver konuşmayalım dinden çıkmiyim diyorlar. neyse gece okc - gsw maçı var. onu izleyeyim bari. iyi geceler.
Neden yeni tanıştığın birisi senin gibi arkadaşça bakamıyor sana? Tam da dertleşicek bi dost buldum derken. Birde utanmadan gidicek yerim yok sabaha kadar sohbet edebilir miyiz sana gelsem diyor. Gelde dövme.
saat epey geç olmuştu ve biz hala konuşuyorduk. en sonunda “olmaz” dedin. daha fazla birşey söylemedin. o anda, kendime küçük bi’ çanta yapıp hemen yanına gelmeye karar verdim. oldurmak için sanırım. ya da daha fazla "olmaz” duymak için. ayağa kalkıp odama gittim sırt çantamı hazırlamak için. sonra vazgeçtim. herşey gözümde büyüdü. aslında gözümde büyüttügüm alt tarafı dört saatlik bir mesafe ve buna baglı olarak yirmi liralık bir otobus biletiydi. ya da tren bileti. hem otobüsten daha ucuz, hem de daha zevkli. sıkılmıyor insanın canı yolda. hani istersen yemekli vagonda bira içme bahanesiyle insanları dikizleyebiliyorsun, çişin gelse tuvalet var. zaten o tuvaletler çişini yapmaktan çok, gizli saklı sigara içmeye yarıyor. yoksa bi’ insanın, 4-5 saatlik bi’ yolda 6-7 kere tuvaleti gelir mi? yaşım henüz genç, prostat sorunum yok ama muhtemelen benim çok çişim gelirdi o yolda, sana gelirken. yol bi’ an önce bitsin diye, sigara üstüne sigara yakardım. yanına geldiğimde de sigara içmediğin için, üstüme sinen sigara kokusunu fark edip kızardın muhtemelen:
“üstün yine çok sigara kokmuş, n'olur bırak sigarayı sevgilim”.
muhtemelen ben de hemen kıvırırdım:
“iki tane içtim sadece ama tuvalet küçücük, herkes de içince üstüme siniyor koku, n’apiyim”...
hazırladığım sırt çantamı bi’ kenara atıp bi’ sigara daha yaktım şimdi. yine sigara kokuyorum. olsun. nasıl olsa ben o trene hiç binemicem, nasıl olsa sen benim kokumu hiç bilmiceksin.
Geceye bir şeyler söylemek yerine; dinleyin! Gecenin bize anlatmaya çalıştığı şeyleri bir bir anlamaya çalışın . Eğer geceyi anlayabilirsek ancak o zaman ona bir şeyler söyleme haddine kavuşuruz. Yani anlayıp dinlemeden konuşmak haddimize değil dostlar.
gece be bugun hoslandigim kiz mesaj atti. kaaac saat konustuk. insanlar bunu yasamak icin cildirir ama hic tatmin olamiyoruz. keske yanimda olsaydi da boynunu koklayip icime cekebilseydim. kokusuyls uyuyabilseydim. inan cinsel bir sey degil gece. sadece arzuluyorum bunu
Yaşattığını yasa bile demiyorum baskasi icin boyle uzulmene katlanamam. Ama ben bunları hic haketmemistim. O kadar dokunuyor ki bu içime. Öfkem, acım, sevgim hepsi boğazımda düğüm şimdi.
Üzmez dediğim sevgilim kaderde misafirliğe gittiğin yerde gecenin bir yarisi sessizce ağlamak da varmış.
Birkaç gün geçsin özlüyorum, ne iş? işin kötü tarafı "haklı" dırdırımdan bıkmış bir karşı tarafın bu küslükten huzur duyma, kafa dinleme ihtimali çok yüksek.
Yanımda biir yatsaydı yağmurun sesinde hırıltılı gece kısıklığı konuşmamızla kıkırdasaydık birbirimize. Sonra birbirimizi şişşş şşş diye sustursaydık işaret parmaklarımızla.