o güzel yüzün,iç titreten sesin, güzel gamzelerin yok artık benim için.ben sensiz nefes bile alamayacağımı düşünürken senin bu yaptıkların reva mıydı bana? seni her halinle kabullenmeyi başarmışken ben, ardına bakmadan çekip gittin. aslında biz diye bir şey olmamıştı. çünkü senin benliğin aramızda kocaman bir dağ gibi duruyordu.ben üzülme diye gözünün içine bakarken,sen benden vazgeçmiştin çoktan..bu kadar sevilmeye değer miydin diye düşünüyorum şimdi.
şimdi vakit sonbahar. ağaçlardan düşen her yaprak gibi ben de düşüyorum sonu olmayan bu sensizliğe.
gözlerindeki ışığı görmediğimden dünyamda akşam vakti çoktan oldu. yüzüme sert bir rüzgar gibi vuran ihanetin bile artık canımı acıtamıyor. sanırım sonuna geldim sensizliğin, hayatın...
hıc dusunmeden kalemının ucuna dusen her kelımeyı ruhunun o tanımsız halıyle kagıda döküp;ama sadece senınle basbasa kalacak olan son sozlerdır adı artık eskı sevgılı olmus ınsan ıcın bır araya getırıp ozenle zarfın ıcıne yerlestırdıgın.
ve her bır kelımenın ustune de kokun sınmıstır... ama o ne kokunu ne de yazdıklrını ceker ıcıne bır nefeste. eskı sevgılıye bır turlu verılemeyen mektuptur ıste.*
offfff
üzülme bebeğim sakın üzülme.
olmadı işte ayrıldık.
kızmadım sana kızamıyorum.
yeter ki sen üzülme.
ben sana hiç kıyar mıyım?
yani o kadar da hıyar mıyım?
hıyar dedim de aklıma geldi
yeni sevgilinle aran nasıl?
o da seni benim seni çok sevdiğim gibi seviyor mu?
ara sıra görüşelim olur mu?
misafir ol gel bana
yumurta kırayım sana
param pulum yok ama
borç yazdırırız bakkala.
seni nasıl sevdiğim senin hiç şeyinde eee.. umrunda değil.
hatırlar mısın bilmem,
o mahur beste çalar,
müjganla biz fenalaşırdık.
ha, sahi geçen gün bekledim seni.
saza niye gelmedin?
seni bilmem ama
ben acayip gaza geldim.
sonra soda içtim geçti.
hatırlamalı,
sevgiyle anmalı,
unutmamalı,
incitmemeli,
uçan memeli
kaçan memeli
tutan memeli
öbürü de gelmiş hani bana hani bana demiş...
biliyorsun, ne yapsam ayrılamam senden asla...
hafife alma... aşk vurur insana...
bir de yer vurur sonra...
masa tenisi...
bu kadar kolay sanma...
ilvanlım...
ilvanlım, ilvanlım, ilvanlım ammmm amaaaaaan neyse...
sen çok güzelsin
a acayipsin
b acayipsin
c hiç biri
d hepsi senin mi
hatırlar mısın, sazlar çalınırdı çamlıcanın bahçelerinde
benim de arabanın teybini çalmışlardı.
şimdi de seni çaldılar benden.
ve şimdi içiyorum her gece...
her gece başka bir işkembe...
paça, tuzlama, kokoreç, kelle...
gel beni kısmen yelle...
ha unutmadan ebabil bir kuşsa saka daha kuştur.
saka kuş olarak kalacaktır.
kuştur, kuş olacaktır.
kuştum, kuştunuz, kuştular, kuşarlar...
şiirime burda son verirkene
(bi dakka doktor bey geliyorum)
şiirime burda son verirkene
seni ne kadar çok sevdiğimi söylemek istiyorum.
ha bi de yeni bi kedi aldım o da çok şeker.
gidişim suskun olmuştu
ama dönüşüm muhteşem oldu.
yaslı gittim şen geldim,
aç koynunu ben geldim.
"bana bir mektup yazmış olsaydın,ben de sana cevap vermiş olsaydım. senden sonra o yaz akşamları sivrisineklerin bile konmak istemediği küçük göğüslerinin değerini şimdi o kadar iyi anlıyorum ki,ortak arkadaşımız halime nin göz hatlarımın dışına çıkan koca göğüslerine her baktığımda üzüntüden kahroluyorum. sevgili melahat, artık buralarda kuş ötmez, uçmaz oldu;bazen başımı eğip ulan kuş yerinde mi diye dahi bakıyorum. oysa sen varken kuş bazen dinozor olma yönünde eğilim gösterir, kahkahadan ölürdük ve... neyse melahat, mektup halka açık olduğu için fazla ilerlemeyeceğim. başıboş,müphem sokaklarda bitap ve mustarip şekilde yürüyorum, ensemde bir çift koca göğsün atışlarını hissederek.gel tekrar,bu kuş gene ötsün."
söylemeye fırsat bulunamamış sözler ve uktelerden oluşuyorsa eğer ve kağıda dökmemiş bile olsanız beyninizde bir yerde defalarca yazarsınız bu mektubu.
Zaman ne kadar çabuk geçiyor Mona. Doğanın rengi değişti. Gecenin ve kuşların şarkısı yerini uğultuya bıraktı. Zaman her şeyi yenecekti elbet. Senin yüzün de onun ardında kaybolacaktı sessiz ve soluksuz.
Saçlarına iyi bak Mona. Onlar senin omuzlarına uzanan kollarındır. Seni hayata bağlar. Gözlerine iyi bak Mona. Kıstığında onlar, dünyanın en güzel şeyleridir. Ellerine iyi bak Mona. Onlar olmadan sen olmazsın. Onlar uzanır hayatın en güzel dallarına. Onlar başlatır ve bitirir aşkı. Ellerine iyi bak Mona!
aradan uzun yıllar gectı cocuklarımız buyudu bızler orta yaslara geldık kaybedeceklerimiz cogaldı artık telefon açman sakıncalı artık eski dostlara ancak bayram gibi özel günlerde mail yazarak nadıren haberleşiyoruz " dıye yazılan bır mektup ne ifade eder anlamadım. sizce sevgiliden mi.
eger adı sadece eskı sevgılıyse, ıcınızde alev almaya hazır bır kor varsa hala yuregınızı sessız sedasız yakan, soyleyecegınız tek sey gıtme kal demek olacaktır.ama bır turlu soylenemeyen.
ama eger her sey bıttıyse sırf ınat ugruna, ofkeyle ıcınızden atamayıp soyledıgınız sozlerdır. gereksızdır...
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
Ne kalacak bizden?
bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim su kırık dökük şiirim
Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak?