işin aslını siktir etmek lazım. asıl olan kılınandır. gerisi ise işin teferruatıdır.
bir zamanlar çok ama çok sevdiğim bir kız vardı. onu o kadar çok seviyordum ki sözlerden, gözlerden, düşüncelerden, hayallerden,... dünyada olup olup olabilecek; onu benden alabilecek bütün olasılıklardan çok kıskanırdım. işin ilginç tarafı ise onu kıskandığımı belli etmemek için onu kimseden kıskanmamamdı. ondan öyle çok utanıyordum ki... bildiğin aşktı bu. elini kolunu bağlıyordu. kendimi de onun için saklamıştım. sanki ona karşı sorumluluğum vardı. hiçbir kıza bakmıyordum. şimdi düşünüyordum da ne firikikler kaçırmışımdır ki lan? neyse onun için saklıyordum kendimi. biraz da utangaçlığımdan olacak hiçbir kıza çıkma teklifi etmemiştim. sanki onu beklemiştim refleks benzeri istemsizce hareketmişçesine. onu o ana kadar sevmek o kadar güzeldi ki... hayatın rutin olmadığı bir zamandı o zaman. şimdilerde sikik diye nitelendirdiğim zamanın dışındaki bir dilimdi o zaman... burnumun asla ve asla alışmadığı güzel bir kokuydu ve gözümün alışamadığı bir karanlık kadar da belirsizdi.
her şey bu mu lan? yani kelimeler ve noktalama işaretleri? şu aptal şekiller? her neyse; o kızı çok sevmiştim ben. kıvırcık saçları veya o ana kadar içimde yaşanan buzul çağını bitiren bir gülüş; ben bunlara aşık olmuştum. tanrının yapıp yapabileceği en güzel kombinasyon.
sonra bir yerlerden onun hakkında umutsuzluk yazılarımdan birini yazarken birisi umut vermeye çalışmak için karşıma çıktı. o kıza aşık olmama rağmen karşıma çıkan bu kişiye de bir şeyler hissetmeye başlamıştım. bildiğin sevgiydi bu. aşk kadar hastalıklı bir şey değildi bu. sadakat ve şefkat... karşımızdaki kişiyi ve kendimizi sık boğaz etmeyen güzel bir şeylerin karışımıydı; sevgi işte. ve gün geldi birbirimize aşkım deme isteklerimizi dizginleyemedik. sonunda birbirimizin aşkımı olduk. kılişe olmasına ve aşkımların en fazla 3 ay sürmesine rağmen aşkımı özel kılan bir şeyler vardı. ilk başlarda ben bu kelimenin diğer örneklerindeki kısalığı görerek korkup dememeye çalışmıştım, sonrada karşıma çıkan kişi... korkuyorduk işte diğer örneklerden biri olmaya. en sonunda da olduk. sevgi bitti ve ona en sonunda tek dediğim şey siktir git oldu.
bazen düşünüyorum da ben aslında kal derdim. aslı olmayan şey ise aşık olduğum kişiye olan aşkımdı.
yıllar önce söylenmeyenler için bugün bile insanın içini çız ettirebilecek bir cümleyi gitmiş yatağa yorgana bağlamış hayatımda gördüğüm en sikindirik yazı. kim yazmışsa artık... hayır sonu da bir yere bağlanıcak heralde falan diye bekledim okurken ama yok amk.
bugün çok duygusalım heralde. ya da benim söyleyeceklerimin içime oturmuşluğu, bu yazıdaki inceliği anlamamın önüne geçti.